Yetimhanenin en üst katında,sağdan bakınca en son odada duvar dibinde pencereye olabildiğince uzak bir noktadaydı ranzası...Elinden tutup odaya kadar getiren görevli odadan içeriye adeta atmıştı,arkasını dönüp giderken de artık kendin yerleşirsin diye söyleniyordu...
Durdu bir an düşündü yerden kalkmadan önce...Neyi vardı ki neyi yerleştirecekti...Oda işte dedi...Sonra ayağa kalktı ve içeriye göz attı...İnce uzun bir oda,yerler fayans ama rengi simsiyah,duvarlar çeşitli kalem uçlarıyla boyanmış,demir dolaplar...
Toplam dört tane ranza vardı...Dışarıyı izlerim diye düşünerek cam tarafındaki ranzalardan üstte olana yerleşmeyi düşündü...Tam planlarını devreye sokmaya çalışıyordu ki içeriye kendinden yaşça da vücut olarak da büyükçe üç çocuk girdi...İçlerinden sarı saçlı olan içeri girer girmez,Hırsız mısın sende kimsin,burada ne işin var şeklinde sorularını ardı ardına sıraladı...Aslında kim olduğunu biliyordu,yetimhanede ki herkes gibi.Diğer ikisi kapı önünde bekliyorlardı.Soruları soran cevapları beklemeye pek niyetli değil idi...Arkasına döndü ve başıyla hareketlerde bulundu,birlikte geldiği çocuklara...Bunun üzerine kapı kapandı.Diger çocuklar odanın diğer tarafında kapanan kapının arkasında kalip beklemeye başladılar ...Birisi bağırarak şarkı söylemeye diğeri ise ıslık çalarak şarkı söyleyene eşlik etmeye çalışıyordu...Şimdi odada iki çocuk yalnız kalmıştı...Soruları soran dışarıdan gelen şarkı sesini duyar duymaz, odaya yeni gelen çocuğun olduğu yöne doğru ilerledi...Üst ranza planı yapan genç korkuyordu...Sorulara cevap vermekten ziyade ağzının içinde birşeyler geveleyip duruyordu...Sarı saçlı çocuk yaklaştı,biraz daha yaklaştı,o yaklaştıkça koridordaki şarkı ve ıslık sesleri sanki süreci biliyorlarmış gibi daha da gür sesle çıkmaya başladı...Mesafe iyice daralmış iki çocuk burun buruna gelmişti.Bu sırada sarı saçlı olan yeni gelen çocuğa bu ranza senin diyerek duvar tarafındaki alt ranzayı işaret etti.Burada birlikte kalacağız...Bu yetimhanenin belli kuralları var ama bizim odanın da belli kuralları var...Hangisine uyacağına kendin karar vereceksin.
Şimdi senden ağlamanı yapma abi vurma bana deyip dayak yediğin havasını tüm yetimhaneye vermeni istiyorum...Bunu yapmaz isen gerçekten birilerinden dayak yiyeceksin...Üstelik ben ve kapıda şarkı söyleyenler de seninle birlikte bu dayaktan nasibimizi almak zorunda kalacağız...
Anlamakta zorlanıyordu yeni çocuk ama söylenileni yaptı. Ertesi gün hafta sonuydu ve görevliler için tatil idi...Yeni geldiği için herkes onun ne halde olduğunu merak ediyorlardı.. Sarı saçlı delikanlı bunun için de çözüm bulmuştu çoktan...Yarın kar yağışı yok ama sen sana vereceğimiz kar eldivenlerini giyip avluya çıkacaksın. Kim sorarsa eldivenleri niçin giydiğini cevap vermeyeceksin...
Bunu da olduğu gibi kabul etti yeni çocuk.
Yemekhane de avluda herkes elini görmek istedi ama yanındaki diğer oda arkadaşları kim sorduysa bir tokat attı ve ilerledi...Gün boyu yanlarından ayırmadılar yeni çocuğu. Akşam odaya tekrar gelindiğinde yeni gelen çocuk sordu?
-Neden böyle birşey yaptınız???
Beni dövmek daha kolaydı ama siz bana soru sordular diye neredeyse tüm yetimhaneye dövdünüz,daha zor birşey değil mi dedi?
-Bu defa kısa boylu tombalak yüzlü çocuk cevap verdi...Seni dövseydik tek kişi ile yetinmiş olacaktık ama senin sayende bir çok kişiyi dövme fırsatı bulduk...Uzun zamandır uyuyamıyoruz rutubetten dolayı.Bugün bu yorgunluk ile kesin uyuruz dedi..Sayende yarın bize de rutubetsiz odadan verecekler.
Yeni çocuk anlam veremedi ama eldivenler bende kalabilir mi diye sormayı da ihmal etmedi?
-Cevap bu defa sarı saçlıdan geldi...yeni biri gelene kadar sende kalsın dedi...Bize lazım değil ama bu odada kalacaklara lazım olacak dedi.
Işıklar kapandı,yeni gelen çocuk eldivenleri yastığının altına koyup ilk defa eldivenim oldu diyerek sevinç içinde uyudu.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.