15 Eylül 1912 (...)Sabahleyin bayram namazından sonra, namazgah olarak düzenlediğimiz alanda elimi öpmek için herkes üzerime atıldı. Jandarma müdahale etmek zorunda kaldı yoksa bayramlaşma sırasında ezilecektim. Çadırımda daha muntazam bir biçimde sırasıyla önce zabit ve memurlarla, aynı şekilde farklı kabilelerin şeyhleriyle bayramlaştık. Sonra Araplar küme küme, karınca sürüsü gibi çadırıma doluştu; 6 yaşındaki çocuktan 90 yaşındaki yaşlıya kadar. Herkes eğiliyor dizlerimi, ellerimi ve başımdaki örtünün kenarını öpüyordu. Bu insanları memnun etmek bu kadar basit. (...)
Sayfa 100Kitabı okudu
Protezin takılmasından 15 gün sonra, Türkiye Şampiyon olur. Gazi Korhan Yamaç, ülkesi için bacağını kaybettikten dokuz yıl sonra, Eylül 2004’te Atina’da yapılan Dünya Engelliler Olimpiyatı’na Türkiye adına katıldı. 25 metre tabancada altın, 50 metre serbest atışta bronz madalya kazandı. Bir röportajında şöyle diyordu Subay: “Türk bayrağı göndere çekilip İstiklal Marşımız çalındığı zaman çok heycanlandım, gurur duydum ve ağladım.”
Reklam
12 Eylül Darbesi'ne boyun eğmeyen 1.300 aydının imzaladığı "Aydınlar Dilekçesi", 15 Mayıs 1984'te Çankaya Köşkü'nde Ke­nan Evren'e verildi. İmzacılar yakınlarıylavedalaştı; çünkü hap­se girmeleri an meselesiydi. Dünyaca ünlü iki oyun yazarı Harold Pinter ve Arthur Miller, "Aydınlar Dilekçesine destek için Türkiye'ye geldi. Pinter ve Miller, İstanbul'daki aydınlarla tamşmak istedi. O zor günlerde ancak 52 aydın bulunabildi. Arthur Miller, bir araya geldiği ay­dınlara kaç kişinin hapse girdiğini sordu: "Hapse girenler ayağa kalkabilir mi?" 50 kişi ayağa kalktı. Miller ve Pinter şaşırdı. Salonda bulu­nanlara, kaç yıl hapis yattıklarını sordular. 5 yıldan az yatanlar utanarak söyledi. Çünkü çoğunluk 10 yıla yakın cezaevinde kalmıştı. Türk aydını hep eziyet gördü;kırıldı,biçildi.
310 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitap 1992 yılında yazılmıştır ey, ahali! "Sizce tekerleme okuyarak kilo vermek mümkün mü?" Evet. İrrasyonel. Kitabın kapağında adı küçük harflerle yazılarak aslında ilk irrasyonel adım atılmış. İrrasyonel, usdışı yani akıldışı olarak adlandırılır. Dolayısıyla kitap da akıl dışı ile bir nevi akıl içimizi okumuştur. Okurken çok fazla eğlendiğim bir gerçek. Yer yer sayısal veriler ile sıksa da genelinde çok güzel düşünme yöntemleri öğrendiğimi söyleyebilirim. Falcının söyledikleri neden insanlara mantıklı gelir? Rüyaların bir anlamı var mı yani geleceğe dair bilgi sunar mi? Astrolojik yaklaşım doğru mu? Nükleer santraller gerçekten sanıldığı kadar tehlikeli mi? Gibi sorulara bilimsel cevaplar içermesi hoşuma gitti. Ayrıca mesela 11 Eylül saldırılarından sonra o günden bugüne ülkede alınan önlemler kapsamında terör saldırısında öldürülenlerin neredeyse 15 katı insan öldüğü gerçeğini yüzümüze vurunca bazı şeyleri tekrar sorguluyor insan.( Bu arada evet kitap 1992'de yazıldı ancak kitabı derleyen James Ball, kitaba eklemelerde bulunmuştur) Kitap hakkında fikir sahibi olmak için bu inceleme yazısını okuyanlara kesinlikle almalarını ve okumalarını tavsiye ederim. Zira hayata dair bazı kararları sorgularken gerçekten yardımı dokunuyor. Kitaba başlamadan önceki halimle şu an ki halim kesinlikle aynı değil. Hani Kafka der ya "okuduğun kitap kafana vuran bir balyoz değilse okumak niyedir?" diye. Hah işte tam da o kitaplardan. Kitabın arkasında "biri bunu bana çok daha önce anlatmalıydı" diyeceksiniz diye bir not düşülmüş. Haklı. Keyifli ve bol düşünmeli okumalar...
İrrasyonel
İrrasyonelStuart Sutherland · Domingo Yayınevi · 2015507 okunma
12 Eylül 1906 PROGRAM
Yataktan kalkış 6.00 Ağırlık çalışması ve duvara tırmanış idmanı 6.15 - 6.30 Elektrik vb üzerine çalışma 7.15 - 8.15 İş 8.30 – 16.30 Beysbol ve spor 16.30 - 17.00 Hitabet, güzel duruş ve hal tavır çalışması 17.00 – 18.00 Lüzumlu buluşların incelenmesi 19.00 - 21.00 ALINAN KARARLAR * Shafters ya da (buradaki isim okunmuyordu) oyalanıp vakit harcamak yok * Sigara içmek ve çiklet çiğnemek yok * Gün aşırı banyo yapılacak * Her hafta iyi bir kitap ya da dergiyi okunacak * Her hafta 5 bin dolar (bunun üstü çizilmişti) 3 bin dolar biriktilecek * Anne ve babaya daha iyi davranılacak
Yaşamak İçin Ölmeye Karar Veren Toplumlar Yaşar
Çok tabii olarak milletin verebileceği karar, artık dünya yüzünde yaşayacak yüzümüz kalmamıştır, mezara gömülmelidir. Efendiler, bir insan ve insanlardan meydana gelen herhangi bir toplum ölmeye karar verirse yaşamak için, mutlaka yaşar. Fakat ölmemeye çalışanlar ve ölümden kaçanlar yaşamak için, mutlaka ölürler. Ölümün yalnız maddi olması söz konusu değildir, manen de ölünür. 2 Şubat 1923 İzmir'de Halka Nutuk (ATABE, c.15, s.61-62.Aslı, CumhurbaşkanlığıArşivi,VesikaNo: 9286'da bulunan zaptın fotokopisi Atatürk'ün Bütün Eserleri Arşivi'ndedir. Ayrıca bkz. Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Temmuz 1973-Eylül 1973, sayı 70-71-72; Atatürk'ün Resmi Yayınlara Girmemiş Söylev Demeç Yazışma ve Söyleşileri, s.155-225)
Sayfa 166 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.