Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

Mutâlî’ isimli okurun asıl gönderisini gör
Necip G. okurunun profil resmi
Salih hocam emeklerinize sağlık. Her zamanki gibi düşündüren, sorgulatan ve bilgilendiren bir metin kaleme almışsınız. Siz, içinde bulunduğunuz ‘eğitim penceresinden’ olayı neden-sonuç ilişkisi kurarak ve çözüm önerileri de sunarak analiz etmişsiniz. Eğitim gerçekten de bu işin olmazsa olmazı. Ancak ben bu tür konulara hep parça-bütün ilişkisi içerisinde bakmaya gayret ediyorum. Çözüm pastasından aslan payını eğitime vermek gerektiği konusunda hepimiz hemfikirizdir sanırım. Ancak pastadan geriye kalan bölümün de doğru bir şekilde sahiplendirilmesi gerekiyor. Aile, medya, sosyal medya, diğer kurumlar, sivil toplum vs... Herkes bu işin bir ucundan tutmak zorunda. En ince detayına kadar düşünülüp tasarlanmış bir eğitim müfredatı bile, evde Survivor dışında hiçbir şey konuşulmayan bir ailenin içindeki bir çocuğu ne kadar değiştirebilir ki? Bir başka örnek; son zamanlarda youtube’a giren herkesin karşısına ‘tik tok’ adında saçma sapan videolar üretilen bir kanalın yüzlerce farklı reklamı çıkıyor. Reklamların çoğunda, sınıfta ders işlerken sıkılan veya kütüphanede kitap okurken sıkılan gençlerin bir anda kalkıp elindeki kitabı bir köşeye fırlatarak dans etmeye başladığı garip bir kurgu var. Mesaj çok açık: ‘Dersler ve kitaplar sıkıcıdır, hadi onları bir kenara bırakıp dans edin ve eğlenin!’ Siz yazınızda tefekkürün önemine değinmişsiniz. Sizin gibi sorumluluk alan eğitimciler, sonucunda olumlu ve erdemli davranışlara dönüşecek bir tefekkürün önemini ve değerini anlatmaya çalışırken sosyal medya bulduğu her fırsatta gençlere bunun tam tersini pompalıyor. Biraz uzattım, lütfen kusura bakmayın. Gerçekten çok önemli bir konu ve bu konuyla ilgili olumsuzluklar biz hissetmeden hayatımıza girip bir virüs gibi yayılıyor. Bu konularda ilgili kişiler gerekli tedbirleri çok kısa bir süre içerisinde almazlarsa, birkaç yıl sonra bambaşka şeyler konuşuyor olacağız Salih hocam... Allah’tan hayırlısını diliyorum... Değerli incelemeniz için tekrar teşekkür ederim. Selam ve saygılarımla...
Mutâlî’ okurunun profil resmi
Necip bey öncelikle derim ki; Kıymetli yorumunuz ile bir nev’i İncelemeyi tamamlsyıp son noktayı koymuşunuz diyebilirm... Çok teşekkür ediyorum:)) Okullarımızın durumu gözlemlerime göre şu şekilde diyebilirim; Eğitimde herkesin kafası karışık; aile başka, okul başka, medya başka telden çalıyor, zararı ise çocuk görüyor ve sonuçta zayıf ve parçalanmış kişilik.... Evet en büyük sorun bu... Ve Sistem kendinin varlığını bile tecessüs edemeyen bireyler ortaya koymaya, okumaya ve sorgulamaya tahammül edemeyen insanlar yetiştiriyor, devam ediyor... sonuç: okul işlevselliğini yitirmiştir; sebep: herkes(im) 'okul'dan 'rol' çalmaktadır ve her kes(im) 'okul'a gündem dayatmaktadır. Yani 'okul'un 'ruh'u yoktur. Kimse de bunu "gerçekte(n)" önemsememektedir. Etkili öğretmen, -diğer mesleki niteliklere ek olarak-; ~dipdiri, canlı, heyecanlı, ~öğretmekten ve öğrenmekten keyif alan, ~mesleğine aşık, ~yüksek öz-güvene sahip, kendine güvenen ve aynı zamanda özgün, özgürlükçü, farklı bir kişilik örüntüsüne sahip kişidir der eğitimci üstadımız... Buraya kadar sistem ve eğitimciye dokunduk:)) Peki asıl eğitimin ailede başladığı ile ilgili olarak sizin de belirttiğiniz gibi nasıl bir yöntem izleyeceğiz? Türkiyenin az da diye yumuşatıyım “tik tok” gibi türedi rezilliği nasıl açıklayabilirirz öğrencilerimizin bizzat etkin olduğu uygulamada babında... Kısaca eğitim konusunda hep beraber öyle bir yol çizelim ki öyle bir metod uygulayalım ki hep beraber başaralım derim Beyaz Zambaklar Ülkesi misali... Selametle Necip bey var olun :))
Necip G. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Salih hocam. Tespitlerinizin her birinin altına imzamı atarım. Kafa karışıklığı dışarıdan da bakınca net olarak görülüyor. Sanırım ülkedeki kutuplaşmadan eğitim de payını alıyor. Herkesi kapsayacak bir eğitim sistemini hayata geçirmek de güç. O nedenle bu sürecin bir süre daha devam edeceğini düşünüyorum. ‘Rol çalma’ ise harika bir tespit! Ülkemizde hemen her konuda bu yanlışa düşüyoruz. Herkesin her konu hakkında söyleyecek birşeyleri var. Herkes konuştuğunda ise asıl konuşması gerekenlerin sesini duyamıyoruz. Keşke sizin gibi eğitimciler eğitim sisteminin ve eğitim politikalarının yerleşmesinde daha fazla söz sahibi olsa. Keşke liyakatı yeniden ayağa kaldırabilsek! Aile konusuna gelince, belli de çözülmesi en sıkıntılı kısım burası. Okulda bir sistem kurulabilir ama evde böyle birşey söz konusu değil. Bunun için çok daha genele yayılan bir toplumsal bilinçlenmeye ihtiyaç var. Bu da bugünden yarına olacak birşey değil maalesef. İnşallah bu sesler bir şekilde karşılık bulur ve en azından en acil konularda adımlar atılmaya başlanır. Tekrar teşekkür ederim değerli fikirlerinizi paylaştığınız için. Selamlar...
Mutâlî’ okurunun profil resmi
Asıl ben teşekkür ediyorum var olun Necip bey.. İnşallah bu düşünce ve temenniler doğrultusunda nitelikli bir eğitimin tüm alanı kapsaması dileklerimle... Baki selamlar Necip bey....
Büşra Çin okurunun profil resmi
Ama bu yazı şimdi benim şu soruyu sormama zemin hazırladı. Acaba bir muallimin/muallimenin yüksek istifadesine sunulmuş kitaplar neler ola ki bu öğreten evvela kendi donanmış ola, kültür bilgisini daima âli tuta?
Mutâlî’ okurunun profil resmi
Büşra hocam ilk aklıma gelen son zamanlarda dikkatle takip ettiğim Adem İnce / Eğitilmiş İnsanın İmali. Kitap adeta sosyoloji, felsefe, edebiyat, din v.s çerçevesinde bir eğitim algısı veriyor bizlere. Yazarı ve kitaplarını bu bağlamda şiddetle tavsiye ederim.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.