2000 £'un üzerinde geliri olan bekar bir ingiliz, ihtiyaçları için 200 £ bile harcamazken; geriye kalan bütün parayı, kadınların ilk ve son sırayı teşkil ettiği zevklerine ayırmaktadır.
1972 yılında kaleme alınmış olsa da günümüze halâ değişmeyen bir sorun olan erkekler ve kadinlar arasındaki bu ayrımın, eşitsizliğin ne kadar yanlış ne kadar boş olduğunu anlatan mükemmel bir eleştiriye sahip.. Günümüz kapitalist gerçeklerine o kadar mantıklı ve tutarlı eleştiriler yapıyor ki..
Aile,kadın,anne, kız çocuğu, erkek, baba, yurttaş bu kavramları o kadar güzel açıklayıp nasıl olması gerektiğini, ahlak, eğitim, din gibi olguların 18. yy'da nasıl işlediğini anlatıyor. Kadınların görüntüsünden ziyade asıl geliştirmesi gereken şeyin zihin,akıl ve erdem olması gerektiğini eleştirisel iğneli bir dille anlatıyor. Olayları anlatırken kullandığı dille asla cinsiyetçilik yapmadığını gerektiğinde sivri oklarını kadınlara da gerçekçi bir şekilde çevirerek gösteriyor. Herkesin özellikle de kadınların mutlaka okuması gereken bir kitap. Tek kelime ile Mükemmel!!!
Sofie’nin Dünyası, felsefe tarihi üzerine bir roman... Böyle bir konu ancak bu kadar romanlaştırılabilirdi herhalde. Ama böyle bir kitap roman gibi okunmamalı bence. Notlar alarak, altını çizerek, yan okumalar yaparak anca hakkı verilebilir bu kitabın. Yazarın bu kitabı lise öğrencilerine felsefeyi sevdirmek için yazdığı söyleniyor. Keşke lise
Cahil Filozof eserinden sonra, merakla okuduğum Candide (iyimserlik) 'de Voltaire; beklentim doğrultusunda, yine insan davranışlarını büyük bir hiciv ustası olarak dile getiriyor.
Candide adındaki iyimser bir sıradan Alman'ın sevdiği barones uğruna Avrupa'dan yeni kıta Amerika'ya, oradan Afrika ve nihayetinde İstanbul'a uzanan rastlantısal olaylar ve acılarla yüklü maceraları kitabın konusu.
Baş karakter öyle saf ve naif ki, öğretmeni papazın 'tüm kötülüklerine rağmen bu dünya iyidir' sözlerine başından beri inanmaya çalışıyor. Oysa; 200 sene önce 18 yy da olsa, insanoğlu hep aynıdır ve paraya, güce her koşul ve sınıfta tapmaktadır.
Yazarın bir kurgu içinde, baştan sona yer alan yaradılış- insanlık sorgulamaları, karakterlerin tartışmaları özelinde tam bir felsefe tadı vermekte. Dile kolay: #rousseau ile birlikte Fransız aydınlanmasının ve 1789 devriminin fikirleriyle öncülerinden biri o. En çok; hayatı çalışma temelli sorgulamasını ve çağdaşlarını bir bölümde senatörün ağzından eleştirmesini sevdim. 120 sayfa belki ancak, yıllar sonra bile sorgulatan ve tortu bırakan kitaplardan: Muhakkak okuyun...
CandideVoltaire · Mavi Çatı Yayınları · 20165.1k okunma
“Benim için dünya bin çiçekli bir kültür bahçesidir,bir çiçeğin bile yok sayılmasını dünya için bir kayıp sayarım.”diyen Yaşar Kemalin usta kaleminden bi halk efsanesidir Ağrıdağı efsanesi.Okurken bir kulağınızda doğunun dengbej dedikleri türküsü yankılanır.Ağrıdağının sanki öfkesidir hikayeyi kaleme alan,o öfke Osmanlı’nın 17. ve 18. yy daki doğusunda değişmeyen geleneklerin kuru inadına öfkedir belki de.Gülbahçe ve Ahmet’in yalın sevdasına engel çıkaran Mahmut Hanın kafasındaki duvarlara öfkedir belki.Mahmut Han şanına yakışır davranmak zorundadır bu yüzden bi kuru inadın peşinden gider fakat halk Ahmet ve Gülbaharın sevdasından yanadır.Halk ne kadar Gülbahar ve Ahmet’in sevdasından yana olsa da bu kez Ahmet’in gururu yakar Gülbaharın yüreğini ve Ahmet Ağrıdağı’nın küp gölüne yok eder kendini.Bedenler yok olsa da aşkları tekmil yankılanır Ağrıdağında,en sonunda bir beyaz kuş kanadını batırır gölün som mavisine.Çobanlar kavallarıyla türkülerini söylemeye başlarlar.
Ailesi Van gölü civarında yaşayan Yaşar Kemal,çocukluğunda ona anlatılan destanlardan etkilenerek ve hakim olduğu coğrafyanın kültüründen esinlenerek yeni bi destan oluşturmuştur sade,yalın ve etkileyici.
Tüfek, Mikrop ve Çelik insanlık tarihinin bir özeti olarak görülebilir. Kitap, yazarın da defalarca belirttiği üzere medeniyetin kaynağı olarak gördüğü Anadolu’nun şimdiki sahibi Türklere özel bir önsöz barındırıyor. Yazarın kitabın özeti olarak seçtiği cümle şöyle: “Farklı milletler farklı gelişmişlik seviyelerine ulaşmıştır ama bunun sebebi
1001 kitaptan...
Gulliver'in gezileri ile tanıdığım Swift ,18.yy da siyasal ve sosyal sorunlarla da ilgilenen denemeleriyle de ünlü edebiyat adamıymış.
Jonathan Swift'in “Yoksul İrlandalı Çocukların Ailelerine Yük Olmalarını Engellemek ve Onları Topluma Kazandırmak İçin "alçak gönüllü bir önerisi var!!
Okurken kan donduran ,bir o kadar da çaresizlik ve sosyal sorunların her çağda değişmeyen etkilerini gözler önüne seren etkileyici bir kitaptı.
Alçakgönüllü Bir ÖneriJonathan Swift · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021395 okunma
Paul Klee’nin hakkında; “Bildiğim çekilebilir tek alman.” dediği yazar. Gençliğinin verdiği heyecanla “sturn unt drang” akımına bağlı eserler verip, sonradan avrupa’yı dolaşıp(italya turu) görüşlerini değiştirerek klasik akımda karar kılan, bir şiirin de dört farklı akımın etkisini yansıtabilen alman yazar ve şair. Klasikte schiller kadar büyük