Kapitalizmin aksiyonun ezmek, komünizmin aksiyonu zincire vurmak, Hristiyanlığın aksiyonu ışığı söndürüp karanlığın büyüsünde uyuşturmak, puta tapıcılığın aksiyonu evren şarabıyla kızıştırıp uçuruma koşturmaktır insanlığı. Yunan medeniyetinin aksiyonu puta tapıcılık aksiyonunun, Roma aksiyonu da kapitalizmin antik modelleridir. İslam aksiyonu ise yaratıcı-insan-evren arasındaki sulhu getirmek ve hayata ebedi barışın kanadını germek, anlamın en yaşanabilir sevincini aşılamaktır.
448 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bazen büyük övgülerle aldığımız şeyler tam bir hayal kırıklığı olur ve o verdiğimiz paraya, küçük ya da büyük miktar olsun acırız. Hele bu zamanda... Bu kitabı gördüğümde tabii ilgimi çekti ama şişirme yorumlar yüzünden yanaşmak istemedim. Gerçekten güvendiğim ve sevdiğim kurgu şeklini bilen arkadaşlarım okumalısın deyince aldım. Harcadığım zamanı ve parayı hak etti. Şimdi ordan burdan kitabın içeriğini okumuşsunuzdur bir de benden temcit pilavı gibi olmasın. Nice yazan kişiler var ki 5-6 kitap cikartmalarina rağmen aynı teraneleri yoğurup yoğurup önünüze koyuyorlar ve popü olmalarına güvenip baki kalacaklarini sanıyorlar. Yaratıcılık sıfır. Özgünlük sıfır. Bu kitapta Roma-Yunan Mit. Üzerinden bir yaratıcılık geliştirilip kurgu oluşturulmuş. Karakterlerin herbiri benzersiz, tepkiler gercekçi, yaklaşımlar ise okuru düşündüren boyutta. Ne eksik ne de fazla! Sıkmıyor hiçbir yönden ve son derece merak ettiren, zekice aralara eklenmiş bölümler var. Bu yazar gerçekten çok iyi hazırlanmış. Titizlik bana göre okura saygıdır, bize saygılı. Tam dişime göre bir #fantastik seri. Şimdi arka kapakta yetişkin okurlar içindir diye bir ifade vardı ki, buna bir anlam veremedim. Ama sonlara doğru karyola değil tapınak parçaladılar dedim herhalde bunun içindir. Yine de pek de 'yetişkin' sınırında değil. Yalan yok daha fazla sahne bekledim umarım ikincide yazmıştır çift çok harlı Benden 10 değil, 100 aldı! Ve neden bu hikaye çevrilmesin? Yetkili merciler bu yazarı bence dikkate alsın. Yetenekli ve kesinlikle önü açık. Kocaman aferin sana yazar!
Ölü Tanrı'nın Şarkısı
Ölü Tanrı'nın ŞarkısıDilara Özçelik · Ren Kitap · 2023340 okunma
Reklam
Gel keyfim gel!
Param da var şimdi, Roma ve Yunan Efsaneleri kitabını da alırım artık…
"Ankara nedir?" sorusunun cevabı için Britannica Ansiklopedisi'ne bakılması sayılabilir. Sözlüğe göre Ankara, beşyüz feet yükseklikteki çıplak bir tepe üzerine kurulmuştur. Başta. August Tapınağı olmak üzere etkileyici Yunan, Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntılara sahiptir.
