Akış
Ara
Mesajlar
Bildirimler
Kaydedilenler
Ne Okusam?
Profil
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.17
Şair Mahmut Topbaşlı'nın Şiir / Gönül Dünyası
“Gönül Bu” Şair Mahmut Topbaşlı’nın, Yüzakı Yayıncılık etiketiyle okurlarıyla buluşturduğu şiir kitabı. “Sevgi Irmağı, Açık Dilekçe ve Sevinçlerin Ardında” bölümlerinden oluşmaktadır. Yüz seksen dört sayfa hacmindeki eserde, yüz on üç şiir yer almaktadır. Gerek M. Ali Eşmeli’nin takdim yazısı
Göbekli Tepe ve Göbekli Tepe ve Tanrıların Doğuşu'den sonra bu kitapla Göbekli Tepe okumalarımı tamamlamış bulunmaktayım. Geçtiğimiz haftalarda bizzat giderek yerinde de gördükten sonra kafamda pek çok şey oturdu. Bu okuma sırasını hedefleyen diğer meraklılara da tavsiyem, yalnızca Klaus Schmidt'in kitabını okumaları, diğer iki kitap ile zaman kaybetmemeleridir. Sebebini merak edenler diğer iki kitaba yazdığım yorumları okuyabilir.
Klaus Schmidt gerçek bir bilim insanı. Kitabın her satırında bu kanaatım güçlendi. Diğer kitaplardaki gibi masalları kaynak edinip kafasında kurduğu fantazmaları okura dayatmamış. Ne gördüyse, ne bulduysa onu anlatmış. Yer yer görsel tasvirler kafanızda canlanmadıysa da kitaba eklenen canlı, renkli fotoğraflar bu eksiği kapatmış.
Dünyanın kaybettiği büyük bir biliminsanı olduğuna inandığım Klaus Schmidt'in bu kitabını, konuya amatör veya profesyönel olarak ilgi duyan herkesin okuyabileceğini düşünüyorum. Zaten kitap da özellikle çok bilgiyi kısa zamanda vermek üzere yazılmış.
01.05.2018
Taş Çağı Avcılarının Gizemli Kutsal Alanı - Göbekli TepeKlaus Schmidt · Arkeoloji ve Sanat Yayınları · 200774 okunma
John Fante okuma sürecimin son kitabına gelmiş bulunmaktayım. Bu yüzden üzüldüğümü itiraf edeyim. Toza Sor ile tanıştığım yazarın her kitabını severek okuduğumu söyleyebilirim.
Kitaplarındaki tiplemeler aşağı yukarı birbirine benzer aslında. Hemen hepsi yazarın kendi çocukluğundan izler taşır. Hemen hepsi dogodur yani Amerikaya göç etmiş İtalyan. Baba karakteri her zaman duvarcıdır.
Bu roman ise diğerleri gibi hem mizahı hem de dramı içerisinde barındırıyor. Yazarda en sevdiğim şeylerin başında karakterlerin doğal olması geliyor. Öfkeleri, mutlulukları, zaafları, sevgileri tamamen doğal; öyle ki sanki gerçekten varlarmış gibi. Gerçek insanlarmış gibi... Adeta gerçek insanların evine sokulmuş, onlarla beraber yaşıyormuşum gibi...
01.05.2017
GÜN OLUR ASRA BEDEL - CENGİZ AYTMATOV
05.06.23 Pzt 01:41- 18.06.23 Pz 23:20
"Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir... gider gelirdi...
Bu yerlerde demiryolunun her iki yanında ıssız, engin sarı kumlu bozkırların özeği Sarı- Özek uzar giderdi.
Coğrafyada uzaklıklar nasıl Greenwich meridyeninden başlıyorsa, bu yerlerde de mesafeler demiryoluna
İblis Kaçıran Behelit
Özet
İlk bölümde Guts çok iyi savaşır ve savaş kazanılır. Onun için parti düzenlenir. (00o)
İkinci bölümde, Griffit Guts'a kendi ülkesini kuracağını ve onun için savaşmasını söyler. Guts birlik komutanı olur. Bu arada Griffit'in kolyesinde Behelit'i görürüz. (00p)
Üçüncü bölümde, Şahinler Birliği Midland ordusuna savaşta yardım eder. Guts bu savaşta tek başına süvarilere saldırır. Zafer kazanılır. Griffit şövalye ilan edilir. Artık paralı askerlikten düzenli orduya dahil olmuşlardır. (01)
Dördüncü bölümde, 3 yıl sonrasına gideriz. Guts yüzbaşı olmuştur. Bir kale kuşatılır fakat bir kişi yüzünden alınamaz. O da (kimine göre savaş tanrısı ve ölümsüz) Nosferatu Zodd'dur. Buna sinirlenen Guts içeri girer... (02)
Beşinci bölümde, Guts ile Nosferatu Zodd (bir tür yaratık) savaşır. Guts Nosferatu'nun kılıcını keserek onu yaralar fakat Zodd bi anda boğa tarzı bi yaratığa dönüşür. (03)
Altıncı bölümde, Guts yere yığılır. Zodd onu yakalar. O sırada Griffit yardıma gelir. (04)
Yedinci bölümde, Zodd Griffit'i yere serdikten sonra kolyesini, Behelit'i, farkeder. Guts'a onun ölümüne sebep olacağını söyler ve kaçar. (05)
Sekizinci bölümde, normal geçer :D (06)
Düşüncelerim
Casca Guts'a aşık mı gıcık mı tam anlamadım. Çizgi romanda dahi kadınları anlamak zor :D. Zodd'u tekrar görmek isterim. Güzel savaştı. Behelit'in hikayesi devam ediyor.
