İstanbul'un seçkin semtlerinden birinin en işlek caddesinde sabah 08:00 de silah sesi duyuluyor. Herkesin gözü önünde iki genç ölüyor. Ancak panik olmaya gerek yok bu bir polisiye gerilim değil.
Kitap 7:45 de esnafin mesaisiyle basliyor. 08:00'a kadar geçen son 15 dakika, 13 farkli kisinin gozunden anlatiliyor.
Yazar burada çok başarılı iş çıkarmış , kimini bir paragrafla kimini iki sayfayla oyle guzel anlatmis ki, o kısacık anlatimla karaktere tam kalbinden hizlica nüfuz ediyorsunuz. Hepsi ayni şeye bakıp bambaşka gören, tamamen farklı yorumlayan bu insanların her birinin apayrı dunyalari var kendi içlerinde.
Ancak ikinci bolum icin aynisini soyleyemeyecegim. Önceki 13 karakterden biri olan doktor Sami'nin anlatısına indirgeniyor hikaye burada. Kitabin kalanindan kopuk ve açıkçası bağlantısız bu 70 sayfalik bölüm, yetersiz bir son olmuş. İlk bolumuyle ayni çizgide devam etse iz bırakan kitaplardan biri olurdu, yine de gayet iyiydi şans verilebilir.