16.
Yoksa O, yarattıklarından kızları kendisine ayırıp, oğulları size mi bıraktı?
17.
Onlardan biri, kendisine, Rahman'a layık gördüğü kız çocuğu haberi verildiği zaman, yüzü simsiyah kesilir, içini üzüntü kaplar.
18.
Ve süs içinde büyütülmekten başka işe yaramayanı mı verdi diye hayıflanır!
19.
Onlar, Rahman'ın kulları olan melekleri dişi saydılar. Onların yaratılışlarına tanık mı oldular? Onların bu tanıklıkları yazılacak ve sorguya çekileceklerdir.
20.
"Eğer Rahman dileseydi, biz onlara kulluk etmezdik." dediler. Onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Onlar yalnızca saçmalıyorlar.
21.
Yoksa ondan önce, onlara kitap verdik de onlar, ona mı dayanıyorlar?
22.
Hayır! Dediler ki: "Doğrusu, biz, atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk, biz de onların izinden gidiyoruz.
23.
Tıpkı bunun gibi, senden önce de ne zaman bir beldeye uyarıcı gönderdiysek, oranın refah içinde olanları: "Biz, atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk. Biz de kesinlikle onların izinden gidiyoruz." dediler.
24.
Size, "Atalarınızı üzerinde bulduğunuz yoldan daha doğrusunu getirmiş olsam da mı?" deyince, onlar: "Biz, sizinle gönderilene Kafirlik ediyoruz." dediler.
25.
Bunun üzerine onlara hak ettikleri cezayı verdik. Yalanlayanların sonlarının nasıl olduğuna bir bak!