Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
191 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
“. Yasaların pençesinden kurtulan suçluları ben cezalandıracaktım.”
#okudumbitti Birbirlerini hiç tanımayan on kişi bay ve bayan Owen isimli kişilerden gelen mektupla Zenci adasına davet ediliyor. Gönderilen mektuplar da adaya gelecek kişilere büyük bir iş fırsatı yüklü miktarda para verileceği vs. bildiriliyor. Zenci Adasına giden on kişinin tek ortak noktaları hepsinin geçmişte birilerinin ölümüne sebep olmasıdır. Köşk oldukça modern döşenmiştir. Masanın üzerinde 10 tane biblo, beyaz mermerden oyulmuş bir ayı heykeli. Akşam yemeğinin ardından içilen çay esnasında gramafondan gelen sesle yüzleşiyorlar bu kayıt ev sahiplerinin aslında gerçek olmadığını adada kapana kısıldıklarını anlatıyor. Yargıç, doktor, general, polis, yüzbaşı gibi mesleklere sahip ziyaretçilerin her birinin geçmişte birilerini öldürmekle suçlandığı ortaya çıkıyor. Evin her yerinde asılı olan on küçük zenci şiirine göre ziyaretçiler gizemli şekilde sırasıyla öldürülüyor korku ve paniğe kapilan ziyaretçiler adadan kaçmaya çalışsalar da kurtulamıyorlar. Yargıcın üç gün boyunca odada sessiz sakin beklemesi cinayetleri çocuk oyuncağı gibi işlemesi pek akla mantığa yatmıyor, kız kendini asarken arkasından izliyor ilginç.
On Küçük Zenci
On Küçük ZenciAgatha Christie · Altın Kitaplar · 200632,6bin okunma
70 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Adalet Sıtması
«O senin bağrını yakıp kavuran ateşin adını senin gibi ben de biliyorum. Buna doyurulmamış adalet sıtması diyorum ben. Tropikadan daha öldürücü, namussuz. Tropika olsa olsa kanını ateşe verdiği insanı yok eder. Adalet sıtması ise, mutlaka dışarda bir kurban arar, ya da suçlu arar ilkin onu yok eder. Kimi zaman da kendine kıyar...» Bir komşunuzla
Adalet Sıtması
Adalet SıtmasıHasan İzzettin Dinamo · Yalçın Yayınları · 198322 okunma
Reklam
96 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba arkadaşlar Bugün size otobiyografik bir kitap yorumuyla geldim. Ama bu kitap çok farklı ve özel. Neden mi? Çünkü yazar Güntülü Emre farklı bir hayat sürmüş. Güntülü, daha doğduğu gün hayata 1_0 yenik baslayanlardan. Erken doğması ölecek denmesine rağmen daha bebekken hayata tutunması bile Onun ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Güntülü, geç yürümüş ve neredeyse hiç kosamamış. Okul hayatında da sözel derslerde iyi ama yeterli olması için çok çalışmış. Belki zamanın, belki ailenin bilgisizliginden uzun yıllar çekmiş. Yeri gelmiş okulda arkadaşları tarafından hor görülmüş. Havada uçuşan harfler onun kabusu olmuş. Eğitimli bir ailesi olmasına rağmen, bunları yaşamış. Yaşamışlar ona zor bela biten lise ve üniversite yılları gelmiş ardından. Annesinin hukuk diye tutturmasi sonucu çektiklerine okurken delirdim resmen. Hele yakın akrabasında nöroloji doktoru olduğu halde hastalığının bilinememesi beni daha bir kahretti. Güntülü tesadüf eseri aldığı bir dergi ile kendini buluyor. Farklılığının sebebini öğreniyor. Nesi mi var Güntülü'nün? Söylüyeyim arkadaşlar Güntülü, Diskalkuli hastasıdır. Diskalkuli, matematik öğrenme güçlüğü, ortada zihinsel bir problem olmasa da sayı ve sembolleri kavrama, matematiksel işlemleri gerçekleştirmede güçlük yaşatan özel öğrenme bozukluğu. Hastalığını öğrenmesi ve sonra ki süreçte anlatılıyor kitapta. Ben çok duygulandım satırları okurken. Çok gurur duydum kendisiyle. Yolu açık olsun yazarımızın. Kitabın dili sade ve alıcıydı. Birkaç saatte okunabilecek bir kitap. Mutlaka okumanızı öneririm Rabbim'e binlerce kere teşekkür etmek için çok güzel bir örnek bu kitap
İki Ters Bir Düz
İki Ters Bir DüzGüntülü Emre · Noesis Yayınevi · 20209 okunma
Kandiliniz Mübarek Olsun...
