Burada kitap okuyorum. Kitap için varım. Edebiyat için, sanat için fikirler için mefhumlar için varım. Dışardan gelen mesajlara zaten blokaj koydum. Mesaj atamayınca kendini göstermek için hergün takibe alıp takipten çıkmak demek, belirlediğim sınırı, çektiğim çizgiyi aklımı da hafife alarak çiğnemeye çalışmak demek. Neyseki engelleme butonu var.
Yine söylüyorum hiç kimse eylediği veya eylemediği bir eylemle ilgilimi çekmiyor. Takibe alıyor geri bırakıyor sonra geri alıyor. Bu her gün böyle devam ediyor. Amacını sezdiğim için bu tür hareketlerden tiksiniyorum sadece. Sıfır takipçim bile olsa ben burada alıntılarla yaşayacağım. Benim işim derdim gücüm kitaplarla. Burası bir flört yeri değil benim için.
Bu insanları da 1000 kitaptaki hayatımda istemiyorum. Soğukkanlılıkla yazıyorum. Ancak içimden de küfürler ediyorum nelerle uğraşıyorum diye.
İbnü'l-Arabi'nin "sistem"i problemine İslam'ın içinden bakan Seyyid Hüseyin Nasr meselenin özüne daha çok yaklaşmıştır. Nasr, İbnü'l-Arabi'ye karşı onun panteist, panenteist, varoluşcu monist ya da doğal mistisizmin bir takipçisi olduğu yönünde ortaya konan ve kendisinin "ithamlar" olarak
Dünyadaki beş ana dini geleneğin ötesinde geniş bir inanç ve uygulama denizi yatmaktadır. Bazı dini gruplar gizli tarikatlar olarak başladılar ve milyonlarca bağlı takipçisi olan dünya çapındaki inançlara dönüştüler.
Kötü anlamda eleştirdiğim bir kitap oldu, kitabın sevenleri görmezden gelsin bence. Sevdiğim kitapların gömülmesinden nefret eden biriyim ve hemen o tarz yorumları geçiyorum siz de öyle yapın canınız sıkılmasın.
Yağmur'un bir an önce yazmaya ara verip karakter derinliği üzerine çalışması gerekiyor. Çünkü şimdiye kadar yayınlanan tüm