Özal (I)
MGK, anayasa ve siyasi mevzuatta, vesayetçi bir değişim yaptıktan sonra demokrasiye dönüş sürecini 24 Nisan 1983 tarihinde, siyasi partilerin kurulmasına izin vererek başlattı. Demokrasiye dönüş sürecinde eski partileri kapatıp, eski siyasetçilere siyaset yasağı getiren MGK, katı yasaklarla kayıt altına alınmış güdümlü bir demokrasiyi güvenceye
Sayfa 184Kitabı okudu
16 Mart 1988 tarihinde Halepçe ve çevre halkına karşı kimyasal silah kullanıldı. Zehirli gaz, bir anda onbinlerce insanı öldürdü ve sakat bıraktı. Halepçe'ye yabancı gazetecilerin tanıklığına göre, binlerce erkek, kadın, çocuk ve yaşlı insan cesedi evlerde, sığınaklarda, sokaklarında ve şehrin varoşlarında yerde yatıyordu.
Reklam
bademağacının yandığında çıkarttığı kokuya benzer bir koku...
16 mart 1988'i sabahı, Irak savaş uçakları Doğu Kürt Bölgesi'nde stratejik önemi olan Derbendihan Barajı'nın doğusundaki bir ovada kurulu bulunan Halepçe isimli küçük bir kasabanın üzerinden uçtular Bir gün önce İranlı Pasdaranlar (Devrim Muhafızlanı) ve Kürt Peşmergeler şehri ele geçirmişlerdi ama Irak karşı saldırısından
16 Mart 1988 de, Kürd şehri Halepçe'ye kimyasal silahlarla saldırı yapıldı. Saddam Hüseyin rejiminin bu saldırısı sonunda beşbinden fazla Kürd yaşamını yitirdi... Bu soykırım gerçekleştiği günlerde, 16 Mart 1988 günlerinde, İslam konferansı, Kuveyt'de toplantı halindeydi. İslam Konferansı'nda da bu soykırım hiç dillendirilmedi... İsim değiştirme operasyonlarından dolayı, Bulgaristan' ı, benzer nedenlerden dolayı Yunanistan'ı eleştiren İslam Konferansı'nın, bu soykırıma tepki göstermemesi, Saddam Hüseyin rejiminin desteklenmesi utanılacak bir durumdur.
Bilimsel Aldatma!
1128 akademisyen "Bu suça ortak olmayacağız," diye bildiri yayınladı. Suç dedikleri Diyarbakır Sur, Cizre, Nusaybin gibi yerlerde PKK'nın "Kobani tipi ayaklanması" idi. Akademisyenlerin bildirisini okudum. Dedim ki, "Nereden biliyorlar?" Evet ... Bölgede olan bitenin bilgisini nereden ediniyorlar? Bunu
Sayfa 132 - Kırmızı Kedi Yayınevi 1. Basım 2016Kitabı okudu
16 Mart 1988 Halepçe Katliamı
Bu güzel martın sabah ayazı Sana getirdiler bu kimsesiz katliamı Bu senin renkli cennet vatanını Cehennem ve lanete çevirmişler Ağır ölümün bulutları yaptılar kin, Korku salıyor hatta Azrail
Reklam
- ÇEÇENLERİN SON İKİ ASIRLIK İSTİKLAL MÜCADELESİ TARİHİ - 1783- Çeçenlerin Çarlık Rusya'sı işgaline karşı başlattığı savaş Kuzey Kafkasya'ya yayıldı. 1780'lerin başında başlayan savaşta cihadın liderliğini Şeyh Mansur yürütüyordu. Rus istilacılar katliam yaptılar. 1791'de tutukladıkları Şeyh Mansur’u 1794 yılında Slisselaürg
Halepçe de Kürt soykırımı 16 Mart 1988'de gerçekleşmişti. 18 Mart'ta İslam Konferansı Kuveyt'te toplantı halindeydi ama İslam konferansında da insanlığa karşı işlenmiş bu büyük suç konusunda tek bir cümle kurulmadı. Saddam Hüseyin rejimi eleştirilmedi. İslam konferansının sonuç bildirgesinde buna ilişkin bir cümle yer almadı. "İslam kardeşliği" böyle bir şey. "Ümmet kardeşliği" böyle bir şey. "Hakların kardeşliği" böyle bir şey.
"Elma " dersem ,çıkma!!!
