Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

V

Bizden uzaklaşmadıkça bize görünmeyen sıhhat, alışkanlığın verdiği hissizlikle, sağlamların şuurundan kaçıp nasıl ve nereye saklanıyor?
Sayfa 124
Reklam
Susmaya devam ettik. Uzun bir sükût. Dakikalar geçiyor. Her an birbirimizden biraz daha uzaklaşıyoruz. Konuşursak, birbirimize bunu hissettirmekten başka bir şeye yaramayacak. Bunun için susuyoruz.
Sayfa 87

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Meçhul ümitlere inandığım an, beni kurtaracak şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum. Ümit etmek bile az. Emin olmak ihtiyacı. Yalancı geleceğin şüpheli vaatlerine değil, teminatına ve senedine ihtiyacım var
Hayatım, üç ayaklı bir ocağın kenarında kalmış yaş bir odun kütüğü gibi. Yanan diğer odunların ateşiyle bir tarafı yanmış ama ne tamamen kömürleşmiş ne de yaş ve yeşil kalmış, diğerleri yandıkça çıkan dumanlardan boğulmuş, öylece kenarda kalakalmış...
Sayfa 38
Reklam
Hayatta, tıpkı bir ağızda çıkan aft gibi, ruhu yalnızlık içinde kemiren ve yavaş yavaş eriten yaralar vardır Genelde bu inanılmaz ıstıraplar, nadir, tuhaf ve kötü rastlantılara mal edildiğinden, olup bitenler hakkında başkalarına herhangi bir şey anlatmak da mümkün değildir
Sayfa 7
Bekçi Hüseyin Ağa'dan hiç farkım olmasın mı? Bekçi Hüseyin Ağa diye herkesin aklına bir tip gelir. Onun konuşması, bir mesele hakkındaki fikri, sesi, tavırları, her şeyi bir renklidir. Ben böyle olmak istemem. Basit adamlar yeknesaktırlar
Sayfa 94
"Ateş tehlikelidir, değil mi? El ile tutulmaz" "Tutulmaz" "Fakat maşa ile tutulur ya... İşte ben de bu ateşi maşa ile tutuyorum. Maşam irademdir. Elimde iradem var. Bu ateş elimi yakmaz"
Sayfa 73
Fakat 'tecrübî ruhiyat' yalnız kitap üzerinde olmaz. Bunun için labaratuvar lazımdır. En mükemmel labaratuvar da hayattır dostum, hayat!
Sayfa 72
Ben sinirli bir kız değilim. Fakat hayatta asker adımlarıyla talimli yürümekten hoşlanmam. Askerlerin bile serbest adım attıkları bir zaman vardır
Sayfa 59
2.315 öğeden 2.251 ile 2.265 arasındakiler gösteriliyor.