Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

Oğuz Aktürk isimli okurun asıl gönderisini gör
Ronin Himura okurunun profil resmi
Gereğinden fazla abartıldığını düşündüğüm yazarlar hatta içlerinde bazıları müsvedde; 1- Zülfü Livaneli 2-Ahmet Ümit 3-Ayşe Kulin 4-Jean Grange 5- Elif Şafak 6- Paulo Coelho 7-Jose Mauro De Vasconcelos 8-Sarah Jio Ve maalesef ülkemizde kitap okuyan kısmının %90 ının bunları hatım etmesi. O kadar rağbet var ki bu yazarlara 50.baskıyı görenler bile var.
Can okurunun profil resmi
Jules Payot-İrade Terbiyesini de ben ekleyeyim
Bu yorum görüntülenemiyor
x okurunun profil resmi
Paulo Coelho belki abartılıyor olabilir (bu ifadenin de ne derece doğru olduğunu bilmiyorum çünkü kendi adıma yazarın abartıldığını düşündürecek bir içerik karşıma çıkmadı şu ana kadar ya da yazarın sıkı sıkıya takipçisi olan bir kitle ile karşılaşmadım) ancak şunu söyleyebilirim ki Paulo Coelho'nun romanlarındaki amacı bilimsel bilgiler vererek okuru bilgilendirmek ya da derin konularda okuru düşünmeye itmek değil ''bence''. Ben Simyacı ile birlikte kendisinin 3 kitabını okudum ve Simyacı dışındaki ikisi için rahatlıkla bir çeşit dışavurum olduğunu söyleyebilirim. Bana kalırsa içindekileri, hislerini, kişisel düşüncelerini aktarmak, insanlara da bir şeyler ''hissettirmek'' istemiş. Yani nasıl desem, kitaplarında edebi bir nitelik aramak baştan mantıksız geliyor Coelho için çünkü kanımca adamın hedefi zaten bu değil. İnsanın sorgulamaları, çaresiz hissetmesi gibi her insanın farklı şiddetlerde hissettiği bu duyguları yazıyor, e iyi de yazıyor, kalkıp çok da derin bi' edebi analiz yapmak? bilmiyorum daha çok okuyup geçmek daha mantıklı. Zaten o duygularda değilsen baştan okuma çünkü saçma gelir. ''Ya bu ne anlatıyo'' dersin için bunalır. Ama aynı karmaşık hisler içindeysen haklı bulabiliyorsun, karakterle az çok kendini özdeşleştirebiliyorsun bu da sana ''a bak demek ki tek böyle hisseden ben değilmişim'' duygusunu veriyor. Bu açıdan da başarılı mı başarılı. Ben bunun ötesinde bi analize ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. Simyacı'ya gelirsek, ben kitabı öyle çok küçük yaşta falan okumadım ancak hoşuma gitti. Burada da bence kişi faktörü fazlasıyla önemli. Kitap genel hatlarıyla evren ve evrenin enerjisi diyor, şimdi bu fikre inanmayan biri okursa sıkılması, anlamsız bulması kaçınılmaz olur. Fikre katılıp kitabın üslubunu sade bulanlar da olmuş, bunu da baştan Coelho hakkında söylediğim şeye bağlıyorum benim okuduklarımdan anladığım bu adamın böyle bir derdi yok. İnsanların yüreğine dokunayım, insan olduklarını hissettireyim. Bence böyle bir amaçla yazıyor, o yüzden kitabın sadeliği de anlaşılabilir diye düşünüyorum ben. Oğuz abinin eleştirisine genel olarak katılamıyorum maalesef. Yani ilk cümleyi okuyunca dedim ki ''Gerçekten de 'Okumadan Önce Ölmemiz Gereken'' tüm o kitaplar bundan daha mı iyi?' :) Öyle bir ''tatsızlık tutsuzlukla yazmış ki.. Yani dediğim gibi konuyla bağdaştıramamayı anlarım ama bu kadar da zevksiz bir kitap olduğunu...ben düşünmüyorum açıkçası. Ama şuna katılıyorum ki bu kitap ve üstüne basa basa tekrar söylüyorum Paulo Coelho 'nun kitapları bence herkese aynı zevki vermez, veremez. O kadar toplumsal konular işlemiyor çünkü. Yani abartılmak denemez belki ama aynı hisleri paylaşan kişiler tarafından çokça seviliyor ve okunuyor'' daha doğru olur gibime geldi. Kendimce benim yazar hakkındaki fikrim bu. Böyle bir yorumda bulunmam da hayranı olduğum anlamına gelmiyor bu arada, sadece okuduklarıma dayanarak yazar hakkındaki fikrimi belirttim. Yani daha çok değerlendirme açısı sıkıntılı bence ama herkesin fikrine sonsuz saygım var tabii ki.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.