Osman Bey, Allah'ın insanların diliyle, grameriyle bir ilgisi yoktur, günümüzde Türkiye'ye Türkçe olarak Kur'an inse senin, benim ve diğerlerinin anladığı Türkçe'den ayet iner, "televizyona çıkmak" diye bir ayet inse siz o ayeti televizyonun üstüne çıkıp oturmak olarak mı algılayacaksınız? Ben size bu kelimenin başka manaya daha geldiğini söylüyorum ve ayetin bir bütününe daha çok uyduğunu söylüyorum siz bana nasıl dövmek değil dersiniz anlamıyorum diyorsunuz, çürütmek için bu dövmektir diye gören sizsiniz maalesef.
Yazarın dediklerini enine boyuna okumak ve sorgulamak yerine direkt onun yazdıklarını çürütmek mantığıyla okursanız yazarı anlamanız mümkün değildir demişsiniz, bana bu sözünüz çok gereksiz geldi. Dün burada önce buraya yorum yazıp sonra kitabı okuduktan sonra tekrardan buradaki yorumumu okuyacağım dedim bu unutulmasın lütfen. Aksi bir ispat verebiliyorsam bu neden önyargı ve çürütme derdine girmiş cevap olsun ki? Cevabım var ki verebiliyorum, cevabım olmadan yazara laf etsem haklısınız, bence burada çürütme derdi ile önyargıya düşen siz oldunuz çünkü verilen cevabı düşünmeden inkar eden siz oluyorsunuz. Yazar farklı bir kelime manası olan kelimede hatalı çeviriye bakıp yorum yapıyor yani direkt kendisi çürütmenin peşine düşmüş, objektif bir yazar olsaydı o kelimenin farklı bir manaya daha geldiğini söylerdi ve sizin bana bunu söylemeden önce bunu yazara söylemeniz lazım. Dün paylaştığınız alıntıya sorduğum cevapları veremediniz ya da vermediniz, bu cevaplar yoksa eğer kitabı okumadan kitap hakkında puan verebilirim o da sıfırdır ve benim gözümde bu kitap boş bir sorgulamadır, farklı kelime manalarından kendine pay çıkarmadır, uydurma hadis dediğimiz hadislerden dini kötülüğe çalışan biridir.
Hangi Kuran çevirisinde dövmek yerine farklı bir anlam kullanılmış Uğur bey ? Az önce Ali bey içinde yazdım Diyanetin kendi çevirisinde bile kelime aynen geçmektedir.Ve ben sadece bunu değil diğer ayetleri de sordum size ama kayda değer bir cevap alamadım.
Turan dursun aydinlanmaci bir yazar zamanin ruhuna karsi bunlari dile getirmek dahi muthis bir cesaret isi saygiyla eğiliyorum önünde,
Diyanet babanin kizina şehvet duymasi caizdir dedi yahu pinarin basi zaten bulanmiş
Yaşar Nuri Öztürk, Bayraktar Bayraklı, Mehmet Okuyan, Edip Yüksel meallerinde. Kafalarından estiği şekiilde bu anlamda kullanmıyorlar sonuçta.
Hakki yılmaz, ihsan eliacik mealinide oneririm hepsinin tekniği farkli ama klasik mealcilerden epey ilerdeler
Ali Hocam, yazar aydınlanmacı, sorgulayan biri olabilir ama benim açımdan bu konuda bu kelimenin farklı manaya da geldiğini belirtmesi lazımdı diye düşünüyorum. Ya tam araştırma yapmadan bir karara varmış ya da niyeti direkt şekilde kötülemek.
Kayda değer cevaptan kastınız ne mesela onu merak ediyorum, Tevbe Suresi'ndeki öldürün ayetinden nasıl bir anlam bekliyorsunuz mesela? O ayet topraklarından edenlere, kervan yollarını kapayanlara ve Mekke'de kalan akrabalara türlü zorluk çıkartanlara karşı savaşın emridir, şimdi bu kesime karşı savaşın denilmesi kadar normal ne olabilir? Bir kesim bunları yaparken sizin Allah'ın onlara hurma ve su dağıtın demesini mi bekliyorsunuz? Şunu çok iyi anlıyorum ki ateist ve agnostik insanlar kafalarındaki tanrıyı gerçekte göremiyorlar diye inanmıyorlar, sürekli insanlara gülücükler attıran, mutluluk verdiren, herhangi bir mücadele etmeden cenneti göstersin diye düşünceleriniz olduğu için tanrıyı beğenmiyor ve kabul etmiyorsunuz. Biraz sanki armut piş ağzıma düş olayı gibi oluyor.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Bakın hoşgörü ayetleri ve hoşgörüden uzak ayetler diyorum. Uğur bey sadece "öldürün " e takılmayın. Bunu kaçıncı yazışım bilmiyorum ama bir kez daha yazıyorum. İslamın ilk dönemlerinde inen ayetlere baktığımız da hepsi ılımlı hatta diğer inanışlar bile din olarak kabul ediliyor. Ama İslam devleti güçlendikçe ayetlerin sertliği de artıyor. Bunu bir tesadüf olarak açıklamak veya allah herşeyin en hayırlısını bilir deyip geçiştiremeyiz. Ben durumu açıkcası peygamberin savaş hilesi olarak görüyorum.
