Nedret Gülcan, Transandantal Meditasyonla 20 yaşında tanıştı. Çocuk yaşlarda anneannesinin hazırladığı şifalı otlar, çaylar, tedavi edici doğal karışımları izlemek, oyun oynamaktan daha eğlenceliydi.
Cilt bakımı, sağlıklı beslenme, pasta yapımı, zerafet ve yürüyüş, ruh sağlığı kursu, reiki, anne çocuk okulu, stilistlik katıldığı kursların sadece bir bölümü.
Meslek hayatına ticaret alanında başladı ancak bu iş bir süre sonra onu ruhsal olarak tatmin etmedi ve insanlarla daha yakın bağ kurabileceği eğlence sektörüne – cafe işletmeciliğine – yöneldi. Bu iş onun için “hayatın arka sahnesi” gibiydi ve bu sayede “insanların iç dünyaları”nı yakından görebilme şansı tanıdı. Yaşadığı deneyimler; tanık olduğu olaylar ve insan yapıları, renkler, sesler onu yogaya götüren birer yol oldu ve yorulan ruhu nihayet onu 2000 yılında, İngiltere’de ki yoga ortamına taşıdı.
Daha önce ritmik jimnastik, tenis, binicilik, kayak, halk oyunları, tango, terapi, Reiki ve meditatif dans ile yoğrulan bedeni yoga ile tanışınca asıl aradığının bu olduğunu ona fısıldadı. Hayatın yoga dan önce ve yoga dan sonraki farkı, O’nu YOGA’yla yaşama ve yaşatmaya yöneltti.