DAVA ÖNCESl FGBnin alıp götürdüğü bir insana ne olur? 1937nin Çekası tarafından, Soljenitsynin Çekası tarafından ve Soljenitsynin Gulagına götürülen insanlardan söz etmiyorum; günümüzün vergi mükellefleri tarafından giderleri karşılanan, Çekanın modern hali olan bir örgüt tarafından alıp götürülen bir insana ne olur? Hiç kimsenin elinde bu konuyla
1 Mayıs 1977 kırmızı bir güldür!
“Kırmızı Gül... 1 Mayıs 1977'de işçiler, Kazancı Yokuşu'ndan ve alandan alabildikleri ölü ve yaralılarını, bir kamyonetin kasasına koyarak hastaneye götürmeye çalıştılar. Az önce omuz omuza halay çeken Nazan, Kadriye, Hacer, Mehmet Ali, Ercüment, Garabet, Hasan, Ziya, Aleksandros, Hüseyin ve Ömer'in cansız bedenleri artık yan yana eski bir kamyonetin kasasındaydı. Kazancı’dan başlayıp Firuzağa’da biten yol Sıraselviler’dir. 1 Mayıs 77 katliamını yaşayanlar, yol boyunca kamyonetin kasasından yola kan aktığını ve meydandan İlkyardım Hastanesi’ne kadar bu kanlı çizginin kesintisiz devam ettiğini anlatırlar. Geçmiş, kaybedilmiş bir zaman parçası değildir. Elimizden akıp gitmiş, geriye dönüp baktığımızda hayıflanacağımız bir zaman hiç değildir. Yaşanan her şey, bir yumak gibi sarılıp toplanarak ardımızdan gelir. Bu yüzden yaşadığımız her an kıymetlidir ve hiçbir şey boşuna değildir. Çünkü tarih ancak yaşananlar üzerinden yazılır ve hiç kimse bir başkasının tarihini kolayca anlatamaz. 'Tarih, ne zamandır, ne de bir gelişme. Her ikisi de bir sıranın göstergesidir. Zaman, bir durumdur. İnsanın ruhuna can verir ve zamanın dışında anı olmaz.' Zaman ve anı, bir madalyonun birbirine açılan iki yüzü gibidir. Bir yüzü, Ankara’dan sabah vakti trenle gelip hiç uyumadan Saraçhane’den yürüyüşe katılan Hasanoğlan’lı öğretmen Bayram Çıtak’a açılır, diğer yüzü, Uzel’deki direnişten çıkıp gelmiş işçi Kadir Balcı’ya... Bayram Hoca’nın kaburgaları kırılmış, Kadir’i de kurşunlamışladır. Bu yüzden 1 Mayıs 1977 kırmızı bir güldür.”
Sayfa 215Kitabı okudu
Reklam
Leibbrandt (6 Eylül 1899 - 16 Haziran 1982) bir Nazi Alman bürokrat ve diplomatıydı. Rusya ile ilgili konularda uzman olarak Nazi Partisi Dış Politika Ofisi'nde (APA) ve Reich İşgal Altındaki Doğu Toprakları Bakanlığı'nda (RMfdbO) önde gelen dış politika pozisyonlarında yer aldı . Her iki ajansa da Nazi ideolog Alfred Rosenberg başkanlık
Nâzım'ı Vera mı öldürdü?
2002'de gazetelere şöyle bir haber yansır: "Nâzım Hikmet'in ölümüyle ilgili 39 yıllık sır ortaya çıktı. Nâzım'ın, son karısı Vera'nın ihaneti yüzünden kalp krizi geçirerek öldüğü öne sürüldü” 39 yıl aradan sonra gün ışığına çıkan iddiaya göre, Nâzım'ın 60'lı yaşlarına doğru âşık olduğu ve geçen yıl ölen Vera,
STALİN HEP BİZİMLE OLACAK? DOSYA İslam Şeyh-Ahmedoviç Hasuhanov, 1954 yılında Kırgızistan'da doğ­du. 1973 yılından itibaren Sovyet Ordusu'nda hizmet vermeye başla­dı. Kiev Yüksek Denizcilik Politik Koleji'nden mezun oldu. 1978 yı­lından itibaren Baltık Filosu'nda ve 1989'dan itibaren de Pasifik Filo­su'nda hizmet verdi. 1991 yılında Moskova'daki
Yedi-Sekiz Paşa · 20 Mayıs 1 949 · Sayı: 4 "Şakalar" köşesinde "Boynuzlu Koyun" başlığıyla sunulan bilgilerin şakayla bir ilişkisi yok: Boynuzlu koyun Sevgili okuyucularımız, İhtimal burada, Markopaşa'daki eski havayı bulamıyorsunuz. Evet bu esen, o eski kara yel değildir. Şimdi tatlı bir meltem yüzünüzü okşuyorsa biz de ferahlamış, serinlemiş olacağız. Eeee ... mevsim mevsimdir bu hayat. Ne olursa olsun "Niçin eskisi gibi yazmıyorsunuz?" diye soracaklar bulunabilir. Onlara şunu söyleyelim ki 16 sayı çıkarabildiğimiz son MARKOPAŞA, Rıfat Ilgaz'a 2 sene 7 aya, Aziz Nesin'e de 7 aya mal olmuştur. 230'ar lira da para cezaları vardır. Ayrıca Rıfat Ilgaz 142. maddeye çarpılarak 6 ay da BAŞDAN'dan yemiştir. Nasıl yazalım ... Siz söyleyin sevgili okuyucularımız, başımızda Zaloğlu Rüstemin gürzü gibi bir Matbuat Kanunu, Zülfikardan keskin bir de Cemiyetler Kanunu bulunursa ... Ama "Niçin eskisi gibi yazmıyorsunuz" diye yine ısrar edecekler çıkarsa onlara şu hikaye ile cevap verelim [Daha önce anlatılan "Çoban Köpekleri" öyküsü "karakoyun"a uyarlanarak anlatılmış ve sonunda şöyle denilmiş]: - Karakoyun kapıda durdukça bu çocuk daha çoook işler yapar, der. İşte böyle sevgili okuyucularımız, biz yazmasına yazarız, yazarız amma ...
Geri113
136 öğeden 131 ile 136 arasındakiler gösteriliyor.