Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Osmanlı Devleti, Ağustos 1853'te, Abdülkerim Paşa'ya, muhtemel bir Osmanlı-Rus savaşında kendilerine yardımda bulunması için bir kişiyi Şeyh Şamil'e göndermesini emretti. 4 Ekim 1853'te Kırım Savaşı'nın başlaması, Osmanlı Devleti'nin Kafkasya ile daha yakından ilgilenmesini zorunlu hale getirdi. Sultan Abdülmecid 9 Ekim 1853'te Şeyh Şamil'e bir ferman yollayarak, onu Ruslara karşı cihada çağırdı. Bu çağrıya 13 Aralık1853'te cevap veren Şeyh Şamil, Tiflis üzerine bir askeri harekâta girişilirse Rusların Kafkaslardan çıkarılabileceğini bildirdi ancak bu teklif Osmanlı Devleti'nce kabul görmedi. Osmanlı Devleti, Ma- yıs 1854'te, Dağıstanlı Halil Bey'in teklifiyle Şeyh Şamil'e Dağıstan Serdar-ı Ekrem'i unvanını verdi. Tiflis'e karşı askeri bir harekât yapılması konusunda ısrarlı olan Şamil, Temmuz 1854'te Gürcistan'ın Kaheti bölgesine girdi. Şeyh Şamil, bütün gayretlerine rağmen Osmanlı ordusunun Tiflis'e doğru hareket etmesini sağlayamadı ve karargâhı Dargiye'ye çekildi.
Osmanlı padişahı sadece bir önceki yüzyılda Çar'ın ordulanna karşı tam üç kere savaşmış, yalnız bir seferinde, Kırım Savaşı'na katılan İngiliz-Fransız ittifakının yedeğinde (1853-1855) ga­ lip tarafta olmayı başarmıştı. Padişah l914'te askerlerine hi­ taben -daha önce de alıntıladığımız- konuşmasında Rusya'yı Osmanlı'nın içine düştüğü felaketin ana sorumlusu sayıyordu:
Reklam
“Ne var ki Osmanlı ordusunda astsubay sınıfının ya da günümüzdeki anlamıyla erat ve subaylar arasında köprü rolü oynayan kuvvetli bir ara sınıfın bulunmaması Osmanlıların Alman askeri sistemine geçişi kabul etmelerinden daha önceye uzanan bir sorundur. Fransız diplomat Eduard Engelhardt Tanzimat Dönemi üzerine yazdığı eserinde Fransız ordusunun önemli komutanlarından olan Mareşal Arnaud'un henüz Kırım Savaşı yıllarında (1853- 1856) ‘...Türk ordusunda iki unsur var; komutan ve askerler. Ara rütbe aramayın. Subay, hele astsubay hiç yetişmemiş...’ dediğini, aynı savaşta Doğu Anadolu'da konuşlanan Osmanlı kuvvetleri ile beraber Ruslara karşı mücadele eden İngiliz General Fenwick Williams'ın ise ’...Başka bir orduda daha iyi elemanlar bulunabileceğinden şüpheliyim; iyi bir askerde bulunması gereken bütün özelliklere sahip. Fakat bu doğuştan yetenekler ara rütbelerin eksikliği nedeniyle acze düşmektedir...’ şeklinde beyanat vererek Osmanlı ordusunda astsubay sıkıntısına dikkat çektiğini vurgulamaktadır.“
552 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Sene 1853 olmuş, Danilov ve Domnikiia'nın kızı Tamara 33 yaşına gelmiştir. Özel Polis biriminde çalışan Tamara, bir süre doktor kocası Vitya'nın huzuru için metreslik yapmış, sonra ona zorla sahip olan adamın rezil olmasını sağlamıştır. Kocası ve çocukları kolera salgınında öldükten sonra Moskova'ya tayini
Çarın Laneti
Çarın LanetiJasper Kent · Can Yayınları · 2012200 okunma
Madam Drancy, Tiflis'e karayoluyla mı yoksa Karadeniz üzerin­den gemiyle mi ulaştı, bilmiyoruz. 1852 yılının sonlarında şehre varınca, burada bir tür ticari teşebbüsle iştigal etti. 1853 yılının yaz aylarında, Rusya ve Fransa arasındaki ilişkiler gerilmeye baş­ladı. Kırım Savaşı'nın ayak sesleri duyuluyordu. Yaklaşık dokuz ay daha bu
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir. _Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
·