İbrahim Ethem hazret, bir gün yolunu basraya düşürende mescidin avlusunda hazreti bilen ahali başına toplaşırlar.. Eyy! Hazret; derler.. Israr ile dua ettiğimiz hâlde, dua'larımız kabul olmaz oldu,, lütfedinde deyiverin hele, bunun sebebi ne ola ki.. İbrahim Ethem hazret,, tek tek on madde hâlinde bir sebepler sinsilesi hazırlar, iletir dua'sı kabul olmayan basralılara.. Hazret der ki; 1.ALLAH' ı tanıdığınızı söylersiniz amma emirlerine uymazsınız,, 2.KURAN'ı kerimi okursunuz amma anlamınca yaşamazsınız,, 3.HZ.PEYGAMBER'i sevdiğinizi söylersiniz amma o'nu kendinize rehber kılmazsınız,, 4.şeytan' ın düşmanınız olduğunu söylersiniz amma o'nu kendinize dost edinirsiniz,, 5.CENNET' i sevdiğinizi söylersiniz amma lâyık olmaya çalışmazsınız,, 6.cehennem' den korktuğunuzu iddia edersiniz amma o'na gitmek için özel bir çaba sarfedersiniz,, 7.ÖLÜM haktır dersiniz amma hak olan ölüme kendinizi hazırlamazsınız,, 8.insanların ayıbı ile uğraşır kendi ayıbınızı görmezsiniz,, 9.ALLAH'ın lütfettiği ni'metleri bolca tüketir amma şükretmezsiniz,, 10.Ölülerinizi gömersiniz amma bir gün sizin de gömüleceğinizi hiç aklınıza getirmezsiniz...
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bir de sevgilim vardır, pek mukteber; İsmini söyleyemem, Edebiyat tarihçisi bulsun. Orhan Velinin Nahit Gelenbevi isimli bir hanıma yazdığı mektupların derlendiği  kitapdır.Kitapta biri telgraf olmakla birlikte 63 mektubun 34'ü 1947 ,3'u1948 ,10'u 1949 ,8'i 1950 yıllarına ait 7'sinde ise tarih bulunmuyor.Kitabı ilk elime aldığım zaman okumak ve
Yalnız Seni Arıyorum
Yalnız Seni ArıyorumOrhan Veli Kanık · Yapı Kredi Yayınları · 20243,524 okunma
İlk ve son günü hariç bedelli askerliğin 17 günü dolu dolu geçti gitti, Allah'a şükür: 1) David Eddings - Efsuncunun Son Oyunu 2) Stefan Zweig; - Yakıcı Sır - Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Bir Kadının Yaşamından 24 Saat - Ay Işığı Sokağı
Reklam
126 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bazı dinler insanlar tarafından nasıl mı görülüyor?
