Hayattan alıntılar
Aylak Köpek içerisindeki hikayeler ve özellikle ilk giriş anlatısı insanın hem ruhsal hem de duygusal noktalarının sinir uçlarına dokunmakatadır. Ve hikayelerdeki anlığa okuyucunun empatisiyle kendi içinde veya hayat içersindeki yaşadığı durumlarla alakalı bir resimde çizmektedir. Bu bağlamda 
Sadık Hidayet hem bulunduğu coğrafyayı hem de kültürel diyagramı okuyucuya aktarırken hissetirmeyi başarmıştır.
Özellikle bazı hikayelerin kendi hayatımızda olmasa bile yakınlarımızın özel hayatındaki yansımalarını okumak veya sadece ismini duyduğumuz olayların okudukça karşımızda canlanması okuyucuyu kitabın içindeki dünayda kendine yer bulmasını sağlamaktadır. Buradan hareketle kitap sadece okunan bir kağıt sayfası değil aynı zamanda kelimelerle hayatı resmetmek olduğu açık bir şekilde kendini göstermektedir.
Teali-yi İslam Cemiyetinin yayımladığı bildirilerden biri: "Yunan ordusunun halifenin ordusu sayılması gerektiği, hiç de zararlı bir topluluk olmadığı, asıl kafaları koparılacak mahlukatın Ankara'da bulunduğu..." (Yunus Nadi, Ankara'nın İlk Günleri, s.117) Bu bildiri Yunan uçakları ta- rafından Türk cephelerine atılır. (HTV dergisi, sayı 51, belge no.1181) Derneğin kuruluşu sırasında Başkanı M.Sabri Efendi, İkinci Başkanı ise İskilipli Atıf Efendi'dir. (Y.Özkaya, Ulusal Bağımsız Savaşı Boyunca Yararlı ve Zararlı Dernekler, s.179, AAMD, sayı 10/ Kasım 1987) Zaferden sonra M.Sabri Efendi kaçar, İskilipli Atif Efendi ise, eski ve yeni çeşitli olaylardan dolayı 1926'da idam edilir. (Ergun Aybars, İstiklal Mahkemeleri, s.415-416) Bazı yazarlar, savcı üç seneden on beş seneye kadar hapis cezası verilmesini istediği halde Atif Efendi hakkında idam kararı verilmesini, haksız ve ağır buluyorlar.
1181 yılının bir yaz gecesinde iki genç adam arasında meydana gelen bu ayrılık, yirmi yıllık bir savaşa yol açtı. Hem Temuçin hem de Camuka, Moğol savaşçılarına önderlik eden kişilikler olarak ortaya çıktılar ve en şiddetli düşmanlar haline geldiler.
