"On yedi ay!" dedi Dantes. "Ah! Mösyö, benim gibi
mutluluğa erişmek, sevdiği kadınla evlenmek üzere olan,
benim gibi önünde onurlu bir mesleki geleceğin açıldığını
gören ve şu an her şeyini kaybetmiş bulunan, en güzel gün
ışığının ortasından gecenin en derin karanlığına düşen, geleceğinin mahvolduğunu hisseden, sevdiği kişinin kendisini
hala sevip sevmediğinden, yaşlı babasının yaşayıp yaşamadı-
ğından haberdar olmayan bir adam için on yedi ayın on yedi
yıla, on yedi yüzyıla bedel olduğunu bilmiyorsunuz. Deniz havasına, gemiciliğin özgürlüğüne, ufka, enginliğe, sonsuzluğa alışmış bir adam için on yedi ay hapis! Mösyö, on yedi
ay hapis insan dilinin en iğrenç sözcüklerle ifade edebileceği
tüm suçların hak ettiği cezadan daha ağırdır.
Geçiyor, pervasızca geçiyor
Çıngıraklı kuyruğunu sallayıp zaman
Artık soğuk ve kimsesiz geçtiğimiz sokaklar
Zarif bir hüzünle çiziyor aklımda seni gece
Boşlukta kırık bir dal yüreğim, kederiyle sallanan
Bütün şehir uykusunda ölü bir yılan
Bütün şehir, biz ayrıyken hayalet bir gemi
Telaşlı bir vedayla tam kalbinden su alan
Artık yollar uzun, yollar aramızda dert
Yedi dinmez kederiz, uslanmaz yedi güzel adam.
CAHİT ZARİFOĞLU