Arkadaşlar hepinizin verdiği cevaplar için ayrı ayrı teşekkür ederim. Ama hala beni tatmin edici bir cevap yok ortada . Hadis konusunu zaten ben bilerek yazdım İslam dünyasında sayısız uydurma hadis varken uydurma hadisi veya sahih hadis dediğiniz hadislere nasıl güvenebiliriz. Diyorsunuz ki kurana bakarız çelişmiyorsa o hadis sahih hadistir. Uydurma hadisin bu kadar çok olduğu bir ortamda insanlar arası ayrılıkların çıkması, insanların gruplaşması kaçınılmazdır. Ayrıca verdiğim ayet örneklerinde hala kadın-erkek eşitliği,kadının ikinci plana atılması, nesh olayı( tanrının fikir değiştirmesi) ve İslam dininin hoşgörülü ve hoşgörüsüz ayetleri hakkında kayda değer bir cevap alamadım. Uğur bey eşlerinizi önce uyarın, sonra yataklarınızı ayırın ve en sonunda onları dövün . Bu ayette geçen "dövmek" kelimesi ayetten aynen aktarılmıştır. Nasıl olur da burada anlatılmak istenen dövmek olamaz diye bir tez öne sürersiniz anlamıyorum. Tanrının kelimeleri mi bitti ki asıl kullanması gereken kelime yerine "dövmek" kelimesini kullandı !!!! "Dövmek" kelimesinin geçtiği bir kitapta nasıl kadın-erkek eşitliğini düşünebiliriz!! Yazarın yazdığı şeyleri enine boyuna okumak ve sorgulamak yerine direk onun yazdıklarını ben bunu nasıl çürütebilirim mantığıyla okursanız yazarı anlamanız mümkün değil. Bu sadece Turan Dursun için değil her fikir için geçerli bir durumdur.( Evrim teorisi gibi )
Vatandas dovmek diye çevirmiş hayata uymuyor ; cennet neden kadinlara mujdelenmis. erkekelere bir sey yok. Turan hoca yanlis cevirilerden yola cikiyor;
Sizin diyanet işleri başkanlığının çevirisinde kelime aynen geçiyor. Çok merak ettim siz nerenin çevirilerini okuyorsunuz ?????
Bu yorum görüntülenemiyor
Yanlis olduğunu düşünüyorsak eğer doğrulari varsa doğru gördüğümuz yerleri aliriz. Bati mevzusu gibi
Korunma meselesi verdiği mesajlar evrensel insanliğin kadim değerleri öldür meyeceksin calmayacaksin, baris, adalet, esitlik .... gibi
Her ekol ideoloji once icerden yikilir , sovyetler olduğu gibi araplarda da mevzu ayni
Bu yorum görüntülenemiyor
Tevbe 5 bir savaş ayetidir, nerede bulursanız/görürseniz kısmı da savaş alanı içindir. Topraklarından çıkarılma, kervanların soyulma vs gibi ve Mekke'nin ordusunun toplandığı haberi geldikten sonra bu ayet nazil olmuştur. Sizin dediğiniz mantıkta gelmiş olsaydı Müslümanlar sürekli her yerde insan öldürdü diye kayıtlara girerdi, peki böyle bir kayıt var mı, yok tabii ki. Peki düşünen ve sorgulayan bireyler olarak neden bunu anlamak istemiyorsunuz? Herhangi bir devlet çıksa bizi toprağımızdan etmek istese, ithalatımıza veya ihracatımıza engel olsa onlarla savaşıp, onları öldürmek istemez misiniz? Bence bal gibi de istersiniz, onun için boş yere hoşgörü falan filan demeyin.
"Kendilerine savaş açılanlara savaşma izni verilmiştir. Çünkü onlar zulme uğratıldılar. Allah onlara yardıma elbette kadirdir." Hac Suresi 39. Ayet
Bu ayeti savaş ayeti olarak değil de hoşgörüsüzlük olarak görmek ne alaka anlamadım? Ya da Tevbe 5'i Bakara 190-193 ile beraber okuyunca niye anlaşılmıyor anlamıyorum? Tek tük cümleler alıp lütfen kendinize pay almaya çalışmayın çünkü bariz olarak anlamak istemeyip karalama yapmak istiyorsunuz ve bu şekilde iki taraf da birbirini asla ve asla anlayamaz.
Bu tarz karşı görüşlere ve sorgulara kapalıyım çünkü iftira attığınız kitabın kendi içinde cevap olmasına rağmen görmezlikten gelme gibi bir kibire yenik düşüyorsunuz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.