Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Esîrüddîn Ebherî (ö. 1265), eserleri başta Selçuklu ve Osmanlı medreseleri olmak üzere İslâm dünyasının pekçok yerinde asırlar boyu ders kitabı olarak okutulmuş olan önemli bir şahsiyettir. Felsefeden matematiğe, astronomiden mantığa kadar birçok alanda onlarca eser veren Ebherî, daha çok Hidâyetü’l-Hikme ve bu çalışmanın da konusunu oluşturan Îsâgûcî adlı eserleriyle şöhret bulmuş ve bir mantıkçı olarak tanınmıştır. Düşünürümüz felsefeye ilişkin hemen her eserinde mantığa da yer vermesinin yanısıra, özel olarak mantık problemlerini konu alan irili ufaklı birçok müstakil eser de kaleme almıştır.
Sayfa 43 - türkiye bilimler akademisi, 2016, ankara
Arda Viraf
"Muhtemelen Sasani döneminde yazılan Arda Viraf (Adil Viraf), cennet ve cehenneme yolculuk eden ve ne bulduğunu anlatmak için dünyaya dönen dindar bir Zerdüştün hikâyesini anlatır. Yűzyıllar sonra Dante Alighieri (1265-1341) ona benzer fakat çok daha uzun eseri Îlahi Komedya'yı Hıristiyan bakış açısından yazacaktır."
Sayfa 93 - Say YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
XIII. asırda Altın Orda'nın batı hududunda, Emir Nogay'ın askeri operasyonlarının haricinde ve doğrudan Bizans'ı hedef alacak iki sefer daha düzenlenmiştir. İlk sefer, Berke Han tarafından 1265 yılında tertip edilmiştir. Berke'nin Konstantinopolis'e 20 bin kişilik ordu sevk ermesiyle sonuçlanmıştır. İkinci sefer, Altın Orda Hanı Mengü Temir'in Bizans imparatorundan "hazzetmemesi" sebebiyle düzenlenmiştir.
2. Hamid Devri Valisi Nuri Paşa
Hükümet karşıtı faaliyetler yürüten bu tehlikeli merkezi ortadan kaldıracak başka bir olanak göremeyen Abdülhamit, 1907 Şubat'ında yeni ödünler vermek zorunda kaldı. "Sultan, halk hareketini durdurmanın olanaksız olduğuna inandıktan sonra, diye yazıyordu Zinovyev. Geçen şubat ayının başında halkın uzun süredir ağırlığından şikayet ettiği
Sayfa 249
İlhanlılar zamanında hadis çalışmalarının genel seyrine bakıldığında Şii çevrelerin hadis çalışmalarında daha ileri bir seviyede oldukları görülmek­tedir. Devrin en güçlü Şii alimlerinden olan Alleme Hilli, hadis konusunda da önemli çalışmalar ortaya koymaktaydı. Bu dönemde göze çarpan ilk güç­lü çalışma Aileme Hiili'nin de hocası olan Seyyid Raziyuddin Ali b. Tavus Alevi-yi Hilll'nin (589/1 193-664/1265) kaleminden çıkmıştır. İbn-l Tavus; Feceru'l-Hemum, Felahu's-Sayil ve Necahu'l-Mesail, Keşfu'l-Muhacce li-Se­mereti'l-Mehecce, Keşfu'l-Yakin veya Kitabu'l-Yakin, Muhasebetu'n Nefs, et­Turafu mine'l-Enba ve'l Menakib gibi Şii literatürünü zenginleştiren eserler bırakmıştır. Şii muhaddislerin Şia'nın kurumsallaşması bu dönemde en çok ilgilendikleri konu imametin ispatı olmuştur. Bu dönemdeki Şii menşeli hadis çalışmalarının ana problemini Şiiliğin temel söylemi olan Hz. Ali'nin velayet ve imamet iddiasını ispatlamak oluşturmaktadır. Bu itibarla sürekli olarak bu bilgiyi destekleyecek bir hadis senedi aramışlardır. Onların bu gayreti sayesinde Şii çevrelerde hadis ilimi büyük bir gelişme göstermişti. Dönemin önemli Şii muhaddislerinden biri de İbn Tavus'un kardeşi olan Cemfiluddin Ahmed (ö.673/1274) bir diğeri de oğlu Giyasuddin EbU'l-Muzaffer Abdülkerim'dir. Abdülkerim'in Kurhatu'l-Gurra ve Şemili'l-Manzum isimli eserleri Şii hadis literatürünün önemli kaynakları arasında yerini almaktadır.
Selçuklu = İskit-Saka
Ermeni tarihçi Kiragos, 1265 'de tamamladığı Ermeni Tarihi isimli eserinde, 1071 yılındaki Malazgirt Savaşına atıf yaparken "İskitler geri döndü" diyerek Selçuklulara İskitler demiştir.
