Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

Mikail Balcı isimli okurun asıl gönderisini gör
Morena okurunun profil resmi
Günlerden bir gün uzak bir ülkede fi tarihinde yaşlı ve yalnız bir kadın yaşarmış. Yaşlı kadının tek odalı bir evi ve kendisi dışına ne bir işi ne de bir ini varmış. Her gün sabahın erken saatlerinde yaz-kış demeden kalkıp çöpte yemek ararmış. Yaşlı kadın bir gün her şeyin aynı olduğu ama tek farkın o gün bulacağı şeyin ne olduğunu bilmediği bir güne uyandı. Güzelce örtüsüne sarındı ve küçük bohçasını beli sarıp düştü yollara. Çöplüğe varmıştı fakat ne hikmetse o gün tek parça bir şey bulamıyordu halbuki bu savurgan ülkenin bu çöplüğünde çoğu zaman ihtiyaçlarını karşılardı. Tam ümidi kesmek üzereyken çöplüğün üstünde bir eldivenin altında tavuk kafası gördü. Çöpün içerisindeki tavuğun kafasına bir müddet baktı. Alıp almamak konusunda kararsız kaldı. Uzun aradan sonra çöplükte et bulmuştu. Bu etin tavuk kafası olması onu pek memnun etmese de "hiç yoktan iyidir" diye düşünerek tavuğun kafasını aldı. Umduğunu bulamadığı her halinden belli olan yaşlı kadın yorgun argın evine döndü. Çok aç olmasına rağmen tavuğun kafasını bir türlü yiyesi gelmiyordu. Yüzünü yukarı döndü ve şöyle dedi "Ey hikmetinden sual olunmayan Allah'ım belki de hayırlı olan bunu yemememdir." Kalkıp tekrar yollara düştü ama bu sefer de eve elleri bomboş döndü. Üstelik daha da acıkmıştı. Ama bir de ne görsündü evi baştan aşağı temizlenmiş ocağında da bir aş var yaşlı kadın pek sevindi lakin çok da şaşırmıştı kimdi bunu yapan? Tekrar yüzünü yukarı döndü ve şöyle dedi "Ey hikmetinden sual olunmayan Allah'ım vardır bunda bir hayır" yemeği yemeğe koyuldu. Uzun zaman sonra ilk defa bu kadar huzurluydu. Üstelik karnı da bir güzel doymuştu. Gel zaman git zaman kadının bu durumu devam etti her gün ocağında aş evinde huzuru buluyordu. Yaşlı kadın artık merak etmeye başlamıştı neydi bunun hikmeti? Bir gün evden çıkmış gibi yaptı fakat hiçbir yere gitmedi.Evde bir köşede saklandı ve evine gelen o Allah'ın dostunu beklemeğe başladı. Bir de ne görsündü günler önce çöpte bulduğu o tavuk başı güzeller güzeli bir Ahu olmasın mı? Sonra da kalkıp yaşlı kadının evine küçük bir cennete dönüştürmesin mi? Yaşlı kadının dili tutulmuştu. Hemen eve girdi ve genç kızın kolundan tuttu. Kimmiş neyin nesiymiş hesap soracaktı. Genç kız ağlamağa başladı başından geçenleri anlattı: Güzelliğini kıskanan bir büyücü onu bu hâle getirmişti ve o güzeller güzeli Ahu yalnız bir müddet için insan hâline dönebiliyordu. Yaşlı kadın pek üzüldü kızın bu haline. Genç kıza döndü ve artık ikisinin birer anne kız olduklarını söyledi. Genç kız mutluluktan ağlamağa başladı. Kapandı yaşlı kadının ayağına ve artık ona analık edecek bu kadının ellerini ayaklarını öpmeye başladı. Yaşlı kadın da pek sevindi bu duruma. Şu koca yeryüzünde artık ona da bir yoldaş bir arkadaş vardı. Bundan böyle her gün yaşlı kadına tatildi. Dilediğini yapmakta özgürdü çünkü genç kız her şeyi üstlenmişti. Her gün misler gibi yemekler yer tertemiz çarşaflarda uyurdu. Derdini dinleyecek bir dostu da olmuştu. Günler böyle güzelce geçiyordu. Genç kız bazan kapının önünde elinde şiş, örgü örüyor bazan yemek yapıyordu. Yine örgü ördüğü günlerden bir gündü. Ülkenin şehzadesi de ülkede at üstünde gezmekteydi tam yaşlı kadının evinin önünden geçerken genç kızı gördü. Yüreğinde bir ateş hissetti. Bu yeryüzündeki tüm güzelliklerden güzel olan Ahu'ya vuruldu. Durumu babasına anlatmalı ve yüreğindeki ateşi söndürmek için Ahu'ya varmalıydı. Döndü sürdü atını saraya, vardı saraya, kapandı babasının ayaklarına, yalvardı o Nazlı Dilber'in kendisine varması için. Babası şaşırdı ve hüküm dolu sesiyle şöyle dedi "Ey oğul madem kaptırdın gönlünü o Dilber'e varıp bakalım kimmiş diye" padişah atını mahmuzladı, vardılar yaşlı kadının evine. Padişah ötelerden dağ titreten sesiyle seslendi yaşlı kadına kızını çağırması için. Yaşlı kadın yeminler