En Eski Orhan Koloğlu Sözleri ve Alıntıları
En Eski Orhan Koloğlu sözleri ve alıntılarını, en eski Orhan Koloğlu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Vahdettin'in Hicaz gezisi üzerine,
Nisan ayının başında (Hicaz'daki ikinci ayında) İslam dünyasına bir bildiri yayınlamanın hazırlıkları içinde olduğuna dair ilk haber Avrupa'ya ulaştı. Bu haberde, ne Hilafet ne de saltanattan ayrılmayı düşünmediği, Ankara'nın kararlarını yereceği ve bütün müminleri Hüseyin'e itaata çağıracağı kaydediliyordu. Bu dönemin Lozan görüşmelerinin kesildiği ve savaşın yeniden başlaması söylentilerinin yayıldığı günlere rastlaması dikkatten uzak tutulmalıdır.
Sayfa 305 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Vahdettin'e atfen, ne kadarının bilgisi altında ne kadarının uydurma olduğu kestirilemeyecek pek çok eylem söylentisi ortalıkta dolaşmıştır.¹¹⁴
Sayfa 307 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
1924 yılında Mokattam gazetesinin Şerif Hüseyin'le röportajı,
- Altesleri, Hilafeti üstlenmek üzere bir şeyler yapmayı düşünüyor mu ya da yaptı mı?
- Dinim ve bütün imanım üzerine yemin ederim ve aksi halde inkarcı sayılayım
ki, hiç böyle bir düşüncem yok ve Hilafeti kendime ya da yakınlarıma almak için
hiç bir şey yapmadım. Bu düşünceyle rahatsız olanlar sakinleşsinler.
- Altesleri halife ve Hilafet
Sayfa 308 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Vahdettin'in bildirisinden bir paragraf,
"Ayrıca hilafet sorunu, dini, milliyeti, vatanı şüpheli ve karışık, kimi asker kimi değişik sosyal tabakalardan oluşan, az miktardaki kötü kişiler ile kısmen zorlama altında, kısmen de dünya gerçeklerinden cahil olup kolaylıkla aldatılabilen beş ya da altı milyon Türk'ün yetkisinde değildir. Hilafet sorunu 300 milyonluk alemi İslamın tamamına ait büyük bir sorundur. Bu sebeple Ankara ve İstanbul'un yetkisiz ve zorlayıcı kararını onaylamıyorum ve iftiracıların iftiralarını red ediyorum ."
Sayfa 313 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Vahdettin üzerine,
Vahdettin'i kandırılmış gösterme çabalarına karşılık, asıl oyunu yönlendirenin o olduğuna inancımızı, en yakınında bulunmuş iki kişinin tanıklığıyla ortaya koymağa çalışacağız. Başkâtibi Ali Fuad Türkgeldi'nin, Damadı Tevfik Paşa'nın oğlu İsmail Hakkı Okday tarafından da onaylanan, onun hakkındaki yargısı şöyledir: "Cin
Sayfa 316 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Hilafeti Osmanlı Meclisi'nden almış olduğu halde, birdenbire "3-5 milyon Türk'ün kararıyla bu olmaz" gibi tam aksi tezi ileri sürmesi. Hele "dini ve milli inançları şüpheli, kimi asker kimi değişik sosyal tabakalardan ve çeşitli soydan gelenler" deyimi bir Sultan/Halife'ye hiç yakışmıyor. Özellikle ki o sırada bütün İslam dünyası o insanlara sonsuz hayranlık belirtmekte hatta M. Kemal'e Halifelik önermektedir. Burada Vahdettin'le M. Kemal arasındaki Türk'e bakış farkı hemen ortaya çıkıyor. Birincisi onu cahil olarak niteliyor, Osmanlı toplumundaki geleneğe uygun olarak. İkincisi 1922 başında "Köylü Efendimizdir" sloganını ortaya atmış ama başta Aydede olmak üzere anti-Kemalistler tarafından alaya alınmıştı.
Sayfa 318 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Kazanılan ve bütün İslam dünyasına örnek olan bağımsızlık zaferiyle hiç ilgilenmeyen Vahdettin'in tek iddiası saltanatla hilafetin ayrılmasına karşıtlığını ileri sürmesinde. Bunların 1908 anayasasından beri ayrılmış olduğunu ve o anayasayla kendisinin makama getirildiğini sanki bilmiyormuş gibi. Bütün bunların sonunda davası kendisinin iktidarda kalmasını istemekten ileri gitmiyor. Bütün İslam dünyasını itidal ve ihtiyat politikasıyla gayri-Müslim güçlere teslim etmek ona bir sakınca olarak görünmüyor. Tezini ispat çabasını daha geçerli gerekçelere dayandırması gerekirdi kanısındayız.
Sayfa 318 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Mısır'ın Vadi-ün Nil gazetesinde "Vahdettin'in Desiseleri" ünvanıyla çıkan yazıda özetle şöyle deniyor:
"Savaştan bıktığını, barış istediğini söylüyor. M. Kemal'de savaşa karşıydı, ama
bağımsızlığı için savaş vermesi şarttı. Sevr'deki kendi suçunu azaltmak için Said
Halim, Talat, Enver, Cemal, Rauf'a hırsız,
Sayfa 319 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Hazreti Peygamber ve ilk halifelerden sonra Hicaz İslamın kutsal yeri olarak kalmış, ama asla siyasi merkezi olmamıştır. 19. yüzyılın sonlarında Panislam hareketinin Hicaz'dan yayıldığı Avrupalılarca düşünülmüş, ama Hollandalı Oriyantalist Snuck Hurgronje'nin Müslüman olup Mekke'de geçirdiği aylardan sonra bunun aslı olmadığı anlaşılmıştır.
Sayfa 320 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Hüseyin vaatlerini yerine getirmediği için İngiltere'yi eleştirince Morning Post'un cevabı: "Yeterince para aldın, kafidir."
Sayfa 320 - Boyut YayınlarıKitabı okudu