Naim Dilmener

Naim DilmenerObsesyon yazarı
Yazar
7.3/10
14 Kişi
40
Okunma
2
Beğeni
1.242
Görüntülenme

Hakkında

1956 yılında Mardin’de doğdu. İlk, ortaokul ve liseyi Mardin’de okudu. Beyazıt Maliye ve Muhasebe Yüksek Okulu’nu bitirdi. İlk yazı denemeleri mizah dergilerinde yayımlandı. (Sezai Solelli idaresindeki) Salata, (Oğuz ve Tekin Aral idaresindeki) Gırgır ve Fırt dergilerinden sonra, Kandemir Konduk’un kurduğu GÜM (Güldürü Üretim Merkezi) için yazı yazmaya başladı. Burada, Perran Kutman ve Müjdat Gezen’in radyo reklamları ile sahne show’ları için kısa metinler yazdı. Daha sonra kısa öyküler de yazmaya başladı. Bu öykülerden bir kısmı, Oluşum ve Sesimiz gibi edebiyat dergilerinde yayımlandı. 1995 yılında Mavi Radyo’da “Eski Kırkbeşlikler” ve “Bir Espresso, Bir Espresso Daha” adlı iki program yapmaya başladı. Müzik üzerine amatörce sayılacak ilk yazıları, 70’lerin ortasında, Demokrat İzmir ve Bursa Hakimiyet gazetelerinde yayımlandı. 1997 yılında, Gazete Pazar’da ise düzenli olarak müzik üzerine yazmaya başladı. 1998 yılının sonbaharında bu gazeteden ayrılarak Radikal İki’ye geçti ve 2013’ün son aylarına kadar burada kaldı. 1998’de müzik piyasasındaki “single-remix-albüm” formülüne paralel giden iki kitabı, Çalıntı tarafından yayınlandı: Sabrina-The Remixes ve İmkansız Aşk Hikayeleri. Yazarın bu kitaplar dışında, Bak Bir Varmış Bir Yokmuş/Hafif Türk Pop Tarihi (İletişim), Eleştirmenin Günlüğü (Everest) ve Hür Doğdum Hür Yaşarım/Ajda Pekkan Kitabı (Everest) adlı üç kitabı daha bulunmakta. 2001 yılında tutulmaya başlanan bir müzik günlüğü olan Eleştirmenin Günlüğü, her bir yılı ayrı olmak üzere e-kitap olarak da yayımlandı. Günümüzde Milliyet Sanat ve OT’a düzenli olarak yazan Dilmener’in Açık Radyo’daki “Dünya Dönüyor” ve muhtelif yerlerdeki “Eski 45’likler” DJ’liği de devam etmekte.
Unvan:
Yazar, Müzisyen
Doğum:
Mardin, 1956

Okurlar

2 okur beğendi.
40 okur okudu.
1 okur okuyor.
16 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kim demiş yalnızlık zor diye; aksine, gayet iyiydi. İki büyük Yeni devirdim ve "içme, yeter! " diyen tek ses bile işitmedim.
Kim demiş yalnızlık zor diye; aksine, gayet iyiydi. İki büyük Yeni devirdim ve “İçme, yeter!” diyen tek ses bile işitmedim.
Reklam
Sözde kriz kapıda deyip duruyorlardı. Güya üretim durmuş da her yer işten adam çıkarıyormuş filan; peki kardeşim, nasıl oluyor da herkes birden alışveriş kuyruğuna giriyordu?
Sayfa 56 - DkKitabı okudu
Devletin Kültürel Hegemonyası İçin Nice Sanatçılar Harcandı
27 Mayıs ve 12 Mart darbeleri, faşizmlerini “siyaset” ile sınırlamayı becerdiler. Popüler kültüre müdaheleyi (en azından görünürde) düşünemediler. Evren ve şürekası ise öyle değildi. Onların karışmadığı alan hatta nokta kalmadı. Hayata düşmanlardı ve bu da müzik dahil, her şeyi etkiledi.
12 Eylül Askeri Darbesinin başında olan Evren ve şürekasının karışmadığı alan hatta nokta kalmadı. Hayata düşmanlardı ve bu da müzik dahil, her şeyi etkiledi.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
Bu tarz kitaplar okumaya bayılıyorum. Söz konusu Ajda Pekkan olunca iş bir başka. Hırslı, çalışkan bu konumda olmayı hak etmiş. Tırnağı ile kazımış resmen. Hiç kimseyi dinlemeden aldırmadan kendi doğrusu ile yol almış bir sanatçı. Kitap yıl yıl Ajda Pekkan'ın yaptığı işler + döneme damga vuran olayları ile oluşturulmuş. En sevdiğim yanı da bu oldu. Öneririm herkese
Hür Doğdum Hür Yaşarım
Hür Doğdum Hür YaşarımNaim Dilmener · Everest Yayınları · 20075 okunma
256 syf.
6/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Bu kitabı tamamen plak sevdamdan dolayı merak edip almıştım. Kitap da bir plak koleksiyoncusunun yaşadığı bir yılı anlatıyor. Bu plak tutkunu kişinin plak sevdası için ailesini ve kendi hayatını bir kenara nasıl attığı ve nası çığırdan çıktığı anlatılıyor. Bazen hah şimdi aklı başına geldi diyosun, sonra yine aynı şeyleri yapıyor. Bana plak tutkusu abartı geldi. Spoiler vermek istemiyorum o yüzden gidişattan söz edemicem. Gündem olarak değinmeleri güzeldi sadece. Özellikle Gezi zamanlarında yaşanılanlar ve malum iktidarın yaptıklarına eleştirileri güzeldi. Kitaptaki isimler falan hep günlük hayatımızdaki isimlerin bir kaç harf veya hece olarak değiştirilmiş haliydi. Okurken gülümsetiyordu o anlamda. Sezen Aksu'dan Sezenak Su olarak bahsedilmiş mesela. Zaten kitap tamamen Sezen Aksu hayranlığı üzerine kurulmuş. Orta halli bir kitap olmuş. Bir çırpıda okunabiliyor zaten.
Obsesyon
ObsesyonNaim Dilmener · Doğan Kitap · 201825 okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Tutkulu bir plak koleksiyoncusunun hayatının plağını bulduğunu sanması ve o plak için neleri gözden çıkaracağının anlatıldığı eğlenceli bir o kadar da düşündürücü bir kitap. Kitap kolleksiyonu yaptığım için kitapta kendimi de buldum. Borç batağına saplanmaktan geri kalmayarak almak istediğim bütün kitapları aldım. Alamadıklarımı da almak üzere ekonomik durumumu planlıyorum. Koleksiyonerliğe ister hastalık deyin ister başka bir şey. Biz ölünce nasıl olsa bir şekilde çöp olacaklar. Varsın bütün koleksiyonum benimle birlikte yok olsun.
Obsesyon
ObsesyonNaim Dilmener · Doğan Kitap · 201825 okunma