15 dak sonra doktorlar yine nabzını yokluyorlar -nabız yine atıyor diyorlar Saat 02:15 e kadar bekleniyor .Son bir muayeneden sonra Gezmiş ipten indiriliyor. Böylece Deniz 50 dakika ipte kalıyor.İpi bir bıçakla kesiyorlar.Ölüyü boynunda kesilmiş ilmekle ,yere serili bir bezin üzerine koyarak götürüyorlar.
Bu noktada, sosyolog Rodney Stark'ın Dawkins ve diğer militan seküler düşünürler için yaptığı gözlemi hatırlamakta fayda var. Stark'a göre, sadece Robin Hood hikâyeleri okuyan bir kişi Ortaçağ hakkında ne kadar bilgi edinebilirse, yeni-ateist literatürden beslenen bir kişi de teoloji hakkında o kadar bilgi edinebilir.(1)Evrim teorisinin en önemli savunucularından ateist felsefeci Michael Ruse da benzer bir şekilde Dawkins'in Tanrı Yanılgısı adlı eserinin "Felsefeye Giriş" ve "Dine Giriş" derslerinden bile geçemeyecek kadar yüzeysel ve hatalı olduğunu belirtir.(2)Marksist düşünür Terry Eagleton da, Dawkins'in, dini inancın ne olduğunu doğru bir şekilde anlamadan, dinlerin bilim tarafından yanlışlandığını iddia ettiğini hatırlatır.(3) Eagleton'ın da belirttiği gibi Dawkins, ne Tanrı kavramını ne dinlerin barındırdığı farklı gelenekleri ne de dini inanç ile bilim arasındaki ilişkiyi kavrayabilmiştir. Daha kötüsü, birçok yeni-ateist gibi Dawkins de bunları, doğru anlamak için emek sarf etmeye değer kavramlar olarak görmemiştir. (4) (1) Rodney Stark. What Americans Really Believe, (Waco, Texas: Baylor University Press, 2008), s. 120. (2) Michael Ruse, "Why I am an Accommodationist and Proud of it", Zygon, 50, 2, 2015, ss. 362-363. (3) Terry Eagleton, Culture and the Death of God, (New Haven: Yale University Press, 2014), s. 148. (4) Terry Eagleton, "Lunging. Flailing, Mispunching". 19.10.2006, irb.co.uk/v28/n20/terry eagleton/lunging-failing-mis-punching, Erişim tarihi 14.02.2016.
Reklam
Darağacında
İlmiği boynuna geçirdiğinde, seyredenlerden bazıları, cellada başlarıyla tabureyi çek işareti veriyordu. Deniz birden, şafağı daha sökmemiş bu bahar sabahının, serin sessizliğine doğru yankı veren bir sesle bağırmaya başladı: “YAŞASIN TÜRKİYE HALKININ BAĞIMSIZLIĞI, YAŞASIN MARKSİZM-LENİNİZMİN YÜCE İDEOLOJİSİ, YAŞASIN TÜRK VE KÜRT HALKLARININ BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ, KAHROLSUN EMPERYALİZM!" Taburenin çekilmesiyle Deniz boşluğa yığılmıştı. Saat 01.25'i gösteriyordu. Elli dakika öylece kaldı. 02.15'de ipi kestiler. Yusuf avukatlarıyla vedalaşıp, güler bir yüzle idam sehpasına doğru yürüdü. Masaya ve tabureye çıktı. İlmiği boynuna geçirmişti ki gür bir sesle bağırarak şöyle söyledi: "BEN HALKIMIN BAĞIMSIZLIĞI VE MUTLULUĞU İÇİN ŞEREFİMLE BİR DEFA ÖLÜYORUM. SİZLER, BİZİ ASANLAR ŞEREFSİZLİĞİNİZLE HER GÜN ÖLECEKSİNİZ. BİZ HALKIMIZIN HİZMETİNDEYİZ. SİZLER AMERİKA'NIN HİZMETİNDESİNİZ.. YAŞASIN DEVRİMCİLER, KAHROLSUN FAŞİZM..!" Saat 02.25'i gösteriyordu.. 02.50'de ipi kestiler. Hüseyin saat sabahın 03.00'ünde, şafağın sökmeye sabırsızlandığı bir sırada, son karanlığında gecenin, sehpanın üstünde bağırarak karanlığa karşı şunları söyledi: “BEN ŞAHSİ HİÇBİR ÇIKAR GÖZETMEDEN, HALKIMIN MUTLULUĞU VE BAĞIMSIZLIĞI İÇİN SAVAŞTIM. BU BAYRAĞI BU ANA KADAR ŞEREFLE TAŞIDIM. BUNDAN SONRA BU BAYRAĞI TÜRKİYE HALKINA EMANET EDİYORUM. YAŞASIN İŞÇİLER, KÖYLÜLER VE YAŞASIN DEVRİMCİLER, KAHROLSUN FAŞİZM...!" Deniz ve Yusuf'la bir kez daha buluştu...
Yusuf Aslan
Yusuf'un babasına yazdığı bu son mektubu yerine verilmişti, fakat köyüne ve akrabalarına yazdığı mektup yerine verilmedi. Yusuf'un infaz savcısına, "Niye güvenim olsun?” karşılığı daha sonra haklılık kazanmıştı. Savcıyla bu konuşması sırasında Yusuf'un beyaz idam gömleğini getirdiler. Yusuf, "Beyaz gömleği giymesem
Sayfa 65 - EverestKitabı okudu
"Bu daima böyledir, hadiseler kendiliğinden unutulmaz. Onları unutturan, tesirlerini hafifleten, varsa kabahatlilerini affettiren daima öbür hadiselerdir." (Storytel, 02.05.50)
Kazım Karabekir 1938 yılına kadar sürekli polis izlemesi altındaydı.
İstanbul Valisi adına Rıza imzalı 03.07.1933 gün ve 9040 sayılı rapor şöyledir: "Sürekli takip edilen ve gözlenen 7 şahsın 02.07.1933 sabahından 03.07.1933 sabahına kadar geçen 24 saat içindeki hareketlerine dair robot rapor özetleri aşağıdadır. 1-Kazım Karabekir Paşa gündüz ve gece dışarı çıkmamıştır. Saat 13.00'te eşi ve bir çocuğu ile köşkten çıkmış, tren ve vapurla İstanbul yönüne kardeşi Hamdi Bey'in Fatih'te Sinanağa Mahallesi, İbadethane Sokağı'nda 1/6 numaralı evine gitmiştir. Vurada üç saat kadar kalmış, 18.50'de aynı araçlarla köşke dönmüştür. Öğleden sonra Erenköy'e gazeteci Feridun Bey gelmiş ise de Paşanın evine uğramaksızın trenle İstanbul'a dönmüş ve köşke dışarıdan başka kimse de gelmemiştir."
Sayfa 154 - Uğur Mumcu Vakıfı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
30 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.