33 saatte okudu
George Orwell bu kitabında bize yazarlık serüvenini, Myanmar'da polis teşkilatında görev yaparken tanık olduğu bir idamı, -benim kitapta en sevdiğim kısım olan- 'İngiltere, sizin İngiltere'niz' bölümünde ve devamında İngiltere'nin siyasi ve sosyal yapısıyla alakalı düşüncelerini bize aktarıyor. Kitap oldukça akıcı
Bir İdam
Bir İdamGeorge Orwell · Can Yayınları · 20211,261 okunma
Kırım Savaşı (1853-1856), görününde Osmanlı Devleti'nin Rusya karşısında yalnız bırakılmayacağı mesajını vermişti. Hakikaten, İngiltere, Fransa, Piyemonte/İtalya ve Avusturya bu savaşta Osmanlıların yanında yer almıştı. Bununla birlikte bundan 20 yıl sonra Rusya ile yeniden savaşa tutuşulduğunda ise yapayalnızdı. Avrupalı devletler ilginç bir şekilde sadece savaşın sonucunu beklemişlerdi. 1877-78 savaşlarında Ruslar, batıda İstanbul'un dibine kadar sokulmuşlar, doğuda ise Erzurum'a kadar ilerlemişlerdi. Savaşın kaybedilmesi Balkanlardan ve Kafkaslardan Anadolu'ya doğru ciddi bir göç hareketine sebep oldu. Rus ve Bulgarların katliamlarından kaçan Türk ve Müslümanlar Anadolu'ya doğru akmaya başladılar. Devlet bir anda yüzbinlerce muhacirin sevki ve yeni topraklara yerleştirilmeleri meseleleriyle boğuşur hale geldi.
Sayfa 226 - Yeditepe Yayınevi 1. Baskı Ekim 2022Kitabı okudu
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Kitabın sosyolojik ve psikolojik tahlilleri muazzam. En belirgin sosyal mesajı ise kibrin ne menem olduğu şu #alıntı 'Kibir, kibir, kibir… Her yerde kibir. Hatta bir mezarın ağzında, yüce bir amaç uğrunda ölmeye hazır insanlar arasında bile kibir. Kibir! İçerisinde bulunduğumuz yüzyılın bir karakteristik özelliği ve özel bir hastalığı sanki
Sivastopol
SivastopolLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,213 okunma
1853-1856 yılları arasında Ruslarla yaptığımız Kırım Savaşı dünya tarihinde fotoğraflanan ilk savaş olduğu gibi,ayrıca Osmanlı Devletinde gazetecilik maksatlı çekilen ilk fotoğraf olmuştur.
Reklam
Tanzimat Fermanı
184 sene evvel bugün Tanzimat Fermânı ilân olundu. [3 Kasım 1839] Sultan Abdülmecid han dönemindeki hâriciye nâzırı Mustafa Reşit Paşa tarafından yazılıp, okunmuştu. Batılılaşmanın ilk müşahhas [somut] adımı buydu. Müslüman-Gayrimüslim eşitliği hedefleniyordu. Özellikle İngiltere ve Fransa’nın Osmanlı devletinin müttefiki olarak katıldığı Kırım Savaşı döneminde [1853-1856] Büyük Güçler Osmanlı hükümetinden Müslümanlarla Gayrimüslimler arasındaki eşitsizlikleri kaldırmasını talep etti. Osmanlı hükümeti bu taleplere olumlu cevap verdi. -Hatta İngiliz Elçisi mürtedler [Müslümanlıktan başka bir dine geçenler] için Şeriat hukukunda yer alan ölüm cezasının kaldırılmasını 1854’te talep etti ama elçinin bu talebi reddedildi- Fakat 1855 yılında cizye kaldırıldı. Bu şekilde Gayrimüslimler için askerlik zorunluluğu getirildi. Fakat Gayrimüslimlerin askerliğe sıcak bakmaması nedeniyle -askerlik bedeli-adıyla ve mikdarı cizye mikdarına yakın bir vergi getirilerek askerlikten muafiyetleri devam etti. 1856 Islahat Fermanı ile bu reformlar teyit edildi. 1856’dan itibaren Gayrimüslimlerin devlet hizmetine alınmasına başlandı. [Normalde amme sâlâhiyeti kullanma haklar yoktu, devlet hizmetine alınmazlardı yani bekçi bile olamıyorlardı, bu kalktı] Buna göre askeriyede Albay rutbesine ve memuriyette 1. dereceye kadar da yükselebileceklerdi.
