Mesut sanmak için kendimi Ne kâğıt isterim, ne kalem; Parmaklarımda cigaram, Dalar giderim mavisinden içeri Karşımda duran resmin.
Giderim, deniz çeker;
Deniz çeker, dünya tutar. İçkiye benzer bir şey mi var, Bir şey mi var ki havada Deli eder insanı, sarhoş eder?
Bilirim, yalan, hepsi yalan; Taka olduğum, tekne olduğum yalan; Suların kaburgalarımdaki serinliği, İskotada uğuldayan rüzgâr, Haftalarca dinmeyen motor sesi, Yalan.Ama gene de,
Gene de güzel günler geçirebilirim; Geçirebilirim bu mavilikte,
Suda yüzen karpuz kabuğundan farksız, Ağacın gökyüzüne vuran aksinden, Her sabah erikleri saran buğudan, Buğudan, sisten, ışıktan, kokudan...
Ne kâğıt yeter ne kalem,
Mesut sanmam için kendimi. Bunların hepsi... hepsi fasa fiso. Ne takayım, ne tekneyim. Öyle bir yerde olmalıyım, Öyle bir yerde olmalıyım ki, Ne karpuz kabuğu gibi, Ne işık, ne sis, ne buğu gibi... İnsan gibi.
(Yaprak, 1.12.1949)