16 Mart 1988 günü, sabah saat 11'e doğru, sekiz uçaklık filo, 14 sorti yaptı. Attıkları bombalarda hardal, sarin ve VX gazı vardı. Önce bir şey anlamadı insanlar, hatta çocuklar gülümsemeye falan başladılar, çünkü uzaktan hoş bir "elma kokusu"geliyordu burunlarına ve içlerine çektiler bu tatlı kokuyu. Zaten son sözleri de, "Daye behna seva te", "Anne elma kokusu geliyor" oldu. Sonra derileri yan maya, solunum sistemleri çökmeye başladı. Beş binden fazla insan öldü, on beş bin kişi yaralandı Halepçe'de.
Bu soykırımın gerçekleştiği günlerde, 16 Mart 1988 günlerinde, İslam Konferansı, Kuveyt' de toplantı halindeydi. Türkiye' yi 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren temsil ediyordu.İslam Konferansı' nda bu soykırım hiç dillendirilmedi.Sonuç bildirisinde bu soykırıma hiç yer verilmedi.Bu da İslam ülkelerinin anti- Kürd tutumunu ortaya koymaktadır.İsim değiştirme operasyonlarından dolayı, Bulgaristan' ı benzer nedenlerden dolayı Yunanistan' ı eleştiren İslam Konferansı' nın bu soykırıma tepki göstermemesi , Saddam Hüseyin rejiminin desteklemesi utanılacak bir durumdur.
Reklam
Savunma ve Ekonomik işbirliği Anlaşması'ydı (SEIA). 1980
Amerika Birleşik Devletleri'yle başlayan yeni ilişkilerin en önemli işareti, Mart 1980'de imzalanan Savunma ve Ekonomik işbirliği Anlaşması'ydı (SEIA). Yeni SElA ile ABD, İncirlik ve diğer önemli istihbarat istasyonları dahil olmak üzere Türkiye'de bulunan 12 hayati üssü kullanmaya devam etti. Bununla birlikte, 13 tesis Türk kullanımına bırakılmıştı. Carter yönetimi Türkiye'ye daha fazla askeri ve ekonomik yardım sözü verdi ama bu Türkiye'nin askeri alışveriş listesinin yanında az kalıyordu. Bundan sonraki yıllarda ABD'nin Türkiye'ye yaptığı yıllık askeri yardım 1984 yılında 715.000.000 dolara ulaşmış, Soğuk Savaş'ın dinmesiyle birlikte 1988 yılında 526.000.000 dolara inmişti. Yine de Türkiye, Mısır ve lsrail'den sonra ABD'nin en fazla askeri yardım yaptığı üçüncü ülkeydi. 1986 yılında Batı Avrupa 'da konvansiyonel kuvvetlerin azaltılmasıyla Amerika Birleşik Devletleri'yle diğer NATO ülkeleri askeri levazım fazlalarını Türkiye, Yunanistan ve Portekiz'e göndermeye başlamışlardı. 1 980'de imzalanan SEİA, Türkiye'nin teknoloji ve malzeme transferi sayesinde kendi savunma sanayisini kurmasını sağlamıştı. Bu programın en göze çarpan yanı, benzer başka projeler olmasına rağmen ilk uçağını 1987 yılında üreten ABD şirketi General Dynamics'le işbirliği içinde F-16 avcı uçağı fabrikası kurulmasıydı.
Sayfa 172 - MOZAİK YAYINLARI
1980 Tarihli Savunma ve Ekonomik işbirliği Anlaşması (SEiA) nın YENİLENMESİ
16 Mart 1987'de Türk ve Amerikan Dışişleri Bakanları, aralarında bir "Ek Mektup" teati ederek, SEİA'yı 18 Aralık 1985'ten itibaren beş yıl süreyle uzatmıştı. Ancak, bu mektubun hiçbir yeni unsuru içermediği anlaşılmaktaydı. Reagan yönetiminin, 1988 yılı için Türkiye'ye yardım olarak önerdiği 913 milyon dolar Kongre'de 569 milyon dolara indirilmiş, bu yardım Kıbrıs koşuluna bağlanmış ve ayrıca, Kongre'de Ermeni sorunu ele alınmıştı. Görülüyor ki, SEİA Ek Mektubu, Türkiye'nin şikayetlerine yanıt oluşturacak nitelikte değildi. SEİA Ek Mektubu'na ilaveten bir de gizli protokol bulunmaktaydı. Bu protokol e göre, İncirlik üssünde bulunan F-4 uçakları F-16 uçaklarıyla değiştirilecek ve bunların sayıları artırılacaktı. ABD, Türkiye'ye, 40 adet F-4 savaş uçağı hibe edecek, 100 milyon dolarlık ticari yardımın tümünü ve 490 milyon dolarlık askeri desteğin 320 milyon dolarını da hibe olarak verecekti.
Sayfa 113 - KAYNAK YAYINLARI
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.