Ölmədən oxunmalı kitablardandır
Başlıq: Don Kişot
Yazar: Cervantes
Səhifə: 229
Nəşr: Anonim
Janr: Dünya kassikləri
Oxudum: 23.05/01.06.23
Hərkəsə salam
İllərdir ki,oxumaq istədiyim,lakin heç cür oxuya bilmədiyim kitablardan biri də bu kitab idi.Niyə bu qədər geciktirdiyimi özüm də bilmirəm.Maraqlısı budur ki,mən də oxumayan digər insanlar kimi bu adı ilk dəfədir eşitmirdim.
Don Kişot-hərkəsin barəsində bildiyi bir əsərdir.Öz yazarından daha çox tanınan kitablar silsiləsinə daxil etmək olar.
Əsəri olduğundan tamam fərqli təsəvvür edirdim.Başlarda uşaqlara xitab olunmuş bir əsərmiş kimi oxumağa başladım.Daha sonra,dərin mənalı fikirləri,sözləri ilə bunun belə olmadığını gördüm.
Həm çox komik,həm də eyni zamanda insanı düşünməyə vadar edən bir kitabdır.Bəzi cümlələri başa düşmək üçün dəfələrlə oxuduğumu xatırlayıram.
Əsərin qəhrəmanı ədəbiyyat sevgisi olan və macərapərəst biridir.Əsər boyunca dayanmadan fərqli macəralara atılır.Şəxsən mən,sonunu biraz bəyənməsəm də ümumi olaraq çox bəyəndim.Əsərdə ən az Don Kişot qədər Sanço Panzanı da bəyəndim.Əsərə rəng qatan əsas personajlardan biridir.
Not: Cervantesin (yazar) Osmanlılara qarşı vuruşduğunu və bir qolunu itirdiyini bilirdiniz?
İsminin hakkını veren sağlam bir eser.
İsminde ifade edildiği gibi Türkiye'deki ağaçlar ve çalı tipi bitkilerin hepsinin yer aldığı hacimli bir eser.
Kolektif bir katkı sonucu ortaya çıkmış, bitkileri araştıran veya ilgi duyan kişiler için güzel bilgiler barındırmaktadır.
Eserin aktarış biçimi, bir bitki türü bir sayfada aktarılıyor: genel görünüşü, organları hakkında bilgiler, genel yayılışı, Türkiye'deki yayılışı, tür için tanımlayıcı bir görsel ve kaynaklar.
Bitkiler hakkında tanımlayıcı bilgiler bulunmakta, bitkilerin kültürümüzde oluşturduğu etkiler hakkında kitapta bilgi bulunmamaktadır.
07.05.2023 / Pazar / 19:01
Lev Tolstoy Eserlerinde insanlığın çeşitli meselelerine değinen Tolstoy'un dünya ölçüsünde bir sanat ve fikir değeri vardır. Kendi ülkesinin toplumsal siyasal çalkantılarını, halkının yaradılışını, yaşayışını büyük bir ustalıkla yansıtmıştır. Gerçekçi edebiyatın en büyük temsilcilerinden olduğu kadar, bir filozof ve bir eğitimci olarak da ün
İnsanın Anlam Arayışı
Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde, kamplarda yaşamaya devam edebilmek için nasıl umuda tutunduğunun hikâyesini anlatmış Viktor Frankl. Yaşananlar çok acı tabi. O koşullarda umut edebilmek çok zor! Birine ya da herhangi bir şeye karşı sorumluluk taşımayanlar için umut etmenin imkanın da olmadığını anlatmış.
