Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

Selman Ç. isimli okurun asıl gönderisini gör
Metin T. okurunun profil resmi
OP'nin Benim Adım Kırmızı'daki dediğim formda oluşturduğu cümle tam 77 kelime ve anlaşılması zor değil. Başa dönmenize gerek yok. Uzun uzun dolaylı ve zarf tümleçleri yardımıyla yapılmış. Bu tür cümleleri ancak metine denk getirirseniz yapabilirsiniz. Her zaman denk gelmez :))) O.Pamuk iyi denk getirmiş. <<<<<Biz, aynı kadına âşık iki erkek, o önde, farkına hiç mi hiç varmadığı ben arkasında, İstanbul'un sokaklarında döne kıvrıla ine çıka ilerler, köpek sürülerinin savaşlarına ayrılmış ıssız sokaklardan, cinlerin beklediği yangın yerlerinden, kubbelerine meleklerin yaslanıp uyuyakaldığı camilerin avlularından, ruhlarla mırıl mırıl konuşan servi ağaçlarının yanı başından, hayaletlerin kaynaştığı karla kaplı mezarlıkların kenarından, adam gırtlaklayan haydutların az ötesinden, bitip tükenmez dükkânların, ahırların, tekkelerin, mumhanelerin, saraçların, duvarların arasından kardeş kardeş geçer giderken, ben onu takip değil, taklit ettiğimi düşünüyorum.>>>>> Bu da aynı kısmın İngilizcesi, 127 kelimeye çıktı :))) <<<<<“We were two men in love with the same woman; he was in front of me and completely unaware of my presence as we walked through the turning and twisting streets of Istanbul, climbing and descending, we traveled like brethren through deserted streets given over to battling packs of stray dogs, passed burnt ruins where jinns loitered, mosque courtyards where angels reclined on domes to sleep, beside cypress trees murmuring to the souls of the dead, beyond the edges of snow-covered cemeteries crowded with ghosts, just out of sight of brigands strangling their victims, passed endless shops, stables, dervish houses, candle works, leather works and stone walls; and as we made ground, I felt I wasn’t following him at all, but rather, that I was imitating him.>>>>> Bir de daha kısa ama daha karmaşıkları var. Mesela, <<<<<Havaların hayli yakıcı zamanlarına denk gelmiş sıcağının bırakın çimenleri, ağaçların en yükseklerindeki yaprakları darlandırdığı günlerin ardından, bir yangını söndürmeye gelmiş itfaiyenin sıktığı suyun ferahlattığı kagir ahşap binanın yüzyıllık yapı elemanları gibi toprağın emdiği yağmurla ferahlayan, sair zamanlarda nerede yaşadıklarını kimsenin aklına getirmediği kurbağaların işgal ettiği toprak yolda yürürken adamın, onlara basmamak için gösterdiği çaba hayvan sevgisinden değil, yanlışlıkla ezeceği kurbağaların ayaklarının altında çıkaracağı sesten tiksinmesindendi VE dışardan izleyen birine hayli komik gelen bu adam yürüyüşüne ara vermeden devam ederken, arada kaldırdığı başıyla bir hayli çok olan tanıdıklarına hatır sormaksızın verdiği baş selamlarına ilaveten, parkın sıcak ve nemli havasıyla banklara oturmuş insanların sadece hatun kişilerinin hem de yüzlerine değil cömertçe sergiledikleri bacaklarına arzuyla değil, kendisinin bile sık sık eleştirdiği erkek olmanın ona yamadığı refleksle, farkında olmadan bakıyordu. >>>>>
Selman Ç. okurunun profil resmi
Evet bunlar benim dediklerimden farklı. Çok güzel.
Metin T. okurunun profil resmi
Ve araya sanki tek cümleymiş gibi o anlamsız VE'yi koydum. Cümlem kocaman oldu :)))) Oysa "ve" yerine "nokta" hakkıydı aslında .
Selman Ç. okurunun profil resmi
Çok teşekkürler hocam. Bazı şeyler daha güzel oturdu yerine :)
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.