'Peygamberimiz hangi mezheptendi?' sorusu, 'okul müdürü hangi sınıftandı?' diye sormaya benzer! Her sınıfın bir öğretmeni vardır, ama müdür, bütün sınıfların öğretmenidir... Bir yerde okul varsa, orada bir müdür ve öğretmenler de olmalıdır. Peygamberimiz (aleyhisselatü vesselam), İslam okulunun muallim müdürü; sahabe ve uleması da onun öğretmenleridir. Bu okul müdürünü ve öğretmenlerini yok sayarak okulun sahibi olduğunu iddia eden yeni yetme modernistler ise, olsa olsa eşkiya olur! "...Alimler, peygamberlerin varisleridir. Peygamberler ne dinar, ne de dirhem miras bırakmadılar, ancak ilim miras bıraktılar. Şu halde o ilmi alan, büyük bir pay almış demektir." (Buhari, İlm, 10; Ebû Davut, İlm, 1; Tirmizi, İlm,19; İbn Mace, Mukaddime,17) Facebook’ta, Peygamberimizin adının üstüne çarpı koyan bir mealcinin profiline girdim ve takip ettiği adamların kimler olduğuna baktım; Mustafa İslamoğlu, Mehmet Okuyan, Abdülaziz Bayındır, Edip yüksel… Bilmem anlatabilooor muyum? (Iyyy! Yazarken bile midem bulandı!) İslam'ı doğru anlayabilmek için, Muhammed aleyhisselam bir vesiledir. Son Peygamberi anlayabilmek için, sahabe-i kiram bir vesiledir. Sahabeyi anlayabilmek için de hak mezhepler birer vesiledirler. İçi boş sloganlarla bu vesileleri inkar etmek, yaşayabilmek için gerekli olan yeme-içme vesilesini inkar etmek gibi kuru gürültüdür…