Ne güzel incelemişsin, konunun özeti şu cümle aslında.
''Ben her şeyi öğrenebilecek, elde edebilecek biriyim ancak ben hiçbir şeyi bilmeyen, kimsesiz bir hiçim.''
Maalouf'un Semerkant ve Doğu'nun Limanları kitaplarını okumuştum, adeta kitaplardan çöl kumu fışkırıyordu dili çok zengin ve keyifli. Bu kitabı da es geçmesem iyi olacak :) ağzına sağlık.
Semerkant ile Doğu'nun Limanları'nı çok merak ediyorum Ayşe. Muhtemelen bu ay içinde onu da okuyacağım. Çöl - kum olaylarına ben de erişebileyim isterim. Tarzı Orhan Pamuk'a benziyor mu sahiden?
Bu kitabı elbette es geçmemelisin. Akıcı ve anlaşılır bir dile sahip. İnan çok azını dile getirebildim. Çoook çook zengin içeriğe sahipp. Beğenmene sevindiiim. :)
Maalouf Ortadoğu coğrafyasına daha hakim, yazdıklarını okuduğumda kendimi Afganistan, Pakistan, Lübnan gibi ülkelerde hissediyorum. Tür olarak daha çok tarihi ağırlıklı yazdıkları, Pamuk daha postmodern bir yazar. Ben pek benzetemedim ikisinin yazdıklarını ama kendi kulvarında çok iyi bir kalem bence Amin Maalouf. Semerkant, Alamut Kalesi kitabı ile çok benzer ben ard arda okumuş çok keyif almıştım :) oda kulağında kalsın, okursun belki.
Evet Pamuk'un postmodern bir yazar olduğunu Benim Adım Kırmızı'da anlayabildim. O yüzden sana sordum ya gerçekten öyle mi diye. Alamut Kalesi de merak ettiğim kitaplar arasında. İkisini ard arda okuma fikri hoşuma gitti. Hasan Sabbah hep merak ettiğim bir karakter :)
:) o zaman hiç bekletme derim, şahane iki kitap seni bekliyor.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.