Sayfa 109 - Sapiens yayınevi 1 basım Nisan 2022
Medeniyet İlerleme ve Çöküş
Toynbee ve çağdaşlarının Batı medeniyetine ve ilerleme fikrine olan inancını derinden sarsan eser, Oswald Spengler'in Batı nın Çöküşü kitabıdır. Batı medeniyetinin kendi içinden yıkılmakta olduğunu haber verir ve geniş bir 'düşüş' ve 'çöküş' literatürünün ortaya çıkmasına öncülük eder. Tipik bir Alman olarak Spengler,
Sayfa 65 - İnsan YayınlarıKitabı okuyor
624 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Ekrem Akurgal Anadolu Uygarlıkları'nda, Anadolu'nun M.Ö.2500 - M.S. 395 tarihleri arasında var olmuş uygarlıklarını ayrıntılı bir biçimde ele alarak, bu kadim uygarlıkların Bizans, Selçuk, Osmanlı kültürlerine etkisini ve Osmanlı üzerinden devraldığımız bu kadim mirasın bizlere bıraktıklarını, bu mirasa ülkemiz ve daha ötesi tüm insanlık
Anadolu Uygarlıkları
Anadolu UygarlıklarıEkrem Akurgal · Phoenix Yayınları · 201471 okunma
Reklam
Kaynak, Tek... Ayrılık ve ötekilik, algılarımızda.
Picasso'ya ilhamı veren Allah, Karahisari'ye , ilham eden Allah'tan başka bir Allah değildir. Itri'ye üfleyen, Mozart'a da üfledi o nefesi. Zannediyoruz ki Antik Yunan, Roma, Endülüs, Çin, Hint, Osmanlı birbirinden tamamen bağımsız, birbirini reddeden medeniyetler: Hâlbuki alıp dönüştüren ve başkalaştıran bir taraf var bunlarda. Antik Yunan'da bir tohum düşüyor, Roma'da çiçek oluyor, Osmanlı'da minyatüre dönüşüyor, Çin'de farklı bir forma bürünüyor.
Biz Anadolu’ya gelince orta Asya, İran, Arap, eski Anadolu uygarlıkları ve Bizans yoluyla gelen yunan ve roma uygarlıklarının bir sentezini yaptık. Bugün bir kültür sentezi yapacaksak, doğu sentezi, islam sentezi yapamayız. Çünkü 15.yy’dan beri İran sıfırdır, Arap sıfırdır. 16.yy’dan beri biz de sıfırız. Eğer bugün bir sentez söz konusuysa bu Türk-Avrupa sentezi, Atatürk’ün öngördüğü üzere Türk-Batı sentezi olabilir.
Sayfa 626Kitabı okudu
Hümanist dünya görüşü bizde yanlış anlaşılmış ve adeta Türklüğe karşı bir hareket sayılmıştır. Oya hümanizm gerçek anlamı ile “özgür düşünce” demektir. Dünyada ilk defa MÖ 6.yy’da doğa filozofları, cinlerden,perilerden,batıl inançlardan sıyrılmış hür düşünce ile bilimsel araştırmayı yurdumuzda, Ege kıyılarındaki kentlerde kurmuşlardır. Özgür
Sayfa 608Kitabı okudu
Yunan-Roma kültürü
"Yunan felsefesine ne olduğunu sormuştum ben." "Bir noktada üç kola ayrılan, sonra daha ilerde bir yerde yeniden tek bir büyük akıntı halinde birleşen bir nehir düşünebilir misin?" "Düşünebilirim tabii." "Öyleyse Yunan-Roma kültürünün nasıl kısmen batıda Roma-Katolik kültürü, kısmen Doğu Roma kültürü ve kısmen de güneyde Arap kültürü tarafından taşınıp aktarıldığını da düşünebilirsin. Fazla basitleştirmek pahasına da olsa, Yeni Platonculuğun Batı, Platon'un Doğu kültür dünyasında, Aristoteles'in de Araplar arasında, yani güneyde yaşamaya devam etmiş olduğunu söyleyebiliriz. Bu üç kol da diğer kollardan bir- şeyler taşıyordu. Ama asıl önemlisi, bu üç kolun da Ortaçağ'ın sonunda Kuzey İtalya'da birleşip büyük bir nehir haline gelmiş olmasıdır. İspanya'daki Müslümanlar Arap etkisini, Yunanlılar ve Bizans da Yunan etkisini taşıdı. Ve sonra da Rönesans başladı, Antik kültür 'yeniden doğdu'. Yani bir bakıma Antik kültür uzun süren Ortaçağ boyunca hayatta kalabilmişti."
