Zirveye Tek Kitaplık Yolculuk: Ulysses Okuma Etkinliği
"
James Joyce"un 7 senede yazmış olduğu, yazıldığı dönemde müstehcenlik nedeniyle 1934 yılına kadar yasaklanıp serbest kalan bu kitap, dünya edebiyatını ilk yazıldığı dönemden beri etkilemeye devam etmektedir.
Kullanılan çok sayıda anlatım tekniği (özellikle son bölüm), Joyce'un "İçine o kadar çok
Gecenin Zifiri Karanlığı Çökmüş Yüreğime Yollara Bakmaktan Gözlerim Yorgun...
Özlemin Ok Gibi Saplanmış Kalbime Hüzün Taht Kurmuş Göz Bebeklerime...
Yürek Sızım !
Biz Böylemi Olacaktık ? Hasreti Lime Lime Canımıza mı İşleyecektik...?
Ne Hayallar Kurmuştuk Biz Seninle Mutlu Bir Yuva Çocuklarımız Olacak ...
Bir Erkek Bir Kız İsimlerini Bile Düşünmüştük...
Ayrılık Ah Ayrılık...Yüreğimin Yangın Yeri Ayrılık...
En Katısından En Acımasızından Hiç Düşünmemiştik...
Mutlu Olacaktık ...
Hatırlarmısın İlk Zamanlar Ben Seni Sevdiğimi Söyleyememiştim ...
Uzaktan Sevmeyi Sen Öğretmiştin Bana Dokunmadan Ellerini Tutmadan Görmeden Sevmiştim Seni...Ne Zaman Geleceğini Hesap Ederdim Takvimden Her Gün Bir Yaprak Koparır Az Kaldı Derdim...Az Kaldı ...
Son Mektubunda Kendine İyi Bak Sevgilim Demiştin Az Kaldı Bir Daha Ayrı Kalmamak Üzere Geleceğim Demiştin ...
Canparçam !
Sen Gelmedin Bir Ağostos Sıcağın da Haberin Geldi Kaskatı Buz Kesildim Ayaz Vurmuştu Hayallerımın En Güzeline Mutluluğuma Düşlerime Yarınlarıma ve Sen Bir Daha Gelmeyecektin !
Dalından Koparılmış Bir Kuru Yaprak Misali Koptum Hayattan Sen Gittin Dönmemek Üzere Ben Yasadım mı Öldum mü Bilmedim ...
Ölüm Gidene Degil di Kalanaydı Kalandım...Sensizlik Zaten Ölüm Değilmiydi ?
Ben Yasarken Öldüm Ardından Bir Kuru Yaprak Misali Savruluyor Ömrüm Nerdesin Can Özüm !
08/11/2018 Sonyemin
Şehit
20 Temmuz’dan bugüne kadar Terörle Mücadelede 403 şehit verdik
İşte Gün gün şehitlerimiz
20.07.2015 Adıyaman (Çatışma)
Şehit Uzm. Onbş. Müsellim Ünal(22)Kayseri/Develi
22.07.2015 Şanlıurfa/Ceylanpınar (Saldırı)
Şehit Polis Memuru Feyyaz Yumuşak(25)Kırşehir/Kaman
Şehit Polis Memuru Okan Açar(24)Niğde
23.07.2015 Diyarbakır/Yenişehir
Mutluluk paylaşımı - Bir Doğumun Hikâyesi
Bugün bir kızım oldu ve eşimle isminin İdil olmasına karar verdik. . . 08.11.2018 - 10.27
Öncelikle kesinlikle dünyanın en güzel duygusu! Eşimin hissettiklerine ortak olmak, onu içinde bulunduğu güç durumda yalnız bırakmamak ve kızımızı birlikte karşılamak için doğuma doktorumuzun da izniyle yanında girdim.
Doğumhaneye ilk girdiğimde gördüğüm manzara karşısında gözyaşlarımı tutmakta zorlandım, dakikalar sonra İdil'i kucağımıza aldığımızda ise eşimin mutluluk göz yaşlarını tutamadığını gördüm, tam o sırada yutkunamadım, boğazımda birşey düğümlendi, ağlamamak için kendimi zor tuttum... En ilginç an ise İdil doğduğunda ağlaması gerekirken hiç ağlamamasıydı!.. Buna karşın herşey bir o kadar normal seyretti. Görevliler, ben İdil'i izlerken, onu temizleyip, üzerini giydirdiler, bir yandan da fotoğraflarımızı çeken fotoğrafçı da, güzel bir kaç kare poz yakalamaya çalışıyordu. Sancıların başladığı günde dahil üç gündür uyumuyoruz... Sabahlara kadar klasik batı müziği ve türküler dinledik, bizde işe yaradı. Ailemizin yeni bireyi ile uykusuz ama mutluyuz... Tebriklerinizi peşinen kabul ediyor, hepinize sevgi ve saygılarımızı gönderiyoruz. :)
Mezarlıkta çalışıp mezarlıkla ilgili yazmasam olmazdı :)))
Tükenip bitmişim bir kurşun kalem gibi,
Yiyip bitirmişim kendimi azar azar,
Sayfam da silik birkaç anı, kirli bir suret gibi
Ve şimdi sen; gönül mabedimde;
Rahmet duacısı aksak, isimsiz bir mezar… 08.11.2018
Mehmet Cuma ÖZTÜRK
Galiba ruhuma işlemiş mesleki deformasyon :))