İnsan en iyi lokantalarda yemek yiyebilirdi, bütün hazlardan payına düşeni fazla fazla alabilirdi, Sao o Paulo'da sahneye çıkıp 20.000 kişiye şarkı söyleyebilirdi, gelmiş geçmiş en büyük alkış sağanağına tutulabilirdi, dünyanın öteki ucuna gidebilirdi, internette milyonlarca takipçiye sahip olabilirdi, olimpiyat madalyası kazanabilirdi ama sevgi olmadan hiçbirinin anlamı yoktu.
Sayfa 242Kitabı okudu
İnsan en iyi lokantalarda yemek yiyebilirdi, bütün hazlardan payına düşeni fazla fazla alabilirdi, Sao Paulo'da sahneye çıkıp 20.000 kişiye şarkı söyleyebilirdi, gelmiş geçmiş en büyük alkış sağanağına tutulabilir, dünyanın öteki ucuna gidebilirdi, internette milyonlarca takipçiye sahip olabilirdi, olimpiyat madalyası kazanabilirdi ama sevgi olmadan hiçbirinin anlamı yoktu.
Reklam
Dünya'nın kenarlarına uzanan bir okyanus tarafından çevrelendiği madeni para şeklinde bir disk olduğuna inanmışlardı. Bu fikir ancak MÖ 500 civarında Yunan filozof Pisagor tarafından sorgulanmaya başladı.Onun hakkında yazılanların çoğu tahminden ibaret olmasına rağmen, Pisagor'un günümüzde İtalyan kenti Calabria olan Croton'da bir din okulu kurduğu biliniyor. Bu "gizli kardeşlik" okulu binlerce takipçiyi kendine çekti. Pisagor'un mistik felsefesini öğrendiler; katı ve biraz da garip kurallar doğrultusunda vejetaryen bir hayat sürdüler, etrafta yalın ayak dolaştılar, belirli kıyafetler giyip gizli bir sembol (beş köşeli bir yıldızın etrafında bir beşgen) taşıdılar. Herhalde en çok kendi adını taşıyan matematik kuramıyla tanınan Pisagor, Dünya'nın yuvarlak olabileceğini öne süren ilk kişiydi. Kuramı destekleyecek sağlam kanıta sahip değildi, fakat tanrıların dünyayı en mantıklı ve en güzel şekilde, yani bir küre olarak yarattıklarına inanıyordu. Yaklaşık yüzyıl sonra Platon bu düşünceyi destekleyerek, bizi dengelemek için dünyanın diğer tarafında başka bir kara kütlesinin olması gerektiğini savundu, ama bu düşünce de felsefi bir varsayımdan öteye geçmiyordu.
İnsan en iyi lokantalarda yemek yiyebilirdi, bütün hazlardan payına düşeni fazla fazla alabilirdi, San Paulo'da sahneye çıkıp 20.000 kişiye şarkı söyleyebilirdi, gelmiş geçmiş en büyük alkış sağanağına tutulabilirdi, dünyanın öteki ucuna gidebilirdi, internette milyonlarca takipçiye sahip olabilirdi, olimpiyat madalyası kazanabilirdi ama sevgi olmadan hiçbirini anlamı yoktu
Sayfa 243 - DomingoKitabı okudu
Yatırımcılar insan oldukları ve yanlış yaptıkları için görüşlerinden ve fikirlerinden doğru olup olmadığından asla %100 Emin olamıyorlar. Geleceği yatırımcılar değil fiyatlar öngörür.
MİKRO İNFLUENCER
Instagram'da 10.000 ile 50.000 takipçiye sahip olan, YouTube'da ise videoların izlenme ortalaması 10.000 ile 25.000 arası olan hesaplar olarak adlandırılıyor. Bu hesaplar, yani mikro influencer'lar alanlarında uzman olarak kabul görmeye başlamış, yani belli bir alana odaklanmış niş uzmanlar olarak ifade ediliyor. Mikro influencer'larin etkisini arttıran nedenlerin arkasındaki en önemli etken "daha erişilebilir"olmalarından geliyor. MİKRO İNFLUENCER GENEL ÖZELLİKLERİ: *Uzman olarak kabul görülme, *Yüksek etkileşim oranı, *Niş odaklanma, *Markayı savunmaya başlama, *Düşük maliyet, yüksek yatırım dönüşü, *Kolay işbirliği, *Samimi ve içten iletişim, *Yüksek etki gücü, *Sürdürülebilir takipçi kitlesi.
Sayfa 385Kitabı okudu
Reklam
63 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.