Ben yorumunuza katılmiyorum açikcasi 90 larin ortasinda bile bizim köyümüz ( anneannemlerin) bu durumdaydi. Ki kendisi bati anadoluda rum köyü olur. Etraftaki kız cocuklarina kuran ögreten kadin ise gencliginde pekte hizli yasamiş ve tövbe etmiş melek ablaydi. Kurgudan nem kapmışsiniz da bu gercekleri ne yapacagiz ?
öncelikle bir batı anadolu köylüsü olarak açıkçası bende köyünüzü merak ettim. Gerçeklere gelince kusursuz olan islamiyettir. insanlar değil. Ama dediklerinize de katılıyorum. Sonuç olarak bana göre TARIK BUĞRA üstat bu konuya Küçük Ağa ile son noktayı koymuş aslında. Okumak ve okutmak lazım diye düşünüyorum...
Kesinlikle size katiliyorum. Köy bursanin bir köyü. Benim dedemler sondaj işiyle ugrastigi için avluda suyumuz vardı. Ama diğer insanlarin yoktu boyle bir örnek verebilirim. Benim kafama dolanan neden kötü karakterin ismi cennet gibi bir soru sorulması bence altinda ard niyet aranmamalı. Izah etmeye calistigim o. Benim çocuklugumda bile kadinlar çeşme başinda su doldururken yabanci biri gecince yemenilerini iyice bir dolarlardı. Sonrasında bir şey değisti yeni gelinler ahira girip sut sagmayi biraktilar. Evlere çamasir makinalari ve lcd tvler girince kadinlar ellerindekilerle yetinmemeye erkekler de ellerindeki paralari yetirememeye başladilar. Bahsettigim olgu gunumuzden bir kesit degildi. Burda bahsetmeye calistigim sey karakterlerin ismine pek takilmamali aleni bir sey yapildigini zannetmiyorum ben. Kucuk agayi 7 yil once okumuştum. Aslinda tekrar okumak bana iyi gelecek. Yillandikca tatlanan insan büyudukce onu olgunlastiran bir kitap oldugunu dusunuyorum.
çözümleniz çok iyi. Günümüzde yumurta, süt , yoğurt, ekmek bakkaldan alınıyor ama köylüyüz.topraklarımızı ekip işlemektense, üç kuruşa(malum asgari ücret) fabrikalarda çalışıp bitmek tükenmek bilmeyen isteklerin yanında, yetmeyen aylıklarda eklenince toprakların her yıl ucundan eksilmesi cabası. ama köylüyüz. tabi bu satılan topraklar yatırımcıların eline geçince ekilmeyip bos durması ve buna istinaden zaten düşük olan üretimin iyice azalması fiyatların yükselmesi demek oluyor. ama köylüyüz. tabi herkesin kendine göre haklı sebepleri vardır. tartışılır. ve sonuç olarak bu ve bu gibi kitaplar vasıtası ile, bende size katılaraktan dediğiniz gibi isimlerden ziyade ilk önceliğimizin bu problemlere çözüm üretmek olduğu kanısındayım.
Tabi ki 25 kuruşa sogani satamamak ne demek ? Onca emek. Tüketici ise kilosunu 2 bucuk liradan zar zor alabiliyor. Bu talan ve yağmaya gerçektende artik dur demeli. Köylu kilosunu 2 liradan satip para kazansa vallahi bu pahalilik gozume batmaz. Bütün gün tarlada çalisan, emegiyle orantili kazanmali.
inşallah olacak dedikleriniz. insanlar birbirlerini kominist,faşist diye yaftalamaktan vazgeçip bu sorunları çözmek adına konuşmayı ve ortak bir akılcı çözümde buluşmayı öğrendikleri zaman herkesin hakkını alacağını umut ediyorum.günümüz dünyasında belki olmayabilir, ama okuyarak ve okutarak bu günlerin en kısa sürede geleceğine inanıyorum.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.