Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Geçmiş değiştirilemez ve gelecek hakkımız değildir. Gerçekten var olan sadece şimdidir. Sadece ânın önemi vardır."
Sayfa 101Kitabı okudu
Öyle mi?!..
"Kadın aşık olur ve hayal kurarken, erkek eğlenir ve oyun oynar."
Reklam
" ... gözler dünyaya açıldığı andan itibaren tek bir şey ister: ona yanıt verecek başka bir bakış."
"Hiçbir insan dünyaya kendi isteğiyle gelmez. Hiçbize danışılmadan kendimizi sahneye atılmış olarak buluruz; kimimiz başrolü kapmıştık, kimimiz basit figüranlardık, bazıları oyun bitmeden çekilir ve temsili-günün programına uygun olarak gülerek, ağlayarak ya da sıkılarak- koltuklarında seyrederdi."
"Şimdi biliyorum ki olaylar farklı ayrıntılara sahip olabilirler ve sınırlılığımız içerisinde gördüklerimiz, neredeyse her zaman bütünün sadece bir parçasıdır."
"Kitaplarla hayat daha iyi anlaşılabilir, okuma sayesinde duyguları derinlemesine kavrayabilirsin."
Reklam
"Olaylar ve karşılaşmalar, safralar ya da çıkış yolu bilinmeyen dar sokaklar değildir; daha çok birer aynadırlar -küçük, büyük, içbükey, dışbükey, dalgalı, deforme eden, çatlak, kararmış aynalar- bunlar yansımalarıyla kendimiz hakkında henüz bilgi sahibi olmadığımız bir yanımızı bize tanıtırlar."
"... acı aşırıya kaçtığında ayakta kalabilmek için biraz ölmek gerekiyordu."
Hiçbir insan dünyaya kendi isteğiyle gelmez. Hiç bize danışılmadan kendimizi sahnede atılmış olarak buluruz; kimimiz başrolü kapmıştık, kimimiz basit figüranlardık, bazıları oyun bitmeden sahneden çekilir ve temsili -günün programına uygun olarak gülerek, ağlayarak ya da sıkılarak- koltuklardan seyrederdi.
Şiir şöyle başlayacaktı: Hasretini, yokluğunu, sensizliği bir ateş yanığı gibi öyle acıyla duydum ki yüreğimin etinde, gitgide çoğalarak gitgide derinden işleyerek öyle dayanılmaz oldu ki bu seni boğabilirdim senden kurtulmak için çünkü seni o kadar seviyorum. Böyle başlayan şiire şunları yazmak, sana anlatmak istiyordum: Bu 1943 yılında ömrümün öyle bir anı oldu ki, seni görmemekten, senden uzak olmaktan, senin sesini işitememekten, velhasıl sensizlikten, öyle bir acı duydum ve buna şimdi hatırlamasına bile tenezzül etmediğim bazı şeyler katıldı ki bir insanın tahammül edemeyeceği bir azaba düştüm. Beni sonuna kadar iyi dinle ve anlamaya çalış sevgilim. Senin bana herhangi bir mektubunda bilmem hangi meseleden “Beni affet” filan demekliğinde değil. Günüm ve saatım oldu “PİRAYE” diye avaz avaz bağırmamak için dudaklarımı kanattım ve hapishanenin en insansız yerlerine kaçtım. Geceleri ancak iki saat uyuyabiliyordum. Seni on dakika sonra görmezsem ölmek daha iyi diye düşündüm. Hasılı az daha oynatıyordum –maalesef yahut çok şükür ki- hâlâ aynı haldeyim, fakat bir fark var ki onu en sonra yazacağım. Ha, ne diyordum, az kalsın oynatacaktım. İşte o zaman yaşamak ve deli olmamak, delilikten sakınmak insiyakı harekete geçti –ben farkında bile olmadan- ve beni bu müthiş acıdan kurtarmak..
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.