Kırım Savaşı (1854-1856) Rusların Osmanlı İmparatorluğu'nun Ortodoks Hristiyan yurttaşları üzerinde doğrudan doğruya yetki sahibi olma çabasıyla başlamıştı. Sırasıyla Rusya ve Fransa tarafından desteklenen Ortodoks ve Katolik papazlar, Kudüs'teki kutsal mekânları kimin yöneteceği hakkı üzerinde yüzyıllardır birbirleriyle çekişme içindeydiler. Osmanlılar bu konuları önemsiz buluyorlar ve her iki dinin din adamlarına da çeşitli ayrıcalıklar tanıyorlardı. Bu mesele 1840'larda tekrar su yüzüne çıktı ve 1853'te Rusya'nın Osmanlı devletine bir ültimatom sunup, imparatorluktaki Ortodoks Hristiyanların durumunu garantiye alan ortak bir anlaşma imzalama talebiyle doruk noktasına erişti. Böyle bir belge, Ruslara yaklaşık 8 milyon Osmanlı uyruğuna müdahale hakkı tanıyacaktı. Padişah ültimatomu reddetti. Bunun üzerine Rusya, Eflak ve Buğdan beyliklerine asker gönderdi, Fransa ile Ingiltere de Osmanlıların yardıma koştular. Doğu Meselesi diplomasisinin karakteristiği olan kuvvetler dengesine uygun bir davranıştı bu: Hiçbir Büyük Devlet'in (bu durumda Rusya'nın) Osmanlılardan tek taraflı olarak toprak almasına izin verilemezdi. Bu tutum aynı zamanda Büyük Devletler'in Osmanlı toprakları için savaşmalarını da önlüyordu. Ancak 1853 krizinde sistem bozuldu. Sonunda savaş ilan edildiğinde muharebeler Kırım'da Rus toprakları üzerinde yapıldı ve İngiliz, Fransız ve Osmanlı müttefikleri, Rus orduları karşısında pek de kesin olmayan bir zafer kazandılar.
Sayfa 100 - Agora KitaplığıKitabı okudu
1853-56 yılları arasında gerçekleşen Kırım Savaşı ilk modern savaştır: Buharlı gemi, elektrikli telgraf ve Minié marka tüfek gelecekteki büyük makine savaşlarının habercisidir. Bu savaş bir başka bakımdan da modern olarak tanımlanabilir: Ortaya çıkış sebebinin son derece basit olması. Büyük Güçler saçma sapan anlaşmazlıklar yüzünden sava­şa girmişlerdir; örneğin 1870 Fransa-Prusya Savaşı'na düş­manca gazete yazıları sebep olmuştur. Kırım Savaşı'nda ise Osmanlı himayesindeki Kudüs'te yer alan Hristiyanlara ait kutsal yerlerin anahtarının Katolik rahiplerde mi, yoksa Rus Ortodoks rahiplerde mi durması gerektiği ile ilgili bir tartış­ma savaşı getirmiştir. Ancak bütün bu savaşlardaki asıl sebep, halkın fikirleridir. Osmanlı Devleti ve sonrasında İtalya ile ittifak yapan İngiltere ve Fransa, Rusya ile halkları Rusya'yı -Ronald Raegan'ın da dediği gibi- 'şeytani imparatorluk' ola­rak gördüğü için savaşa girmiştir. Çar I. Nicholas ise 'Avru­pa'nın jandarması' idi.
Sayfa 68 - Ketebe Yayınları 1. BaskıKitabı okudu
1853-56 arasında ger­çekleşen Kırım Savaşı, cephede yaşanan gelişmelerin kamu­ oyu fikrini 24 saat içinde belirlemesi bakımından ilk modern savaştı. Modern gazeteci bu sırada doğdu (New York'ta bir gazeteye yazan Karl Marx da bunlardan biriydi). Bu sürecin mutlak merkezi Londra idi (bunu anlamanın ölçülerinden biri, dünya saatinin Londra'dan başlatılmasıdır; bir başka gösterge ise herkesin bir İngiliz sporu olan futbolu oynamasıdır).
Sayfa 61 - Ketebe Yayınları 1. BaskıKitabı okudu
146 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.