yani öyle bir şey ki, arayıp annenle konuşsam, 'başınız sağolsun' desem
sonra babanın hıçkırıklarını duysam telefonda
'yakın mıydınız' diye sorsa çekine çekine
yani öyle bir şey ki, kanalizasyon şebekesi çökmüş bir şehirde ben yalnızca avuçlarımı uzattım sana, 'buraya yap!' dedim
ne A Rh pozitif bir 'hayır!' bulabildim
ne de 0 grubu negatif bir 'iyi niyet', boka sardığım dehşetin içinde!
Az önce ayrıldık
Çığ düşmüş bir köy ilkokulundan mezun olur gibi ölür ölmez,
aşkın diplomasını terkeden sevgililer verirmiş meğer
meğer, en korkunç tasdiknameymiş geride kalandaki zehirli ruh sarmaşığı
geride bırakılandaki zarif fikirler!
Yasaklara kenetlenmiş sevişmelerle geçiştirilen hayatlar
masumiyeti zedeleyen o kiraz tatlısı, o siyah renkteki buruk şarap
lekelenmiş fotoğraflardaki kıyasıya gülüştüğümüz hırpani atlar
onlar da gittiler, onların da nalları koptu, benimkiler de;
dilsiz ıstırap!
ne A Rh pozitif bir 'niçin' bulabildim
ne de 0 grubu negatif bir 'elveda', sona kaldığım alevin içinde!
Az önce ayrıldık
Çığ düşmüş bir köy ilkokuluna kayıt yaptırır gibi ansızın;
Morgta
çocuğunun cesedini teşhis etmeye mecbur kalan biriyim sanki