Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
·
Puan vermedi
İmparatorluk Mirası
İmparatorluk Mirası ▪▪▪ Tarihçi Gibbons şöyle der: I. Murad’dan Fatih Sultan Mehmed’e kadar geçen bir yüzyıl içinde Osmanlılar, Yunan ve Roma'dan beri dünyanın tanıdığı en kozmopolit ırk oldular; Türk, Arap, Rum, Sırp, Çerkez, Kürt, Bulgar, Tatar, Arnavut, Eflak, Macar, Gürcü ve Ermeni gibi nice millet. Armaoğlu, şöyle bir soru ortaya
Türk Siyasi Tarihi
Türk Siyasi TarihiFahir Armaoğlu · Kronik Kitap · 2017480 okunma
184 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Benim öykümün kahramanı, hakikattir!
“Savaşı bando, mızıka ve dalgalanan sancaklar eşliğinde at oynatan generaller, düzgün sıralar oluşturup pırıltılı giysiler içinde geçit yapan askerler olarak değil, gerçek yüzüyle görüyorsunuz: Kan, acı ve ölüm olarak” (s.11).   Bu yıl içerisinde savaşın yıkıcılığını, doğaya, insan ve toplumlara verdiği zararı Leonid Andreyev’in “
Kızıl Kahkaha
Kızıl Kahkaha
”¹
Sivastopol
SivastopolLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,213 okunma
Reklam
80 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Namık Kemal'in ömr-ü hayatını sürgünde geçirmesine neden olan tiyatro eseri. Olay tam olarak şöyle vuku bukuyor: 1872 senesinde yazar eseri icra edip, sahnelemeye karar veriyor (ki sahnelenen ilk tiyatro eseridir). Sahnelenen eser, izleyenleri çok etkileyip, gaza getiriyor. Millet tiyatro çıkışında gösteriler, yürüyüşler yapıyor. Sloganlarsa
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut SilistreNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201821,3bin okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Ağustos 2018 "okuma odülümü" TUNA NEHRI AKMAM DIYOR'a verdim Adını yazarken bile türküsünün kulağımda keyifle yankılandığını da itiraf ediyorum :) Plevne savunmasının karşı tarafı Ruslar olmasaydı okuma listemde olurmuydu ? Sanmıyorum... Böylece bu güzel anlatımlı tarih hikayesini ıskalardım ve böyle bir kitabı okumuş olmaktan mahrum
Tuna Nehri Akmam Diyor
Tuna Nehri Akmam DiyorRupert Furneaux · İş Bankası Kültür Yayınları · 201456 okunma
Hemşire: FLORANCE NİGHTİNGALE
▪1853-1856 yılları arasında Kırım Savaşı'nda yaşanan İngiliz ordusundaki yaralı askerlere bakmak üzere gönüllü hemşire ve rahibelerle İstanbul Selimiye kışlası'nda kurulan askeri hastaneye gönderildi. ▪Gece gündüz demeden yaralı askerlere baktığı için kendisine 'Lambalı Kadın' denmiştir. ▪Londra'da hemşirelik vakfı'nın temelini atmıştır. ▪Doğum günü her yıl 'Uluslararası Hemşirelik Günü' olarak kutlanmaktadır.
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Kitabın sosyolojik ve psikolojik tahlilleri muazzam. En belirgin sosyal mesajı ise kibrin ne menem olduğu şu #alıntı 'Kibir, kibir, kibir… Her yerde kibir. Hatta bir mezarın ağzında, yüce bir amaç uğrunda ölmeye hazır insanlar arasında bile kibir. Kibir! İçerisinde bulunduğumuz yüzyılın bir karakteristik özelliği ve özel bir hastalığı sanki
Sivastopol
SivastopolLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,213 okunma
Reklam
87 syf.
8/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Batılı anlamda yazılan ilk tiyatro örneğimiz olan
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut Silistre
, Tanzimat Dönemi önemli yazarlarımızdan olan
Namık Kemal
Namık Kemal
' in eseridir. Defalarca oynanmış ve bir çok dile de çevrilmiştir. Eser, 1853 yılında Osmanlı ile Rusya arasında yaşanan Kırım Savaşı döneminde birbirine aşık olan İslam ve Zekiye' nin hikayesini anlatıyor. İslam, vatanına olan sevgisi her şeyden üstün olan bir gençtir. Ve bu nedenle Zekiye ile vedalaşıp kuşatma altında olan Silistre Kalesi' ni savunmaya gider. Aşkına dayanamayan Zekiye ise kılık değiştirerek İslam' ın peşinden savaşa gider. Bundan sonrasında ise eserde, savaşta yaşananlar ve İslam ile Zekiye' nin başına gelenler anlatılıyor. Namık Kemal denince akla gelen vatan sevgisini, bu eserde yoğun olarak hissediyorsunuz. Kısa ve oldukca akıcı bir eser. Bu durumda tiyatro eseri olmasının da etkisi var. Daha uzun bir eser olsaydı da sıkılmadan okunurdu. Tarihi kitaplar okumayı sevmeyenler için teşvik edici ve doğru bir başlangıç olur. Okunması gerektiği de bence tartışılmaz bir konu. Keyifli okumalar.
