Toplumcu gerçekçiliğin ve devrimci kadın tipinin yansıtıldığı en iyi örneklerden biri.İdealleri ve doğru bildikleri şey(ler) uğruna kendilerinden ve sevdiklerinden vazgeçen insanlar anlatılır. İnsanın bilinçlenmesinin ve başkaldırısının öyküsü olan bu roman sosyalist mücadele tarihinin en önemli kilometre taşlarından biridir. Rusya'da 1917 Ekim devriminin öncesinde proletaryanın gelişimini, halkın ve işçilerin o sıralarda içinde bulunduğu yokluk ve sefaleti güçlü bir anlatımla ortaya koyar.Maksim Gorki 1902 yılında yapılan ve Rusya siyasi tarihinde çok önemli bir aşamaya sahne olan Sormovo'daki ilk 1 Mayıs eylemini Ana romanında belge niteliğinde anlatmıştır. Sormovo 1 Mayıs gösterileri Rusya'da işçi sınıfının ilk büyük ve örgütlü eylemi olması ve bu eylemin doğrudan Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi, Nijni-Novgorod komitesi tarafından örgütlenmiş olması bakımından çok önemlidir. Roman için söylenebilecekler muhtelif değildir.Herkese aynı hissiyat geçer hemen hemen.Romanda ezilen, kocası tarafından hor görülen, dövülen, gözü açılmamış, din diye hurafelere, gerçek diye toplumsal dayatmalara inanan bir ana ve çevresinde şekillenen sosyalist devrim anlatılıyor. Ana figürü hem dramatize ediliyor, hem de ana figürünün yansıttıkları, başta rus, sonra tüm dünya halklarına sosyalizm öğesini, belki de insanın en zayıf yeri; anasıyla ilişkilendirip ortaya koyuyor. gorki'yi gerçekten tebrik etmek gerek bu konuda.Bu güzel eseri iki defa okudum.Ölmeden bir kez daha okumak isterim.Okumayan dostlar için gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim..