Günümüzde o kadar çok yeni yazar çıkıyor ki, hepsinden haberinizin olmasını bırakın, takip ettiğiniz yazarların bile yeni çalışmalarını kaçırabiliyorsunuz. Böylee, piyasaya sürülen yeni cevherleri gözden kaçırmak gayet kolay olabiliyor. "Kül Dağı'ndaki Kütüphane"yi eminim ki çoğunuz kaçırdınız, belki daha yeni duydunuz adını. Scott
Kül Dağı’ndaki Kütüphane Amerika’da geçen bir fantastik kurgu. Ana karakterimiz Carolyn, kendisi gibi ailesini kaybetmiş on bir arkadaşıyla birlikte Adam Black adındaki adam tarafından evlat edinilmiş ve evrenin tüm sırlarına sahip bir kütüphanede, onun usullerine göre yetiştirilmiştir.
Kütüphanede on iki farklı kategori vardır ve çocukların her biri, bir konu üzerinde ustalaşmıştır. Hikayemiz son altmış bin yıldır dünyayı yönetmekte olan Adam Black’in, çocukların tabiriyle ‘Baba’ nın, ansızın ortadan kaybolmasıyla başlar. Çocuklar (elbette artık birer yetişkindirler), bir yandan Baba’yı bulmak için yeteneklerini kullanırken, diğer yandan ona ne olmuş olabileceğini çözmeye çalışmaktadırlar. Baba’nın olası düşmanları, çocukların kendi aralarındaki çatışmalar ve gizem yüklü hikâyeyi okurken kendimi gerçekten tuhaf bir Amerikan filmi izliyormuşum gibi hissettim. Karakterlerin arasındaki diyaloglar, tasvirler, olayların gelişmesi, olay örgüsü tamamen ilgi çekiciydi. Bazı konulardan bahsedilmesine rağmen çok yüzeysel olarak geçilip gitmesi ya da olaya gerçekten dahil olmamaları bir eksiklik olarak yorumlanabilecek olsa da yazarın odaklanmayı seçtiği noktalar düşünülürse bunun bilinçli bir tercih olduğu söylenebilir.
Eğer Fantastik ya da gerçekten kendine has kurgular okumaktan hoşlanıyorsanız kesinlikle kütüphanenizin bir köşesinde görmek isteyeceğiniz bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Kül Dağı’ndaki Kütüphane Scott Hawkins’in ilk kitabı, fakat bir ilk kitaba göre oldukça özgün, dolu ve daha önce anlatılmamış bir içeriğe sahip. Oldukça sıradışı fantastik bir roman olarak tanımlamak mümkün. Evrenin sırlarını gizleyen bir kütüphane, bu kütüphanenin ve üçüncü çağın tek hakimi “baba” olarak adlandırılan bir bilge ve on iki farklı kategoride çalışan kütüphaneciler... Herkes kendi kategorisinden sorumlu, ancak kütüphanecilerden bazılarının hırslarına yenik düşmesi ve daha fazla güç elde etmek istemesi üzerine diğer kategorileri de öğrenmesiyle yeni bir çağ başlıyor. Oldukça karanlık bir çağ gibi gözükse de, umut hiç yok olmuyor. Başlarda kurgunun içine dahil olmakta oldukça zorlandım ve hikaye sıkıcı geldi diyebilirim, ancak ilerledikçe heyecanlı ve keyifli bir şekilde akmaya başladı. Fantastik sevenlere tavsiye edebileceğim bir roman!