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut SilistreNamık Kemal · Kapra Yayıncılık · 202121,3bin okunma
📍Efsane gemi Mahmudiye Kalyonu ile denizlere açılıyoruz. Mısır’dan Kırım’a, esaretten kahramanlığa uzanan bir macerada tarih ve efsaneler arasında seyrüsefer ediyoruz… Vira Bismillah… 🔹️Rusların 1770 tarihinde yaptığı baskında Çeşme Limanı’nda demirli halde bekleyen Osmanlı gemilerini yakmasıyla Osmanlı Donanması büyük bir güç kaybetmişti. Artık
Osmanlı padişahı sadece bir önceki yüzyılda Çar'ın ordulanna karşı tam üç kere savaşmış, yalnız bir seferinde, Kırım Savaşı'na katılan İngiliz-Fransız ittifakının yedeğinde (1853-1855) ga­ lip tarafta olmayı başarmıştı. Padişah l914'te askerlerine hi­ taben -daha önce de alıntıladığımız- konuşmasında Rusya'yı Osmanlı'nın içine düştüğü felaketin ana sorumlusu sayıyordu:
"Siz petrolü ilk kimin rafine ettiğini biliyor musunuz? Bilmeniz gerekmiyor, ben söyleyeyim, yıl 1852 yılı, Polonya'da votkaya düşkün bir kimya­ger petrolden votka yapmaya kalkıyor. Patatesten alkol çıkıyor, alkol yanıcı bir madde. Petrol de yanıyor. Çünkü o yıllarda Avru­pa şehirleri petrol lambalarıyla aydınlanıyor. O zaman onun için­de de alkol olmalı. Alkol varsa, alkolden votka da olur, diye düşünüyor. Petrolün içinden kerosen dediğimiz gazyağını çıkar­tıyor. İngiltere'de sanayi devrimini başlatan makineler buharla çalışıyor. Buhar için de çoluk çocuk madenlerden kömür çıkarı­yor. Ama kerosen gibi yanıcı bir sıvı bulununca kömüre gerek kalmıyor. İşte o gün, yani 1852 yılında İngilizler haritaları açıp dünyanın neresinde petrol var diye bakıyorlar. Bir de ne görsün­ler, bütün petrol yatakları üzerinde benim dedelerim oturuyor. İşte o gün Osmanlı İmparatoru'nu petrol yatakları üzerinden na­sıl çıkarırız diye hesaplar yapmaya başlıyorlar. 1853 yılında Rus­lar Kars'ı işgal ediyor. İngilizlerle Fransızlar, 'Sizi Ruslardan kurtaracağız' bahanesiyle Osmanlı'nın içine giriyorlar. Sonra kendimizi Kırım Savaşı'nda buluyoruz. Sonra reformlar oluyor. 1908 yılında da üç tane paşa, ki bunlardan biri postanede pul satan bir memurken paşa olmuş, imparatorluğu ele geçiriyor, üç dört sene içinde imparatorluğu mahvediyorlar.
Reklam
İki savaş; 1853 Kırım Savaşı ve ardından 1877-78 Rusya Savaşı maliyeyi eritmiştir. Her iki savaşta da Türk orduları ve komutanları maharetini göstermiştir. Fakat iaşe ve savaş teçhizatı konusunda her iki taralia olan dengesizlik savaşı uzatmış ve galip tarafı bile eritmiştir. Bu nedenledir ki Ayastefanos-Berlin Antlaşması’ndan sonra Rusya ve Osmanlı Devleti sulh içinde yaşamayı tercih eder oldular. İki tarafın savaşa girişinde Avrupalıların dünyayı felakete sürükledikleri çılgın I. Cihan Harbi’ne bu iki devleti ayrı kanatta müttefik olarak sürüklemeleri neden olmuşmu:
Sayfa 107Kitabı okudu
80 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
İki güzel sevda...Vatan~Yâr Geç olsa da sonunda okudum.Akıcı bir üslupla yazılmış birkaç saat içerisinde bitirebileceğiniz vatan sevgisini okuyucuya aşılayan dört perdelik bir tiyatro eseri.Namık Kemal o dönemi (1853 yılında Osmanlı Devleti ve Rusya arasında başlayan Kırım Savaşı-adalat anlayışı) bu tiyatro eserinde eleştirmiştir.Tabi bunun sonucunda halkı galeyana getirdiği gerekçesiyle sürgüne yollanmıştır.Namık Kemal'in sağlığında sahnelenişini gördüğü tek oyundurmuş. Bazı olayların,davranışların haklılığının,haksızlığının, doğruluğunun yanlışlığının; toplumdan topluma en önemlisi zaman içerisinde farklılık göstermesi etkilerini değiştirme gücümüzün olmaması... Kesinlikle tavsiye ediyorum, keyifli okumalar dilerim. Kendime Not Allah aşkına, ellerini yüzüne tutma. Dünyayı ömrümde bir gün gördüm. Çünkü bana göre dünya sensin.+ *** Ah, Vatanını sevmeyen adamın nasıl aşk olmasını beklersin.+ *** İnsan zayıf, insan zavallı...bir türlü kendine yetemiyor.+ ***
