188 syf.
10/10 puan verdi
Santiago gibi her şeyden sabırla ilham alan insan ancak kendi Kişisel Menkıbesine ulaşabilir. Hayatta her şeye karşı sebat ederek tekamüle ulaşabilir insan yalnızca. Başa gelen her türlü olumsuzluktur bizleri bugünkü biz yapan. Hayatı yaşanılası kılan da yaşadığımız (yaşamamız gereken) sergüzeştler değil midir zaten?
Santigo'nun geçtiği her yerde kıymetli öğütler buldum. Kitabın şaşırtıcı sonundaki mesajla ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi hayatın sunduğu mükafatların karmaşık ve bir o kadar da trajik oluşu. “Mektup” bu kadar karmaşık olmasaydı evet Santiago zengin biri olabilirdi ama sadece madden zengin biri. Fatima'yı bulamayacak, Evren'in dilini bilemeyecek sadece cehaletin suni mutluluğunu yaşayacaktı.
Kısa kısa bölümleriyle oldukça keyifli ve merak uyandırıcı bir kitaptı. Sadece bir roman demek yetersizdir. Felsefi öğeler taşıyan bir şaheser. Her bireyin erken yaşta okuması gereken kıymetli bir kitap. 
Simyacı 
Paulo Coelho
“BUNU SEN OKU…”
“Sana yazdım. Bunu sen oku.
Kötüler geride kalsın ve sen,
Yaşadığımız güzel günleri hiç unutma..”
(s. 14)
Kitaplarını çok sevdiğim, çok yönlü yazar 
İclal Aydın’ı tanımayan yoktur. Fakat kendi yaşamını anlattığı bu kitap ile onu daha yakından tanıdım.
Ankara’da dünyaya gelen yazar, 12 Eylül davalarından dolayı babasının evden ayrılmasıyla zor bir
Mektup
Nasihatname olarak kabul edebileceğimiz, çıkış noktası Mevlana’nın Mesnevi’si olan, hayata dair yol gösterici bir “romansiklopedi” desek yanlış olmaz sanırım. Kişisel gelişimi tasavvufla harmanlayıp felsefi bir derinlikte sunmak ve bunu yaparken okuyucuyu sıkmadan hem eğlenceli hem de yalın bir dil kullanmak saygı duyulacak bir şey.
Bazı kitaplar bitmez, yarım kalır. Yarım kalmışlık da insanı mutsuz eder. Bu kitapta garip bir şekilde yarım kalmışlık ama huzur var. Çoban Santiago’nun kendi yazgısını gerçekleştirme yolunda verdiği emeklerden amacına ulaşmasına kadar giden bu yolda kişisel gelişim ve macerayı birleştiren bir serüvene çıkıyoruz. Kimi zaman kısa ama vurucu, kimi zaman da uzun ama düşündüren cümleleri var.
Bana göre kitabı bu kadar evrenselleştiren ise kişinin yüreğinin sesini her zaman dinlemesi gerektiğini vurgulaması ve bunu yapmaya cesaret ettiği sürece de evrenin onunla iş birliği yapacağını anlatması. Benim çıkarımım: Kaderini oluşturan tercihlerin iç sesi, yüreğini dinleyerek verdiğin kararlar olmalı. En önemlisi de bir noktaya varmak için ilerlediğin yolda önemli olanın o yola çıkmak olduğu. Gerisi ise çeviriden dolayı bilinçaltımıza işleyen kişisel menkıbe. Yazgı gibi bir kelimemiz varken çok kullanılmasından dolayı irrite eden menkıbeyi tercih ettiği için çevirmene saygılarımı sunuyorum… Simyacı Paulo Coelho
