Zeynep

Birkaç gün sonra benim şiirimin de yer aldığı yerel edebiyat dergisinin iki yüz kopyası eve teslim edildi. Edebiyat kariyerimin başlangıcını kutlayan bir kart da iliştirilmişti. Tek kopyayı saklayıp yüz doksan dokuz kopyayı yakacak olarak kullandım. İyi yandı. Şiirle ısınan taşlar sıcacıktı.
Reklam
Eskiler aynanın içinde şeytan yaşadığına inanırlarmış. Onların aynada gördüğü şeytan, işte o benim.
Yetmiş yıllık hayat. Dönüp baktığımda ağzı açık karanlık bir mağaranın önünde durduğumu hissediyorum. Yaklaşan ölümü düşündüğümde bir şey hissetmiyorum ama geçmişe dönüp baktığımda içim kararıyor, hüzünleniyorum. Kalbim bir çöldü. Hiçbir şey yetişmiyordu. Hiç mi hiç su yoktu. Başkalarını anlamaya çalıştığım gençlik günlerim de oldu. Benim için çok zor bir işti. Ben hep başkalarının bakışlarından kaçındım. Onlar beni çekingen ve efendi biri bildiler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
122 syf.
2/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Dört Anlaşma
Dört AnlaşmaDon Miguel Ruiz
8.3/10 · 11,2bin okunma
Kulağımla bambunun uzun yapraklarının hışırtısını dinler, yüreğimle bunların altına gömdüğüm insanları düşünürüm. Bambu ağacı olup gökyüzüne doğru durmadan uzayan cesetleri.
Reklam
Montaigne'in Denemeler'i. Sararmış karton kapaklı kitabı tekrar okuyorum. Bu satırlar, insan yaşlanıp okuduğunda da güzel. "Hayatımızı ölümle ilgili düşüncelerle mahvediyoruz, ölümümüzü ise hayatla ilgili düşüncelerle."
144 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Bir Katilin Güncesi
Bir Katilin GüncesiKim Young-Ha
8/10 · 3.792 okunma
İnsan olmak, dünyayı sürekli indirgeyerek anlaşılabilir ve basit bir anlatıya dönüştürmek demekti.
Sayfa 146Kitabı okudu
"Belki de halim yoktu. Belki hiçbir hayatımda halim yoktu. Yani, belki de ben böyle biriyimdir. Bir denizyıldızı bütün hayatlarda denizyıldızıdır. Denizyıldızının uzay mühendisi olduğu bir hayat yoktur. Belki benim de hiçbir hayatımda bir şey yapacak halim yoktur."
Thomas Hobbes hafıza ile hayal gücünün hemen hemen aynı şey olduğunu düşünüyordu ve Nora bunu öğrendikten sonra hafızasına hiçbir zaman tam olarak güvenmemişti.
Reklam
İnsanlar şehir gibiydi. Bazı kötü yönleri var diye bütün şehirden nefret etmezdiniz. Sevmediğiniz yanları, birkaç tane tehlikeli ara sokağı ve mahallesi olabilirdi ama bir şehri yaşanır kılan şey iyi yönleriydi.
"Aşktan korkmak yaşamdan korkmaktır ve yaşamdan korkan herkes dörtte üç ölmüş demektir," diye yazmıştı Bertrand Russel. Ama Bertrand Russel'ın evlilik ve gönül ilişkilerinin sayısı, yediği sıcak akşam yemeklerinin sayısından fazla olduğu için, belki de bu konuda onun sözüne güvenilemezdi.
Piyanoda yanlış nota diye bir şey olmadığına dair müziyenlerin söyleyip durduğu eski bir klişe laf vardı. Ama Nora'nın hayatı anlamsız bir kakafoniden ibaretti. Muhteşem yönlere doğru gidebilecek bir parça, artık hiçbir yere gitmiyordu.
Kömürün de, elmasın da karbon olduğunu ama kömürün hiçbir basınç altında elmasa dönüşemeyecek kadar katışıklı bir karbon olduğunu söylemedi. Bilimsel olarak, kömürseniz kömür kalırdınız. Belki de hayattan alınması gereken esas ders buydu.
282 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Nora 35 yaşında, hayatında hiçbir şey yolunda gitmiyor, ertesi sabaha uyanması için bir sebebi yok. Gece yarısı intihar girişiminin ardından kendini bir kütüphanede buluyor. Olası bütün hayatlarını deneyimleyebileceği hatta istediği hayatta yaşamaya devam edebileceği sonsuz bir kütüphane. Ben genel olarak daha derin ve düşündürücü bir kitap bekliyordum. Ana karakter 35 yaşında ama kitap boyunca 15 yaşında bir genç kız gibi davranıyor. Depresyon ve intihar konularında da yüzeysel fakat siz de bu konularda zorlananlardansanız bazı bölümlerde yutkunmanız güçleşebilir. Kitabın gidebileceği onlarca yönden akla ilk gelenle bitmesi biraz hayal kırıklığı oldu. Kolay okunup beni zorlamayacak bir kitaba ihtiyacım vardı ve bunu karşıladı.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202156bin okunma
394 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.