Sayfa 196 - Pan
Reklam
Roma imparatorluğunun çözülme dönemi... Günümüze benziyor...yorumda
Dünya kötü­dür ve bu dünyada yaşamak acı vericidir. İnsanın ne yapıp edip bir şekilde, kötü olan ve artık sonuna yaklaşan bu dünyadan kaçması gerekir. Bu dinler bu çağrılarını gerçekleştirmek üzere insanın kurtuluşu için gerekli bilgileri içeren bazı tanrısal vahiylere sahip olduklarını iddia ederler. Hıristiyanlık da aynı atmosfer içinde doğmuş ve dünyadan, bu dünyadaki hayatlarından şika­ yet eden insanlara İsa'nın kurtarıcılığında yeni bir hayat; göksel bir hayatı va­ at eden bir kurtuluş dini olarak ortaya çıkmıştır. Oysa antik çağ, en azından Yunan dünyasında bundan ne kadar fark­lı bir ortamda başlamıştı. Yunanlılar, bu arada özellikle Milediler Akdeniz'in ve Karadeniz'in en uzak köşelerine kadar gitmiş, buralarda yüzlerce koloni kurmuş, sanayi ve ticaretle meşgul olmuş hırslı, yaratıcı insanlardı. Onlar dünyayı tanımak, onu fethetmek istiyorlardı. Bu dönemde Yunanlıların kendilerine ne kadar güvenli, hayatlarından ne kadar memnun, gelecek hayatla ilgili kaygılarının ne kadar az olduğunu biliyoruz.
Sayfa 23 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
Roma, yola bir cumhuriyet olarak başladı ama bir imparatorluk olarak sonlandı; bu yol boyunca onun büyük düşünürleri (köle Epiktetos'tan senatör Cicero'ya ve imparator Marcus Aurelius'a varıncaya değin) adalet konusundaki Yunan düşüncesini emperyal ihtirasın ahlakına uydurmak için yenilemeye çalıştılar.
“Esasında bütün kadim toplumlar; ister sınıfsal yapıya sahip olsun ister olmasın, ister Roma gibi büyük bir imparatorluk olsun, ister Yunan gibi müstakil şehirlerde yaşasın, ister Araplar gibi kabile hayatına sahip olsun, ister gelişmiş bir medeniyete sahip olsun veya isterse geri kalmış ve çökmüş durumda olsun; bütün kavimlerde insan toplulukları “dini bir motife” dayalı ortak bir ruh ve söyleme sahiptir.”
Sayfa 17 - Fecr YayınlarıKitabı okuyor
Romalı yazarlar Yunan yazarlarından ayrı bir tiyatro edebiyatı kuramadıkları gibi, onlardan aldıklarını geliştirme cabası da gös­termemişlerdir. Körükörüne taklit ettikleri Yunan oyunlarma yak­ laştıkları söylenemez. İki ünlü komedi yazarı Plautus ile Terence Yunanlı yazar Menandros'in oyunlarından aşırı derecede yararla­ nırlar, konularını, kişilerini bile ondan alırlardı. Ama anlatılan Atinalılar Roma yaşayışına, düşünüşüne uygulanırdı. Öyle ki Plau- tus'un oyunlarmda memleketinin o günkü durumunu çizen zen­ ginlerle yoksulların birbirine uzaklığını belirten yerler vardır. Çağımızda pek önemli görülmeyen bu iki yazarın oyunların­ dan Shakespeare gibi, Molière gibi büyük ustaların yararlanmış oldukları da bir gerçektir.
Sayfa 55 - Mitos Boyut yayınları 2010Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.