"İyi, olduğun bir şey değildir. Yaptığın bir şeydir." 6.5/10 Karşınızda Kamala Khan! Onun çok sıkı denetimli bir ailesi var ve müslüman olduğu için insanlar onun hapishanede yaşadığını falan düşünüyorlar! Ama o büyük bir Avengers fanı ve bir gün ona güçler bahşediliyor. Acaba kahramanlık düşündüğü kadar eğlenceli ve kolay mı? Ona her zaman ev cezası veren ailesiyle hem de... Bu çizgi roman yıllar önce ilk cildini alıp bir türlü okuyamadıklarımdandı. Çizgi roman okumaya aniden karar verdim ve o kadarın arasından bununla çıktım. Dizisini izlemiş ve çerezlik bulmuştum. Kitap ta aynıydı. Her ne kadar akıcı ve okuması keyifli olsa da insana o klasik Marvel havasını vermiyor. Karakterimizin ani kararları onun ne kadar çömez olduğunu zaten bize gösteriyor. Bir lise öğrencisi ve diğerleri gibi olmak istiyor, acı... Ama yine de Kamala'yı sevdim gibi. Ve çizimler de çok güzeldi. Beni cidden hafif güldürüp sinirlendiren ise müslümanların sanki canavarlarmış gibi soyutlanmasıydı. Zaten biz duyarlıyız diye yazıldığını düşündüğüm kitap bu amaca rağmen iyi yazılabilirdi. Ve asıl sorun ise yazarın da müslüman olması... Eğleneceli miydi? Eh, eğlenceliydi. Okumaya değer miydi? Pişman değilim. O zaman söylemeliyim ki okumaya değer olmasına rağmen beni rahatsız eden bir kitaptı. Yalnızca biz duyarlıyız demek için yazılmış gibiydi, biz de müslümanları dışlamıyoruz demeyi başardılar mı, başardılar. Devam ciltlerini almayacağım. Bruno şahane bir karakterdi. Ve ne yalan söyleyeyim Kamala da keyifliydi. Not: Kitap okumakta zorlanıyorsanız bu kitap şahane bir seçenek.
MS Marvel Cilt 1
MS Marvel Cilt 1G. Willow Wilson · Arka Bahçe Yayıncılık · 201564 okunma
Taş Devri Diyeti
TAŞ DEVRİ DİYETİ Taş Devri diyetini uyguladıktan en çok bir hafta sonra yorgunluğunuz ortadan kalkar. Kendinizi gençleşmiş hissedersiniz ve daha erken uyanırsınız. Bu sağlıklı beslenme ilkeleri sağlıklı ve hastalıklı herkes için faydalıdır. Hem hastalık önleyici hem de tedavi edicidir (kısmen ya da tamamen). Sadece fazla miktarda protein almaması
Nazar
Atatürk Orman Çiftliği'nin içinde süt fabrikası kurulacak, o dönem İsviçreliler bu konuda çok iyi. İşe başlamadan önce, tüm batılılar gibi ciddi bir ön araştırma yapıyorlar. İsviçreli danışmanlar, yanlarında Türk çevirmenlerle beraber Ankara civarını köy köy dolaşıyorlar. -Teyze, senin inekler günde kaç kilo süt verir? -Yavrum, en fazla 3 kilo. -Amca, senin inekler kaç kilo süt verir? -5 kilo. İsviçreliler tüm bu analizleri yapıyorlar ve günlük 10 ton süt toplanacağını hesaplıyorlar. Hata payı, üretimdeki artış, gelecek hesapları yapılıyor ve 20 ton süt işleyebilecek bir tesis kuruyorlar. İlk gün köylerden süt toplanıp geliyor. 40 Ton! Herkes şokta. İsviçreliler tercümanları alıp yine Ankara'nın köylerine gidiyorlar. -Teyze sen ineklerim 3 kilo süt verir demişsin, 15 kilo süt vermişler. Bu nasıl oluyor? -Oğlum nazar değer diye öyle dedim. -Amca, sen 5 kilo demişsin, 20 kilo vermişsin? -Oğlum, nazar değmesin diye öyle dedim. E tabii, elin İsviçrelisi nereden bilsin Türkiye'deki nazar faktörünü.. Çünkü hiç kimselere benzemeyiz biz. Hep kendimize has tavrımız düşüncemiz vardır. 🧿😊 Ahmet Şerif İzgören'in anlattığı gerçek bir hikayedir.
BU KADINLARIN ÇIĞLIKLARINI DUYUN! (Sema Maraşlı) On sekiz yaş altında evlenmenin cezasını çeken genç kadınlar onlar. Severek isteyerek düğünle dernekle evlendikleri kocaları hapiste, gerçek tecavüzcülerle aynı koğuştu yatıyor. Onlar da dışarıda babasız büyütmek zorunda kaldıkları çocukları ile hayat mücadelesi veriyorlar. Kocaları hapiste
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.