Sayfa 29 - KiragosKitabı okuyor
Reklam
1265 yılında Hülagü'nun ölümü, ardından da kısa bir süre sonra eşi Dokuz Hatun'un ölümü Hristiyan dünyada büyük bir üzüntüyle karşılandı. Çünkü Hristiyan dünya kendilerine destek çıkan Hülagu'yu ve onun böyle yapmasını sağladığını düşündükleri Hristiyan olan Dokuz Ha­tun'u Hristiyanlığın ışığı olarak görmekteydiler. Fakat bu çok doğru bir algı değildi. Sonradan bazı Müslüman ve Osmanlı müelliflerinin de düşündüğü gibi Hülagu, Dokuz Hatun'un hatırı için, Hristiyanları Müslümanlara tercih etmiş değildi. Süryani patriklerinin hayatına ait kayıtlar, yalnız Hülagu'nun değil, eşinin de devlet işlerini kendi akidesinden yüksek tuttuğunu, papazla­rın Müslümanlara karşı olan entrikalarına kulak asmadığını göstermektedir. Müslüman Selçukluların Sultanı Il. İzzeddin Keykavus'u Hülagü'nun nezdin­de bu Dokuz Hatun himaye etmişti.
İlhanlı Devleti Tarihine Genel Bir Bakış
Moğolların kalabalık bir kolunun Hülagu öncülüğünde 1256 yılında Ceyhun Nehri'ni aşıp Horasan'a girmesiyle başlayan ilerleyişi, Azerbaycan merkezli olarak İran, Irak ve Anadolu topraklarının da önemli bir kısmını kapsayan bir devletin kurulmasıyla sonuçlanmıştı. İlhanlılar olarak anılan bu devlet Yakın Doğu'nun siyasi, sosyal ve
İki yazarın bir dili yaratması
Edebî bir dile dönüştürülen ilk modern Avrupa dili İtalyancaydı; bu süreç Dante Alighieri'nin (1265-1321) İlahi Komedya'yı Latince yerine Kuzey İtalya'da konuşulan Toscana lehçesiyle yazma kararıyla başladı. Petrarca'nın soneleri ve Giovanni Boccaccio'nun (1313-75) romanı bu dilin "İtalyanca" olarak daha da perçinlemesine yol açtı.
Sayfa 203 - Türkiye İş Bankası Yayınları
Selçuklu'dan Beyliklere
Hocanın hayatının büyük bölümü, Anadolu Selçuklu Devleti'nin son devrine denk gelmektedir. Hoca; Birinci Giyaseddin Keyhüsrev (1205-1211), Birinci Alaeddin Keykubad (1220-1237), İkinci Gıyâseddin Keyhüsrev (1237-1246), İkinci İzzeddin Keykavus (1246-1257), Dördüncü Rükneddin Kılıçarslan (1256-1266), İkinci Alaeddin (1249 - 1254) , Üçüncü Gıyâseddin Keyhüsrev (1266-1281) ve Üçüncü Alaeddin Keykubad (1249-1257), Üçüncü Gıyâseddin Keyhüsrev 1265-1282) ve İkinci Gıyâseddin Mesud'un (1282-1284) sultanlık yaptığı zamanlarda yaşamıştır.
Reklam
Avro-Amerikan düşünce dünyasında Hıristiyanlıkla bir biçimde ilintili olmayan hiçbir değişim, hiçbir gelişme, hiçbir uygulama olmadığını bilesiniz. Fen bilimleri, sosyal bilimler, beşeri bilimler, sanat, edebiyat, müzik alanlarındaki değişimler, icatlar, keşifler veya pratikler, yerleşik dini öğretiye duyulan muhabbetten değilse, muhalefetten
Skolastiğin son dönemi, pozitif bilimlerle beşeri bilim ve disiplinlerin büyük bir hızla, belirgin bir ayrılığa doğru gittiği bir dönemdir. Bu dönemin ilk önemli filozofları, bilim ve matematiğe önem vermemesi nedeniyle skolastiği eleştiren Fransisken rahip Roger Bacon (1214-1294), yine Fransisken mezhebine mensup Duns Scotus (1265-1308) ve Ockhamh William(1300 1349)'dır
Dante, Zambaklar
_Ölmedim ama diri de değilim. _Bu rezil durumdakiler yani Araf'ta bulunanlar. Yaşarken kötülük yapmadıkları için Cehennem’e atılmazlar ama iyilik de yapmadıkları için Cennet'e de alınmazlar. _Cehennem ümidin olmadığı yerdir. Hiçbir ümidin kalmaması, hayatta cehennemi yaşamaya denktir. Cehennemde belki acı çekilir ama ölünmez. _Tanrıyı
Hayatı (1265-1321)
Dante Alighieri 1265 yılının Mayıs ayında Floransa'da dünyaya geldi. Asıl adı Durante'ydi, Dante bunun kısaltılmış şeklidir.
Benim Dante merakım Dan Brown'un Cehennem kitabından esinlenerek olmuştur.Kitabı okudu
114 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.