nihayet ayrıldık, hatta Blanche vedalasirken ağladı. Tu etais bon enfant, -dedi hıçkırarak. -je te croyais bete et tu en avais l'air *19, ama bu sana yakışıyor. Elimi son bir kez sıktıktan sonra birden attends *20 diye bağırdı. Hemen odasına koştu, bir dakika sonra iki banknotla döndü. Böyle bir şey yapacagina dünyada inanmazdım. Al işine yarar; çok bilgilisin, ama çok aptal bir adamsın. Iki binden fazla vermiyorum, çünkü nasıl olsa kaybedeceksin. Eh elveda! Nous serons toujours bons amis; eğer yine kazanırsan, mutlaka beni görmeye gel, et tu seras heureux *21
...
Ayni masada talihini iki kere denemenin kötü olduğu söylenir; hem homburg'ta da gayet iyi kumar oynaniyor.
19 iyi bir cocuktun... seni sersem sanmistim, öyle bir havan vardı...
20 bekle
21 hep dost olacağız... mutlu olursun.