Bütün bunları okurken “Ben olsaydım ne yapardım?” diye düşünüyor insan. Ben kendimi sorguladığımda hep inancımın verdiği sorumluluktan kaynaklı hayatta kalmaya devam ederdim diye düşünüyorum . Başka hiçbir şey yaşadıklarıma son verme isteğimin üstesinden gelmemi sağlayamazdı, en azından bunun için çabalamamı engelleyemezdi.
Yahudi soykırımıyla ilgili herhangi bir esere denk geldiğimde, tarihte bu kadar acı çekmiş bir güruhun nasıl daha beter zulüm yapabildiği aklımdan geçmiştir hep.
Hikâyenin sonunda bunun cevabını buldum. Kendilerinden yeterince şey alındığını düşündükleri için başkalarına zarar verme hakkını kendinde gören zihniyetler türetmiş uğradıkları zulüm!
Kitabın ikinci bölümündeyse Frankl, logoterapinin ne olduğunu merak edenler için konunun temel kavramlarını anlatmış. Bu bölüm psikolojiye merakı olmayanların ilgisini çekecek bir bölüm değil bence, yaşam öyküsü daha geniş bir kitleye hitap ediyor.
Kitabı bitirdiğimde yaşanan acıların insanın hayattan zevk almasını nasıl engelleyebildiğini gördüm. O kadar büyük acılar yaşamasam da zaman zaman benzer duygular yaşadığımı hissettim.
05.01.2023/21.01.2023
05.01.2023
Kitabın adı:Devlet Koydum Adını
Yazarın adı:Lider Ersan
Sayfa sayısı:272
Yaşanmış olayların işlendiği akıcı bir kitap,merakla ve zevkle okudum .
Kitabımızın ana kahramanı Devlet. Ama nasıl konmuş bu isim. Annemiz hamiledir Babamız eğer oğlum olursa adını Devlet koyacağım der. Fakat bebeğimiz kız olur ama ismi yinede Devlet olur. Bizim Devlet çok akıllı zeki bir kızdır okumayı çok sever hani küçükken sorarlar ya büyünce ne olacaksın bizim Devlet Hakim olacağım der. Olur da. İlk ataması olur ve ilk görevine bir tarla anlaşmazlığı için keşke gitmektir. Tarla sahibi keşfe yetişmek için koşar ama ne yazıkki kalp krizi geçirir yolda ve oracıkta vefat eder. Davayı kazanır ama kendisi göremez.
Tesadüf mü dersin kader mi dersin Devlet birgün olduğu ilçede saygın bir delikanlıdır evlenme teklifi alır . Bu delikanlı kim mi ?? Tarla keyfine yetişmeye çalışırken yolda kalp krizi geçirip vefat eden adamın oğludur. Evlenirler çok mutlu olurlar birde oğulları olur.
Oğulları İstanbul'da bir kolejin sınavını kazanmıştır Hakim Devlet istifa eder Avukat Devlet olur.
Bakalım yaşamları ne şekilde devam edecek avukatlığa da başarılı olacak mı...
Bir Kitaba Sığındım
Ayşe hocamız kardeşimin (sanıyorum teknoloji ve tasarım) öğretmeniydi. Kardeşim okuldan eve her geldiğinde "Ayşe öğretmenimiz Anka Zaman Avcısı diye bir kitap yazmış"diyordu. Edebiyat öğrencisi ve kitapsever biri olarak kitabın içeriğini merak ediyordum. Bir gün kardeşimle birlikte Kayseri kitap fuarına uğradık ve tesadüf eseri hocamıza rastladık. Sıcakkanlılığı ve samimiyetiyle karşıladı bizi. Eserini güzel dileklerle imzalı olarak aldık kendisinden. Yaklaşık 3-5 aydır kitaplığımda okunmayı bekliyordu bu güzel eser. Sonunda 09.01.2023 gecesi, final sınavlarımın stresinden kaçıp bir kitaba sığınmak istedim ve elime aldım ama ben kolay kolay okuduğum kitaba ara verebilen birisi değilimdir. Hele ki kitap güzelse tek oturuşta okuyup tüm duygular canlıyken sona ulaşmak isterim. Aldım kitabı gece 11.00'de elime. Bir baktım 10.01.2023 sabah saat 05.04 olmuş. Kitap bittikten sonra bana nice güzel alıntı, capcanlı anılar ve bir sürü güzel öğreti kaldı. Hocamızın samimiyeti; kelime seçimlerine ve üslubuna da yansımış hâliyle. Okurken çok büyük keyif aldım. Sabah oldu sınava gideceğim derken hocamıza da kitapla ilgili düşüncelerimi İnstagram üzerinden ilettim. Çok güzel cevaplar aldım. Bir gün, kahve içmeye davet edildim. Yazarla, birebir sohbet edebilme imkânına sahip olacağım için mutluyum. Her şey için teşekkürler Ayşe hocam.
