Akış
Ara
Mesajlar
1
Bildirimler
1
Kaydedilenler
Ne Okusam?
Profil
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.17
Hakkında
Unvan:
Türk Gazeteci, Yazar
Okurlar
6 okur beğendi.
49 okur okudu.
1 okur okuyor.
33 okur okuyacak.
3 okur yarım bıraktı.
Kitaplar
Atatürk ve Sosyalizm
10/10
Türkiye'de Sendikalaşma Hakkı ...
0/10
Kemalist Devrim'in Niteliği
9/10
Türkiye'de İşçi Sınıfı ve Send...
9/10
Bir Millet Uyanıyor:3-Batılı İ...
8/10
Türk Sendikal Hareketi ve Çağd...
10/10
Sosyal Demokrasinin Öyküsü
0/10
Türk Devrimi ve Milletleşme
1/10
Kemalist Devrim CHP ve İşçi Sı...
0/10
Toplu İş Sözleşmelerinde Neler...
6/10
AB Emperyalizmi ve İşçi Sınıfı
0/10
Sendikal Eğitim Notları
8/10
Türkiye İşçi Sınıfı ve Sendika...
9/10
Emperyalizm ve Türkiye Sendika...
0/10
Tös - Antiemperyalist Bir Öğre...
0/10
İşçilerin Temel Hakları Nelerd...
0/10
Taşeronlukla Nasıl Mücadele Ed...
0/10
Kıdem Tazminatı Fonu ve Kıdem ...
0/10
AKP İşçilere Nasıl Zarar Veriy...
7/10
Temel Sendikal Eğitim
7/10
Akp’nin Yarattığı Mutlak Yoksu...
0/10
İşçi Sınıfı ve Sendika Sorunla...
10/10
Kesk Tarihi 1: Risk Alanlar, Y...
0/10
Avrupa Sendikacılığı
0/10
Yanlış-Doğru Cetveli
0/10
Türkiye İşçi Sınıfı Tarihi
0/10
Cenneti Yeryüzünde Yaratmak
0/10
Disk Tarihi Efsane mi Gerçek m...
0/10
Sözler ve Alıntılar
"Sendika" sihirli bir sözcük değildir. Bir örgüte "sendika" adının verilmesi ona kendiliğinden bazı özellikler kazandırmaz. Önemli olan, işçilerin örgütlenmesi, duyarlı kılınması, bilinçlendirilmesi, bilgilendirilmesi ve üretici ve tüketici olarak güçleriyle siyasal güçlerini kullanmasıdır.
Sayfa 15Kitabı okudu
Adamın biri damdan düşmüş. "Doktor getirelim!" demişler. Adam, "Doktor değil, damdan düşen birini getirin. Damdan düşenin halinden ancak damdan düşenler anlar." demiş.
Tok açın halinden anlamaz.
Sayfa 16Kitabı okudu
Türkiye tarihinin en kapsamlı ve güçlü yoksullaşma ve mülksüzleşme dalgası gündemde.Başta işçi sınıfımız olmak üzere, tüm emekçi sınıf ve tabakaların sorunları artıyor.Ayrıca,Türkiye’de özellikle imalat sanayi ve tarım, emperyalist güçlerin müdahaleleri ile çökertiliyor.Fabrikalarımız,limanlarımız,madenlerimiz,topraklarımız vb. yabancıların eline geçiyor.
AB ve ABD emperyalizmi.
Her iki emperyalist odak,Türkiye’nin, Türk ulusunun ve işçi sınıfının çimentolarından biri olan laikliği tahrip edecek, cemaat ve tarikat örgütlenmelerine de destek vermeye başladı.
Sayfa 17Kitabı okudu
Bencillik ve bireycilik insanın doğal özelliği değildir. İnsanın temel ve doğal özelliği, varlığını koruyabilme güdüsüdür.
Sayfa 25 - AsyaŞafak YayınlarıKitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Yukarıdan Aşağıya Toplumsal Devrim
SONUÇ
Atatürk yalnızca bağımsızlık ve demokratik bir Türkiye kurmadı; yaşanan, basit bir milli demokratik devrim değildi. Bu milli demokratik devrim, Türkiye'ye özgü bir sosyalizm doğrultusunda adım adım gelişiyordu. Bağımsızlığın sağlanması ve pekiştirilmesi, Osmanlı'dan devralınan toplumdan çağdaş bir millet yaratılması, kulların özgür yurttaşlara dönüştürülmesi mücadelelerinde, üretim araçlarının toplumsal mülkiyette olması (devletçilik) etkiliydi. Sağlık ve eğitim hizmetlerinin de devlet tarafından sağlanması bu süreçleri etkiledi. Milli demokratik devrim ile Türkiye'ye özgü bir sosyalizmin inşası süreçleri iç içe geçti. 
Yıldırım Koç
CENNETİ YERYÜZÜNDE YARATMAK
Evet. Yıldırım Koç 
Cenneti Yeryüzünde Yaratmak
Kitapta toplumsal sınıf farklılıklarının yol açtığı adaletsizlikler, servet birikimi ve yoksulluk arasındaki uçurum, açlık ile israf arasındaki zıtlık gibi konular vurgulanmaktadır. Bu durum, toplumsal adaletsizliğin ve baskının temelindeki sömürüyü ortaya koyuyor.
Kapitalist sistem altında bireycilik ve bencillik olgusunun insanları etkisi altına aldığı ve toplumsal dayanışmanın zayıfladığı ifade ediliyor. Sömürüsüz bir dünya yaratma mücadelesinin bireycilikten ve bencillikten kurtulmayı gerektirir.
Kapitalist tüketim kültürünün doğanın hızla tükenmesine, israf edilmesine ve çevre sorunlarına yol açar. Ayrıca çevrecilik adı altında yapılan faaliyetler çoğu zaman gerçek bir dönüşüm getirmez.
Yazar, günümüzdeki adaletsizlik ve bireycilik sorunlarının tarihsel bir süreç içinde var olduğunu ve kapitalizmin bu sorunları derinleştirdiğini ifade etmektedir. Bununla birlikte, geçmişte ve günümüzde bu sorunlara karşı mücadele veren insanların çabalarına da değinmektedir.
Kitap sosyal adaletsizlik, bireycilik ve çevre sorunları gibi önemli konuları vurgulayarak bir sınıf farklılıkları analizi ve toplumsal dönüşüm çağrısı içermektedir. Bu temalar altında, kapitalist sistem altında yaşanan baskı ve sömürüye karşı sınıfsız, sömürüsüz bir dünya idealine odaklanılıyor.
