Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

Fırat isimli okurun asıl gönderisini gör
Fırat okurunun profil resmi
Ama üzülerek şunu da sezinliyorum, duyguları hiç anlatmadan, düşünceleri (belki en bayağılarını bile) söylemeden de olmayacak: Kişi yalnızca kendi için bile yazmış olsa, edebiyatın onun üzerinde ne kötü etkisi olduğunu görüyorsunuz işte... Düşünceler pek aşağılık, bayağı bile olabilirler. Birinin değerli saydığı bir şey başkalarınca son derece değersiz sayılabilir.
вϋѕ̧яα okurunun profil resmi
Düşüncelerimizde yanılaniliriz ama hislerimiz her zaman haklıdır :)
Fırat okurunun profil resmi
вϋѕ̧яα
вϋѕ̧яα
:) İşin öyle bir boyutu da var tabi fakat Dosto burada daha çok, bireyin kendisini ya da düşüncelerini anlattığı seçkilerini insanlara dayatırcasına sunmasının çok ucuz bir eylem olduğunu, bunun için yazarın kendisine aşık olacak kadar küçülmesi gerektiğine inandığını vurgularken, bir yandan da bu düşünceleri açığa vurmadan bir şeyler yazamayacağından yakınıyor. Buna klasik Dosto poetikasının bir tezahürü de denilebilir. 🙂
вϋѕ̧яα okurunun profil resmi
Dosto halt etmiş desem biraz ileri gitmiş olur muyum:d bence olmam .hem zaten cevap hakkından muaf kendileri. Şaka bir yana ucuz bir eylem gibi görünüyor olsa da ehline denk gelmesi bambaşka bir boyut derim ben naçizane:)
Fırat okurunun profil resmi
Dostoyevski'nin romanlarında, onun sessiz çığlığı, yarattığı karakterlerle kaynaşıp birleşirken; kimi zaman da tüm bu diğer seslerin, onun sesini bastırdığı görülebiliyor. Dolayısıyla bu söylediklerine Dostoyevski'nin katılma ihtimali bir hayli fazla :)
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.