İslam'da cariye yoktur, cariye kelimesi Arapça kökenli olmasına rağmen Arapça olan Kur'an'da geçmez, kadın İslam'da ganimet olarak görülmemiştir. Savaşta esir olan kadınların cinselliği değil nikahı helaldir.
Mirastan kadına yarım pay verilmesi kadının her miras hakkında değil, aynı anne ve babadan erkek kardeşi ile mirasa ortak olursa kadına yarımdır, olan erkek kardeş sayısına göre, kadın sayısına göre bu orantı iki taraf için de değişmektedir. Buradaki hesap kadın ve erkek olarak değil yaşanılan ve bakılacak kişi sayısına göre değişmektedir.
Zeyd, peygamberin evlatlığı derken siz herhalde onu kendisi 30 yaşında filanken Zeyd de 3-4 yaşında iken evlatlık aldı da baba-oğul gibi büyüttü sanıyorsunuz. Muhammed 571 doğumluyken Zeyd ise 575 doğumludur. Muhammed Peygamber ortalama 30 yaşlarında iken kendisine hediye edilmiştir ve Muhammed de onu azat etmiştir. Arap kültüründe köle azat edince o köle senin evlatlığın oluyor ama bu bizim bildiğimiz evlatlık değildir. Şimdi soruyorum size aralarında sadece 4 yaş varken ve gayet de yetişkin birer erkek olarak tanışmışlarken Muhammedin'in Zeyd'in eşiyle boşandıktan sonra onun eşiyle evlenmesinde ne gibi bir ahlaksızlık var? Sizin düşündüğünüz bir baba oğul ilişkisi yok ortada.
Edip Yüksel'in 19 demesi ile burada konusu geçen kelimenin bir benzerliği yok, güvenip güvenmemek farklı konular şu an, konumuz sadece bir kelimenin o manadaki çevirisi.
Osman Bey, diyorum ya o dediğiniz ayetlerin hepsi verdiğim şekildeki örneklerde inmiştir, anlamak istemeyen sizlersiniz.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Kolaylık değil orası, sıkıntı olmaması için sana neyi farz kıldığımızı biliyoruz diyor yani yarın bir gün Füsun Pınar Gür isimli biri çıkar da bu olaya laf ederse biz neye izin verdiğimizi biliyoruz diyor. Tabii siz Muhammed bunu önceden fark etmiş de önlem olarak bunu demiş diyeceksiniz.
Bu yorum görüntülenemiyor
Ne oldu da ayet geldi bilmiyorum, helallik kısmı da dediğim gibi evlenmeye helallik.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Evliliğin sebeplerini bu inceleme altında yazdım, Hz. Aişe öyle bir şey dediyse de kendince haklıdır -ki bu haklılığı Kur'an'a da ters değildir, sonuçta Peygamber de istisnalı ayet haricinde hatalı olabilir sonuçta bir insan olduğu için Hz. Muhammed'in hata yapması kadar normal bir şey yoktur.
Bu yorum görüntülenemiyor
Cevabınızı beni sıkıştırdığınız için almadınız ama zaten benim olan düşüncemdir. Elçinin örnekliği tevhid konusundadır, diğerleri kişisel tercihtir. Hz. Muhammed'in hataları olduğu ve hesaba çekileceği zaten Kur'an'da yazmaktadır.
Hz. Peygamberimizin evlenmesi bahsi ataist arkadaşlar için fevkalade kurcalanan,kadın hakları konusunda kaşınan bir meseledir. Bu ataist arkadaşlar dünya tarihini, kadın - erkek ilişki durumunun tarihsel seyrini, sosyolojik meseleleri çok iyi bilirler. Ama sürekli bu konuyu açarlar. Her seferinde cevap veririz ama tatmin olmazlar. Bu sebeple konuyu uzatmak yersizdir. Fakat işin özü o dönem için de bu gün de olağandır, insanidir.Konu hakkında tartışmak yerine meseleyi anlamak isteyenler mesaj atabilirler.
Dinler insanların yaşayış tarzını, insanlarla iletişim kurma yöntemlerini, ticaretini, aile ilişkilerini belirler. Bunun için de bir mantığı, sosyolojisi vardır. Saçma, anlamsız veya tutarsız bulanlar parçadan bütüne gitmeye çalışırken kafası karışanlar veya sisteme itiraz edenlerdir.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.