Uzun bir aradan sonra çok sevilen Japon yazar Murakami ile tanışmış oldum nihayet. Kaleminin tadına baktım. Oldukça etkileyiciydi fakat bir romanda bulunması gereken olgular eksikti diyebilirim. Zaten bu ilk eseri romandan ziyade bir novella olarak karşımıza çıkıyor. Bu da bazı eksikliklerin ilk eserle birlikte normal bir durumdan başka bir şey
Bedenimin, maddi vücudumun, benliğimin özü olan ruhumun bir aleti, bir kemanı, bir silâhı, bir donatımı olduğuna inanıyorum.
Düşmanı 12'den vurmak için kullanılan bir silâh.
Bir ömrün en uzun yolculuğuna!
Dolu dolu bir anlatımla, farklı bakışıyla Ali Şeriati. Düşünürler, dini felsefe ile anlatmaya çalışınca kafir diye etiketlenmiştir. Şimdi felsefe anlatan adam söze “Selamun aleyküm” diyerek başlayabiliyor. Bu onun taraflı olduğunu değil, aydın olmanın gereğini aktarıyor. Her felsefe ve sosyoloji okuyan dinden
Seyahata çıkmak ne demek? Bilindik bir yerden bilinmedik olana yollanmaktır. Hayvan, seyahat etmez. Göçer. Seyahât, isteğe bağlıdır. Bundan dolayı irade taşıyan var olana mahsûstur. Göçmeyse, mecburiyet tahtında icrâ olunur.¹ Oysa seyyah yolunu düşünüp taşınarak, hesap kitapla bulmak zorundadır.
1-suikast kurbanı kötürüm kılınmış günümüz Türkçesinde yerini zorunlulukla değiştiren insana "göçmen" deniyor. Halbuki "göçmen" ıatılahı kuşlara mahsustur. Yerini yurdunu zorunlulukla değiştiren insan "muhacir"dir. Sadece moda olduğundan, meraksız, ilgisiz ve düşüncesiz gezen insan müsvettesine" turist" denir.
GİRİŞ
Bir dili "zengin" ya da "yoksul" olarak nitelemek için gerekli olan ölçütleri açıklarken cevaplanması gereken bazı soruların listesi ile başlıyor kitabımız bu sorular, bir dildeki sözcük sayısının o dili zengin ya da fakir dil olarak belirlemede etkisi ; sözcüklerin nesneleri, evreni, insan davranışlarını ayrı ayrı
Gulamali Bayındır (Gholamali Bayandour: غلامعلی بایندر)
1931'den 25 Ağustos 1941'e kadar İran İmparatorluk Donanması Komutanı olan Bayındır,
İngiliz-Sovyet işgali döneminde İran kıyılarını savunan İranlılara şahsen liderlik etti ve operasyon sırasında öldürüldü ve ölümü uzun bir zaman "cesur bir ölüm" olarak tanımlandı.
Kendimin bir diriliș eri olduğuma inanıyorum.
Bir Diriliș Cephesi bulunduğuna ve kendimin de o cephede bir savaş adamı olduğuma, olmam gerektiğine inanıyorum. Bu nasıl bir savaştır Topla, tüfekle, bombayla, molotof kokteyli veya füze, nükleer silâh veya gazla yapılan savaş olmaktan önce ve öte, bir ruh savaşıdır. Ruhlar arasında olan bir savaştır. Bu savaşlarda bedenlerden, maddî vücutlardan önce ruhlar, mânevî vücutlar, yani varoluşlar düşer, tutsak olur, yenilgiye uğrar. Ya da tersine düşürür, tutsak eder, yenilgiye uğratır. Bu bir zihniyet savaşıdır. Karayla akın savaşıdır.
Bu bir hayat tarzı, dünya görüşü, yani bir medeniyet savaşıdır. Bedenimin, maddî vücudumun, benliğimin özü olan ruhumun bir aleti, bir kemanı, bir silâhı, bir donatımı olduğuna inanıyorum. Düşmanı 12'den vurmak için kullanılan bir silâh.
İnsana en çok sustukları acı veriyor.
Defalarca konuşup konuşup asıl söylemek isteyip de söyleyemedikleri...
Hedefi tam 12 den vurmak isteyip de son anda rüzgar ters yöne esmiş gibi...
Hep kuyunun etrafından dolaşmak istemişsin de kendi kendini o kuyuya mahkum etmişsin gibi...
Tam kuyudan çıktım zannederken ayağın takılmış da tekrar düşmüşsün gibi...
Gamze Okutan
19.02.2022