etti yalnız olduğuna. Pdişah evi altüst ettirdi yoktu dilberden ne bir iz ne de bir his. Yaşlı kadına dönerek "ya o Dilberin yerini söylersin ya da bu yaşlı halinle zindanı boylarsın dedi. Yaşlı kadın ağlamağa başladı. Yeminler etti bir kızının olmadığına. Padişah hemen köye haber saldı. Fakat tüm köylüler yaşlı kadının yıllardan beri yalnız olduğunu söyledi. Şehzade yaşlı gözlerle babasına baktı fakat yapacak bir şey yoktu. Padişah döndü sırtını köye sürdü atını saraya. Genç şehzade pek üzülmüştü rüyalarına girip durdu o Ahu. Uyandığında da yoktu ya o Ahu. Günden güne eriyen şehzade'nin hâli içler acısıydı. Padişah oğlunu böyle görmeye dayanamadı. Günler sonra bir hışımla kalkıp atına bindi ve sürdü atını yaşlı kadının evine. Tam kapıyı çalacakkken kapının açık olduğunu fark etti ve bir de ne görsündü selvi boylu ceylan gözlü dilber eğilmiş evi süpürmekte. Yaşlı kadın yalan söyledi diye hem öfkeden kızarmış hem de oğluna derman bulduğu için içten içe sevinmişti. Girdi içeri tuttu kızın kolundan. Güzeller güzeli Ahu saraya gitmemek için yalvarmaya başladı. Ne Ahu yanaşıyordu gelmeğe ne padişah yanaşıyordu vazgeçip gitmeğe. Ahu baktı olacak gibi değil durdu şöyle dedi padişaha "Ey padisahım benim anam tektir yalnızdır yaşlıdır bensiz yaşayamazdır heç olmazsa bekle de anamı da kendimle getireyim" dedi. Padişah "evet bekleyelim emma onu zindana götürmek için bekleyelim. Ne cüretle bana yalan söyledi. Onun yüzünden oğlum bir mum gibi eridi gözümün önünde. Kız anasının eve gelmemesi için dualar edip ağlamağa başladı. Bir müddet sonra yaşlı kadın eve döndü bir de görsündü saray atı kapının önünde, koşa koşa girdi eve, baktı padişah oturmuş genç kızın dizinin dibine. Ahu anasını görünce kapıda fırladı ayağa anaaa, dedi varıp anasına anlattı her bir şeyi. Ana düşündü olsa olsa padişah o büyücüyü bulup bozabilirdi bu işi. Çaresiz bir şekilde tüm olanları anlatmağa başladı. Padişah olanları duyunca yaşlı kadını zindana atmaktan vazgeçti. Çünkü hakikaten de Ahu onun kızı değildi. Ona başka bir ceza vermeyi düşünse de Ahu'nun üzülmemesi için yaşlı kadını affetti. Çünkü Ahu'nun üzülmesi demek onun oğlunun üzülmesi demekti. Padişah tüm ülkeye yolladı bir Ferman, fermanı duyan durdu kıyam. O büyücü bulundu, büyüyü bozduktan sonra kovuldu. Şehzade kavuştu Ahu'suna, hem sağlığına; bundan başka ne dileği ola. Bu masal da burda biter ben böyle duydum bu yaşıma kadar, anlattım size baştan sona kadar, okudunuz sizde buraya kadar. İnananlar çıksınlar kerevetine inanmayanlar da bıraksınlar hikayeyi olduğu yerde.
Morena okurunun profil resmi
Az önce bir kısmı eksik paylaşmıştım silip tekrat attım
Mikail Balcı okurunun profil resmi
@Aessedaim kaleminize sağlık 👏
Sena okurunun profil resmi
Oy oyy nasıl da güzel yazmış \⁠(⁠๑⁠╹⁠◡⁠╹⁠๑⁠)⁠ノ
Morena okurunun profil resmi
@Sena_lavinia teşekkür ederim :')
EBOLA okurunun profil resmi
Masal ..masal yazarken bile içim ısındı... Çok güzel olmuş ellerine emeğine sağlık .🤍👌🌹
Morena okurunun profil resmi
@Ebru151 ayy teşekkür ederim
Morena okurunun profil resmi
@nuruhedefim inanır mısın bunu düşündüm sonra üşendim düzeltmeye mdfkmdfkmdfk dur düzelteyim haklısın
İrem okurunun profil resmi
Ne güzel bir yazı ✨
Morena okurunun profil resmi
İrem
İrem
teşekkür ederim
Melike S. okurunun profil resmi
Güzel bir yazı olmuş elinize sağlık 🤍
Morena okurunun profil resmi
Melike S.
Melike S.
teşekkür ederim
Lokman Şenlik okurunun profil resmi
Güzel olmuş elineze emeğine sağlık. Kalemin herzaman güçlü olur İnşallah.
Morena okurunun profil resmi
Lokman Şenlik
Lokman Şenlik
teşekkür ederim inşallah
AYYUKEM ☾ okurunun profil resmi
Ellerine aklına sağlık ben çok beyendim ve çok anlamlı. "Bunu bugün okuduysam vardır bundada bir hayır"
Morena okurunun profil resmi
@Gurbet_coskunn ayh teşekkür ederim çok tatlısın
Gαмzεℓι Prensesヅ okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık 🌼:)
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.