Otoriter ve gözüpek bir kişi olan Bedirhan Bey, Kürt beyliklerinin bir araya gelerek, ortak düşmanlara karşı savaşmalarının gereğini kavramış ve bu amaçla harekete geçmişti. Dağlık bir bölge olan Cizire'de oturmakta bulunan Bedirhan Bey, ileri görüşlülüğü ve kararlılığı sayesinde, Hakkari bölgesindeki Kürtlerin reisi olan Nurullah Bey ile diğer aşiretlerin büyük bir kısmını ve Mahmut Han'ı ikna etti.
Kürdistan geri bir tarım ülkesiydi. Belli başlı kentlerde daha çok Ermenilerden oluşan bir burjuva sınıfı vardı. Toprağın belirli ellerde, kapitalist uygulama normları yerine "ortakçılık" ile işleniyor olması, doğal olarak tarımsal gelişmenin de yetersiz olmasına neden oluyordu. Yerinde sayan tarımsal gelişme toplumun sosyal yapısına da yansıyarak onu durağan kılıyordu. Buna bir de ağır vergi yükü eklenince Kürt başkaldırılarının 19. yüzyılda neden ulusal istemlerden çok, vergilere ve askere alınmaya karşı bir direnme şeklinde olduğu açıklık kazanır.
Reklam
Ağustosun ilk günlerinde, ikiyüzyirmi aşiret reisinin katıldığı toplantıya başkanlık eden Şeyh Ubeydullah; bağımsız bir Kürdistan'ın gerçekleşmesi için son olanaklarına kadar çarpışacaklarını, kanlarını emen bu iki devletin boyunduruğundan kurtulacaklarını anlatan sözlerini bitirdikten sonra, uygulanması gereken savaş planı görüşmeye başlandı.
Sayfa 108Kitabı okudu
Avrupa'yı ve dolayısıyla dünyayı tehdit eden bu risk alanlarına çok kısa birer göz atacak olursak, Polonya, Litvanya sınırından tutun da Müslüman Türk kökenli orta Asya Cumhuriyetlerine kadar pek çok sorunun gizli olduğunu görürüz. 1. Polonya - Litvanya sınırı şu anda sakin görüntüsünün arkasında her an patlamaya hazır bir bomba gibidir. Burada
Çeçenler'in değeri değişmez olan Tanrısı "Dele" idi. Yıldırım Tanrısı Seli olup, bu Tanrı, Tanrılar arasında büyük rol oynardı. Seli'nin kızı olan Seli Sata bakire kızların koruyucusu idi. Bundan başka Güneş Tanrısı ve annesi de vardır. Fırtınaların annesi olan Ded-sinan da önemli bir Tanrıça idi. Bunun yedi oğlu semaya uçmuş,
Kürtler
Kürt halkı eskiden beri süregelen ulusal varlığını ve doğuştan gelen gelenek ve göreneklerini gelişen tüm olay ve şartlara rağmen koruyarak yaşanmıştır ve bütün bu gelişmeleri bir tarafa bırakarak kendi varlığını muhafaza edebilmiştir. Nitekim miladi 19. yüzyılda Kürdistan’da meydana gelen çatışmalar ve olaylar, Kürtlerde ulusal bilincin varlığının en açık göstergeleridirler.
Sayfa 227 - NubiharKitabı okudu
Reklam
54 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.