Gaia

Gaia
51 okur puanı
Nisan 2016 tarihinde katıldı
Burada unutulan nokta ise, şeffaflık konusundaki bu ısrarın "güven" kelimesinin anlamının büyük ölçüde hasar görmüş olduğu bir toplumda gerçekleştiği.
Reklam
Şimdi Nana yalnız kalmıştı.Bir leş yığınıydı sanki. İltihaptan,kandan oluşan bir külçe,bir kürek dolusu kokmuş etti de oraya, yastığın üzerine atılıvermişti.Bütün yüzünü kabarcıklar kaplamıştı.Her kabarcık ötekine değiyordu.Bunların hepsi de çökmüş,büzülmüş,çamur gibi kurşuni bir renk almış oldukları için tanınmaz bir hale gelmiş olan bu şekilsiz pelte üzerinde küflenmiş toprağı andırıyorlardı.Gözlerinden biri,soldaki, fışkıran irin içinde tamamen kaybolmuştu.Kocaman bir kabuk ağzıda kaplayıp korkunç bir gülüşle germişti. Yalnız,bu yokluk simgesi, korkunç ve gülünç suratın üzerinde saçlar,o güzelim saçlar,yine altın çağıltısı halinde akıp dökülüyorlardı.Venüs çürüyüp kokmaktaydı artık.Çirkefleden,leşlerden kapmış olduğu o mikrop,bütün bir halkı zehirleyen o maya,sanki yüzüne vurmuş onu da çürütüvermişti.Odada kimse kalmamıştı.Caddeden yükselen umutsuz bir soluk,pencerenin perdesini yine şişirdi: "Berlin'e! Berlin'e! Berlin'e!"
Sayfa 558
Çünkü tarih, kusursuzluğa ulaştığı böylesine eşsiz anlarda,kendisine yardım için uzanan ellere gereksinim duymaz.Tarih,bir şair,bir dram yazarı olarak işlevini gerçek anlamda yerine getiriyorsa ,hiçbir şair onu aşmayı denememeli.
Sayfa 12
Yalnız için dost,daima üçüncü kişidir, üçüncü,iki kişi arasındaki konuşmanın derinlere dalmasını önleyen bir mantardır.
Sayfa 48
Budalanın tekidir hâlâ ayağı taşlara ya da insanlara takılıp tökezleyen!
Sayfa 12
Reklam
512 öğeden 13 ile 18 arasındakiler gösteriliyor.