Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mukaddes şehir Mekke, insanlığın kurtuluşu için yeni bir ümidin ve yeni bir doğumun muştusuna sahne olmuştu. Allah Resûlü"nün peygamber olarak gönderilişinin üzerinden birkaç yıl geçmiş, ilâhî mesajların açıktan açığa insanlara duyurulma vakti gelmişti. Yüce Allah, Elçisi"ne en yakın akrabasından başlamak (1) üzere insanları uyarması
Sayfa 249Kitabı okudu
MİLLİYETÇİLİK TASLAYAN İHTİYAR KOZMOPOLİT Ali Fuat Başgil’in 30 Kasım 1963 tarihli Yeni İstanbul gazetesinde yayınladığı “Milliyetçilik Bahsi” adlı yazıda, hakkımda “nâdân” kelimesini kullanması ve Anadolu Türklerini yine ırklar karması millet diye göstermesi üzerine ÖTÜKEN’in 14 Şubat 1964 tarihli 2. sayısında kendisine cevap vermiş, bilmediği
Reklam
MİLLİYETÇİLİK TASLAYAN İHTİYAR KOZMOPOLİT Ali Fuat Başgil’in 30 Kasım 1963 tarihli Yeni İstanbul gazetesinde yayınladığı “Milliyetçilik Bahsi” adlı yazıda, hakkımda “nâdân” kelimesini kullanması ve Anadolu Türklerini yine ırklar karması millet diye göstermesi üzerine ÖTÜKEN’in 14 Şubat 1964 tarihli 2. sayısında kendisine cevap vermiş, bilmediği
SIFIRA CEVAP Benim, sıfırlarla uğraşacak zamanım yoktu. Fakat o “Sıfır”, “Dâvam” adıyla çıkardığı kitabın bir kısmında bana taarruz ve hattâ hakaret etmeğe yeltendiği için, zamanımı israfa mecbur oldum. Yazması kalemime ağır gelen “Hasan Ali”yi kullanmaktansa, sevimli ve hoş “Sıfır”ı ele almağı tercih ettim. Kendisi her ne kadar, ancak Atatürk’e
Türk Destanı Üzerinde Çalışanlar Benim bildiğime göre Türk destanı üzerinde ilk çalışan Türk, merhum Ziya Gök Alp’tır. Kendisi iyi bir şair olmakla beraber Türk destanının bazı parçalarını sade ve özlü bir dille nazma çekmiş ve bununla ilmi değil, yalnız millî ve terbiyevî bir gaye gütmüştür. Fakat Gök Alp’ın çocuklar için yazdığı ve aslına göre
  MALAZGİRT’İN 900. YILDÖNÜMÜ VE MİLLÎ KÜLTÜR Hüseyin Nihal Atsız Geçmişi anmak insanlara mahsus bir iştir. Hayvanlar geçmişi düşünmez. Onlar yalnız içinde bulundukları ânın kaygısındadır. “Geçmiş” ne kadar kusurlu olursa olsun bugün ve yarın için vereceği derslerle, göstereceği ibretlerle ihmaline imkân olmayan bir kitap, insanlara milletlerin
Reklam
Mesut sanmak için kendimi Ne kâğıt isterim, ne kalem; Parmaklarımda cigaram, Dalar giderim mavisinden içeri Karşımda duran resmin. Giderim, deniz çeker; Deniz çeker, dünya tutar. İçkiye benzer bir şey mi var, Bir şey mi var ki havada Deli eder insanı, sarhoş eder? Bilirim, yalan, hepsi yalan; Taka olduğum, tekne olduğum yalan; Suların kaburgalarımdaki serinliği, İskotada uğuldayan rüzgâr, Haftalarca dinmeyen motor sesi, Yalan.Ama gene de, Gene de güzel günler geçirebilirim; Geçirebilirim bu mavilikte, Suda yüzen karpuz kabuğundan farksız, Ağacın gökyüzüne vuran aksinden, Her sabah erikleri saran buğudan, Buğudan, sisten, ışıktan, kokudan... Ne kâğıt yeter ne kalem, Mesut sanmam için kendimi. Bunların hepsi... hepsi fasa fiso. Ne takayım, ne tekneyim. Öyle bir yerde olmalıyım, Öyle bir yerde olmalıyım ki, Ne karpuz kabuğu gibi, Ne işık, ne sis, ne buğu gibi... İnsan gibi. (Yaprak, 1.12.1949)
Sayfa 135Kitabı okudu
254 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.