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut SilistreNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201821,3bin okunma
346 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap yorumum
Hilal Görününce Hilal Görününce kitabının yorumuyla sizlerleyim. Kırım Savaşı neredeyse çoğu tarih kitaplarında az değinilen ve pek fazla bilgiye vakıf olmadığımız bir konudur. Bu kitapta Kırım Savaşı'nın yaşadığı dönem Tatar bir ailenin gözüyle kitaba yansıtılmış. Destansı bir anlatım ile Kırım hakkında bilinmezliklere bir yolculuğa çıkarıyor. Hilal Görününce kitabından bahsedecek olursam; Kırım, Karadeniz'in Kuzeyi'nde yer alan bir bölgeye verilen addır. Kırım'a ilk kez Hunlar ayak basmış, ardından sırasıyla; Peçenekler, Selçuklular ve nihayetinde Osmanlılar hakim olmuş. Kırım toprakları, Osmanlılar'ın elinden Küçük Kaynarca antlaşması ile alınmış. Osmanlı, Ruslarla, Kırım için büyük mücadeleler vermiş. 1853-1865 Kırım Savaşı'nın öncesi ve sonrası detaylı bir biçimde anlatılıyor. Kırım Savaşı tarihte 93 Harbi olarak da geçmektedir. Kırım'ın, Ruslar'dan çektiği zulüm ve eziyetler günümüze kadar devam ettiğini de unutmamalı! Kitapla kalın dostlar #okudumbitti #kitapyorumu#kitaptanalıntılar #arkakapak #erdeminkitapligi #kesfet #hilalgörününce #sevinççokum #kapıyayınları #sayfa373
Hilal Görününce
Hilal GörününceSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2017415 okunma
Veysel Atayman Ağustos 2004, İstanbul
Tolstoy’un bizzat katıldığı Kırım Savaşı, Osmanlı Devleti, İngiltere, Fransa ve Sardinya-Piemonte ittifakının, dönemin Çarlık Rusyası’na karşı yürüttüğü bir savaştı. Büyük devletlerin çıkar çatışmalarının sonucu olan Kırım Savaşı’nın görünürdeki nedeni ya da bahanesi, Rusya’nın, Osmanlı tebaası arasında yer alan Ortodoks cemaatini kendi
165 syf.
·
Puan vermedi
Spoıler içerebilir. Bu eserin konusu 1853-1855 yılları arasında geçen Kırım Savaşı'ndan alır. Tolstoy kitabı yazmış ama yayımlayamamıştır. Hacı Murat ve Şamil karakterleri gerçek hayatta Kırım Savaşı'nda olup savaşan askerlermiş. Şamil bir kafkasyalı ve Hacı Murat ise onun yakın dostudur. Kitapta Hacı Murat düşmanları olan Ruslarla görüşüp onlardan Şamil' i öldürmek için yardım istiyor çünkü Şamil eski dostu olan Hacı Murat'ın ailesini rehin almıştır. Tolstoy bu kitap için çok fazla araştırma yapmış ama Hacı Murat'ın Şamil'le arası bozuk olduğu için mi Ruslarla işbirliği yapmak istemiş yoksa Rusları tuzağa çekmek için mi onların arasına girmiş bu tam olarak belli değilmiş yani Tolstoy bununla ilgili gerçeğe ulaşamamış. - - Kitap konusu bakımından ilgi çekici ve gerçek hayattan esinlenerek yazılmış olması da kitaba duyulan ilgiyi artırmaktadır. - Bu kısımda da hoşuma gitmeyen birkaç küçük pürüz söyleyeceğim. Kitap kısa olmasına rağmen(165 syf.) çok fazla karakter girip çıkıyor ve bunları not almama rağmen sürekli yenilerinin çıkmasıyla belli bir süreden sonra not almayı bıraktım. Tolstoy bu kadar çok kişiyi kitabın içine yerleştirmesinin amacı; kitabın hitap ettiği dönemde yaşayan farklı statüye sahip insanların yaşam tarzlarına ve düşüncelerine tanık olmamızı istediği içindir. En nihayetinde Tolstoy bu kitabında tekrardan savaşa karşı olduğunu ve bunun vicdana aykırı bir durum olduğunu açıklamıştır. Çok güzel bir konuyla mesajını alnının teriyle veren güzel ve akıcı bu kitap sizleri bekler.
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
Hacı Murat
Hacı Murat
Hacı Murat
Hacı MuratLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201914bin okunma
146 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.