TESLİMİYETİN SAADETİ VE SIRRI...
- "(...)İnsanın talihsizliği, yaradılışı hilafına davranmasında yatar. Allah’a ait olduğunu unutan modern dünyanın insanı da aynen böyle davrandı. Kul olmanın şuuruna varmak yerine, Tanrı rolüne soyundu. “Mü’min gözlerdeki nur”dan mahrum olduğu için, hiçbir delil ona fayda vermedi; teslimiyetin mutluluğuna ve sırrına eremedi..." (Mevlüt Koç, "Hayatın kökeni sırdır, sır idraki güzellik idrakidir",Aylık Dergisi 155. Sayı, Temmuz 2017'den iktibas, barandergisi.net, 15 Mart 2024)
MODERNİN İÇİNDEN GELENEK ÇIKARMAK...
- "(...)Maziye bağlılık şuurunu yitirdiğimiz, geçmişin mânâ ve kültür âlemine âit kurallar bütününden koptuğumuz, modernin içinden gelenek çıkarmaya soyunduğumuz Batı dışı modernleşme sürecimiz, böyle bir süreçtir. Bu devşirme kültür süreciyle birlikte, peyderpey İslâm’ı ihsan veçhesiyle algılama, hayatı estetiğin içinden yaşama imkânını da,
Reklam
ALLAH'I ARAMA SANATI
- "(...) Sanatların en yücesi Allah’ı aramaktır. Zat-ı İlahî ise mutlak olarak bilinemezlik içindedir. Sanatçı, bu yüce sanatın ilkelerinin bilgisine ulaştığı nisbetde tüm sanatların ilkelerinin bilgisine de ulaşacak, gerçek bir sanatkâr olacaktır..." (Mevlüt Koç, "Hayatın kökeni sırdır, sır idraki güzellik idrakidir",Aylık Dergisi 155. Sayı, Temmuz 2017'den iktibas, barandergisi.net, 15 Mart 2024)
İSLÂM SANATI...
- "(...) Peygamberimiz bir hadîs-i şerifinde; “Yeryüzü size mescit kılınmıştır.” buyuruyor. Dolayısıyla, Hakk’ın kendisine ibadet etsin diye yarattığı insan, Allah’ın en güzel bir biçimde yarattığı ve bir ibadethane olarak düzenlendiği yeryüzünü temiz tutmak, çevresini insanın rahat ve huzur bulacağı bir biçimde düzenlemek, eşyayı yerli yerine koymakla mükelleftir. Ancak bu kolay bir iş değildir. Bir eğitim, şuur ve kültür meselesidir. Hayatın her alanıyla estetik bir bağ kurmayı, stil sahibi olmayı ilzam eder. Gerçekten de İslâm kültürü bu anlayış çerçevesinde bir sanat-zanaat geliştirmiş, tabiattaki âhenk ve birliği, huzur ve sükûnu, belli bir form ve üslûb içinde mekâna taşımış, eserler üretmiştir. Sanatkârın varlık ve hayata ilişkin tasavvurunu yansıtan, her biri eşsiz bir zevkin numunesi bu eserler, İslâmî kültürün biçimlendirdiği bir toplumun iç âlem düzenindeki âhenk, seziş, bilgi ve tecrübeden neş’et eden bir mesaj bütünlüğü içerirler. İslâmî bir dünya görüşünü ve bu görüşe sahip insanların ruh dünyasını en güzel bir biçimde yansıtırlar. Dolayısıyla İslâm sanatını, İslâm’ın tevhid ve tenzih anlayışından tecrid ederek kavramaya çalışmak, tenkide ve tahlile tâbi tutmak yanlıştır..." (Mevlüt Koç, "Hayatın kökeni sırdır, sır idraki güzellik idrakidir",Aylık Dergisi 155. Sayı, Temmuz 2017'den iktibas, barandergisi.net, 15 Mart 2024)
SANAT ESERİ ve DİL...
- "Ferd, içine doğduğu “çevre”nin insanıdır. Çevresini, dünya görüşüne, varlık ve kâinat anlayışına uygun bir biçimde değiştirir, dönüştürür ve yeniden düzenler. Hayatı, sanatın içinden yaşayabildiği nisbette de arınır, yenilenir ve teslimiyeti güzelleşir. Düşünceyi, tutkuyu kelimelerde, biçimlerde yakalama ve yansıtma istidadı kazanır. Elindeki malzemeyi yoğurur biçimlendirir, kalıba döker ve yeni bir dile dönüştürür. Sanat eserini anlamak da bu dili anlamakla mümkün olur... (Mevlüt Koç, "Hayatın kökeni sırdır, sır idraki güzellik idrakidir",Aylık Dergisi 155. Sayı, Temmuz 2017'den iktibas, barandergisi.net, 15 Mart 2024)
NANKÖRLÜĞÜN NİŞANESİ...
- "(...)Modern sanatın büyük ustaları gibi; kendisini ilahî bir konuma yerleştirip, her şey akılla kavranabileceği tezinden hareketle, kendi metafiziğini yaratma arayışına giren sanatçının eline geçecek olansa, sadece ham bir hayaldir! Eserden hareketle “müessir”e ulaşamayan sanatçının ilham, idrâk ve keşif yolları kapalı demektir. Eserleri, nankörlüğün nişanesi olmaktan öte bir anlam taşımaz..." (Mevlüt Koç, "Hayatın kökeni sırdır, sır idraki güzellik idrakidir",Aylık Dergisi 155. Sayı, Temmuz 2017'den iktibas, barandergisi.net, 15 Mart 2024)
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.