Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
_Mustafa Kemal, bir Türk’tü; Türk olmaktan gurur duyuyor; “Türkiye Türklerindir” parolasıyla yaşıyordu. Ne Tanrı’dan, ne bir kişiden ne de kurumdan çekinmeyen, tam bir devrimciydi. Onun için resmi ya da kutsal olan hiçbir şey yoktu. Türkiye’yi Padişah’ın ehliyetsizliğinden ve despotizminden olduğu kadar, yabancıların pençelerinden kurtarmakla
Bu hükümet (Anasol-DC) bağımsız ve özgür bir hükümet değildi. 12 Mart sonrasında kurulan Erim Hükümeti ne kadar bağımsızsa bu hükümet de o kadar bağımsızdı. Erim Hükümeti, muhtırada yazılan talimatlar doğrultusunda icraat yapmıştı. Yamalı bohça niteliğindeki Yılmaz Hükümeti de 28 Şubat'ın dayattığı 18 maddelik talimat doğrultusunda icraat
Sayfa 246Kitabı okudu
Reklam
31 Mart Vak'ası veya 31 Mart Hadisesi olarak tarihe geçen olay yakın tarihimizin en tartışmalı konularından biridir. (...) 24 Temmuz 1908'den itibaren iktidar, resmen ve hukuken olmasa da, fiilen İttihat Terakki'ye geçmiştir. Her ne kadar doğrudan iktidar olamasa da dolaylı yollardan, çeşitli yönlendirmelerle, iktidarın
196 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Solda "0" kalanların yılları
"Hafıza-i beşer nisyan ile mâluldur." demişler. O zaman biz de bazı gerçekleri hatırlatalım. "Amerika'nın 6. filosu İstanbul'a geldi. Onu telin edecekler. Amerika'yı telin için oraya giden sol. Bunların içinde olan delikanlılardan birisi Deniz Gezmiş. Allah rahmetini bol eylesin. Amerika'ya karşı çıktığı için idam sehpasında
Deniz - Fırtınalı Yıllar
Deniz - Fırtınalı YıllarTarkan Tufan · NoktaKitap · 2007169 okunma
12 Eylül'e giden süreç
Ama özgür düşüncenin düşmanı artık Devlet değil, kaba kuvvetti. Bu dönemde yapılan saldırıların ve işlenen cinayetlerin korkunç bir bilançosu vardır: - Prof. Muammer Aksoy ile Prof. Uğur Alacakaptan'ın evlerine patlayicı madde atıldı (14 mayıs 1975). - İstanbul Üniversitesi öğrenci çatışmaları yüzünden süresiz ka­patıldı (12 Kasım 1976). -
Sayfa 135Kitabı okudu
Türkeş daha 1948'de, yani Soğuk Savaş'ın başında ABD'ye gitmiş ve burada "gerilla harbi" eğitimi almıştır, 1950'li yıllarda NATO' da görev yapmış, siyasete atıldıktan sonra CIA'in Ortadoğudaki en önemli adamlarından biri olan Ruzi Nazar'la yakın arkadaşlığını devam ettirmiş, Enver Altaylı üzerinden Soğuk Savaş'ın merkez ülkelerinden Batı
Reklam
420 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Heccav Olarak Ümit Yaşar Oğuzcan
Dikkat: Tatkaçıran/oyunbozan içerir. Bir Heccav Olarak Ümit Yaşar Oğuzcan Ümit Yaşar Oğuzcan daha çok bir aşk şairi olarak bilinir. Ergenlerin gözdesidir. Kimi şiirlerinde ayrılık gibi evrensel izlekler oldukça başarılı bir biçimde işlenir. Hicivci ya da heccav yönü ise, belki bu başarısı nedeniyle geri planda kalmıştır. Akıllarda iki hicvi
Taşlamalar Hicivler 1
Taşlamalar Hicivler 1Ümit Yaşar Oğuzcan · Everest Yayınları · 2008239 okunma
Süreç boyunca İslamcılık ve muhafazakarlık giderken milliyetçileşirken, milliyetçilik ise giderek daha muhafazakar daha İslami bir tona bürünmüştür. Çünkü komünizme karşı mücadelenin ideolojik tahkimatı ve kitlesel mobilizasyonu için milliyetçiliğin seküler varyantı ve bir Orta Asya/Turan mitosu yeterli olmamakta, militan kadrolara öbür dünyanın/cennetin de bir "Gaza konsepti" içerisinde vadedilmesi gerekmektedir. Benzer bir şekilde, komünizme karşı mücadelenin dinsel boyutunun mutlaka "vatan, millet ve devlet savunusu" ile iç içe geçmesi bir zorunluluk olarak görünmektedir. Tam da bu nedenle, Nihal Atsız'ların Türkçü faşizmi Soğuk Savaş boyunca giderek marjinalleşirken, Türklükle İslamı, milliyetçilikle muhafazakarlığı/İslamcılığı sentezlemek/ bir araya getirmek isteyen düşünsel girişimler Türk sağında daha baskın hale gelecektir. Dolayısıyla Soğuk Savaş'ın başlangıcından 12 Eylül darbesine doğru giden yaklaşık otuz beş yıllık süreç boyunca, solun yükselişine paralel bir şekilde, Atsız'ların Türkçü faşizminin marjinalize olmasına mukabil, Necip Fazıl'ın düşüncelerinin Ülkücü Hareket içerisinde baskın hale gelmesi, dahası Necip Fazıl 'ın komünizme karşı "son umut" olarak Ülkücü Hareket'e sığınması, Nurettin Topçu'nun komünizme karşı muhafazakarlıkla milliyetçiliği sentezlemeye çalışması ve sonrasında Ahmet Arvasi'nin "Türk-İslam Ülküsü" formülasyonunun hareket içerisinde hayli taraftar kazanması şaşırtıcı değildir. Türkiye'nin yakın tarihinde devletin İslamizasyonu ile Türk sağının İslamizasyonu iç içe geçmiş, süreçler birbirine paralel bir şekilde ilerlemiştir. * * *
96 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Darbelerden Dersler
Açıkçası kitapta daha büyük bir dram bekliyordum ancak beklediğim kadar sıkıntılı bir şey görmedim. Yazar (Ali Bademci) 12 Eylül'e giden süreci ve sonrasında yaşananları kendi hayatı üzerinden anlatıyor. Yani okuduklarımızdan, belgelerden, anlatılanlardan o süreçte birçok insanın işkence gördüğü, bazılarının idam edildiğini biliyoruz. Dolayısıyla
12 Eylül İşkencesinde Ülkücü Bir Gazetecinin Dramı
12 Eylül İşkencesinde Ülkücü Bir Gazetecinin DramıAli Bademci · Ötüken Neşriyat - Hatırat Dizisi · 201420 okunma
Yabancı Gözüyle Türkiye
Arkadaşlar, ilginç ve yer yer komik bir yazı biraz uzun ama vakit olunca okunabilir Pierre Flener, bir süre Ankara'da çalışmış Lüksemburglu genç bir akademisyen. İnternet'te gezinirken Türkiye'ye ve Türk insanına dair tuttuğu "sosyolojik günlüğü" gördüğümüzde, Evrensel Pazar için uygun bir malzeme yakaladığımızı düşündük. Yaklaşık on gün
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.