Beni bir küçük çocuk gibi değil,bir arkadaş,bir akran,bir yoldaş gibi görüyordu.
Sayfa 10 - Dergah YayınlarıKitabı okuyor
Tuttu gözlerimden Çekti tutkunun derinliğine Sonra kayboldu. Sabrım yoldaş oldu yalnızlığıma Soluksuz bekledim sevdalar boyu Küllenen umutlarım bi parladı bi söndü Sabahsız bir gecede Bir kızıl şafak gibi Beklenen geri döndü. Seviler filizlendi soğuk karanlıklarda -Metin Vural
Reklam
Sevginin kutsal bir anlamı vardır ve kişi karşısındakini niye sevdiği konusunda niyetinin saflığını keşfetmek zorundadır. Sana istediklerini verdiği için mi seviyorsun? İstediklerin değişecektir. Peki iyi bir yoldaş olduğu için mi seviyorsun? İşte bu devam edecektir.
Alıntıya Gel-Okuyu(Yol)Cu!
Bir kadına duyulan sevgi, bedensel bir arzu bile ona tanrısal bir hikmet yüklenmeden, doğanın bütün şöleni o be­dene yansıtılmadan, sevgi bir mucizeye dönüştürülmeden söylenemez. Söylenirse bu, sevgiliye, ona duyulan aşka, in­sanın büyüklüğüne yapılabilecek bir aşağılama, bir haksızlık, sözcüğün hakiki ve mecazi anlamıyla bir günahtır. Çünkü bu sevgi, gider varlığını bir büyük varoluştan alır. Bu sevgi ne kadar büyük olursa, insan üzerinden tanrıya/doğaya o ka­dar büyük sevgi gösterilmiş olacaktır: "Kim güzele candan aşık olurdu/ Allah'ın sevgisi kula düşmeden. " Kula düşen sevgi böyle bir yüceden geliyorsa, sevgiliye söylenecek söz, sevenin de sevilenin de yaratıcısına yakışır olmalıdır: "Cemali güneştir dil­leri ayet/ Kaşları Zülfikar gözleri Tevrat/ Zülüfleri Zebur İncil'dir kamet/ Muhabbet gönlümü Kuran'a çekti. " Aşığımız bir aşkın esrarına ermiştir yine. Dil, doğadan ve eski büyük aşklardan alacaktır anlatım gücünü: "Bazı güneşteyim bazı yeldeyim/ Bazı yağmurdayım bazı seldeyim/ Bir Leyla peşinde ıssız çöldeyim/ Bir garip Mecnun'a yoldaş gibiyim. " İmgesel dolayımını bu kadar kutsaldan, doğanın büyüklüğünden alan bir aşkın bitişi de başlangıcındaki coşkusuna yakışır bir acıyla dile gelecektir: "Yüce bir dağ idim dümdüz eyledin/ Ayaklar altında bir toz eyledin/ Akan pınar idim susuz eyledin/ Güzel baharımı kara çevirdin// Ben isminden başka lisan bilmezdim/ Kemalinden başka sultan bilmez­ dim/ Gül yüzünden başka Rahman bilmezdim/ Yaktın bu gönlümü nara çevirdin. "
İlk önce hâldâş, sonra yoldâş...
Tüm hayatımı vicdanım tarafından rahatsız edilerek yaşadım ama aynı zamanda vicdanım sadık bir yoldaş oldu.
Sayfa 43 - İthakiKitabı okuyor
Reklam
21
Hər şey üstümə gələndə kənara çəkilmək üçün yer... Məncə, bu hər kəsə lazımdır.
Nikka, Shasa
Kendimi hiçbir zaman, bir erkeğin dişisi olarak düşünmüyordum; iki arkadaş olmalıydık, iki yoldaş, iki dost olmalıydık.
Defter-i Divanımız
"youtu.be/Ew8_unY9QhA?si=... Nur Yoldaş Mahur "Bihamdillah ki bî nâm u nişanız âdımız yoktur dil-i viranemizden özge bir abadımız yoktur ezelden mazhar-ı ışkız bizim icadımız yoktur elemler cümle bizdendir anâ isnadımız yoktur belâ dildendir ol dildâr elinden dadımız yoktur gönüldendir şikâyet kimseden feryadımız
Yolcu yolunda gerek. Yola yoldaş olmak varken taş olmayı tercih edenlerin de yolu açık olsun.
Reklam
'Allah teâlâ bizlere, son nefeste imânımızı yoldaş eylesin'
Sayfa 537
Yetirince düşmanım var benim Sen bana yoldaş ol
"Gözlerim arar onu, yaklaştırmak ister gibi. Yüreğim arar onu, o yoldaş değil bana. "
"Ne gelir elden, sevgim onu tutamadıysa. Gece yıldız içinde, o yoldaş değil bana. "
Derdimizden gün zamansız dolmada, Her yanış yeni günle yoldaş olmada. foto: Didyma