Tehciri değerlendiren sosyalist Ermeni tarihçi A.B. Karinyan, 1925'de yazdığı "Emperyalist Savaş ve Ermenistan" adlı kitabında şöyle demektedir: "Çünkü Avrupalılara yardım ve yataklık eden unsurun, Türkiye'de yaşayan Hıristiyan nüfus olduğu biliniyor. Bu durum, emperyalizme hizmet eden Ermenilere, Süryanilere ve Rumlara kuvvetli darbeler indirdi. Bu sebeble, Ermeni kırımının gerçek sahipleri, Avrupalı emperyalistler ve talimatlarıyla hareket eden Hıristiyan misyonerlerdir. Onların Türkiye'deki kültür taşıma faaliyetleri, iyilikten çok kötülük getirmiştir. Çalışmaları ve politikaları sonucunda Türkiye'nin zengin yerleri yıkıma uğramış, nüfus ise kırılmıştır." Taşnak Partisi'nin 1923'de yapılan kongresine sunduğu raporda parti lideri Kaçaznuni tehciri şu şekilde değerlendirmiştir:"1915 yaz ve sonbahar döneminde Türkiye Ermenileri zorunlu bir tehcire tabi tutuldu, kitlesel sürgünler ve baskınlar gerçekleştirildi. Bütün bunlar Ermeni meselesine ölümcül bir darbe vurdu. Tarihsel Ermenistan'ın, bize devreden gelenekler ve Avrupa diplomasisinin vaatleri doğrultusunda, bağımsızlığımızın temelini oluşturması gereken bölgeleri boşaltıldı; Ermeni vilayetleri Ermenisiz kaldı. Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır."
109 syf.
9/10 puan verdi
Ermeni tehciri
Bir Ermeni gözünden (ki olayları yaşamış olanlarından) anlatılan Ermeni Tehciri olayı. Genel olarak tehcir sırasında yaşananları anlatıyor. Kitaptan çok bu olayla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Bu olayda Türk tezi sanki ortada hiçbirşey olmamış gibi davranıyor gibi bir algı yaratılıyor gibime geliyor. Halbuki öyle bir durum yok. Elbette olay sırasında kitapta da yazan gibi şeyler olmuştur. Bunu zaten kabul ediyorlar. İşin aslı bunun nasıl isimlendirildiği ve nelerle kıyaslandığı. Kaldı ki birçok yalan ve yanıltma da var. Bu kitapta da o hissi veriyor yazan kişi. Ben kitabı karşı taraf argümanlarını da okuyayım niyetiyle okudum. Acaba bilmediğim farklı birşey var mı diye ama yok.
1915 Ermeni Soykırımı
1915 Ermeni SoykırımıPaylazu Kaptanyan · Pencere Yayınları · 201214 okunma
Reklam
Nitekim Talatpaşa tarafından 1 Haziran 1915'te Maraş mutasarrıflığını gönderilen bir şifre telgrafla Ermenilerin borçlarının alınmaması istenirken bütün vilayetlere 4 ağust 1915'te gönderilen diğer bir Emir de de iskana tabi tutulan Ermenilerin aşarı ağnam ve diğer vergi borçlarının ertelenmesi talimatı verilmiştir.
Tehcir sırasında Amerika konsoloslarının veya diğer devletlerin temsilcilerinin Ermenilerle yakından ilgilendikleri anlaşılmaktadır. Bazı Amerika konsolosları şehir şehit dolaşarak Ermeniler hakkında tahkikatta bulunduğu gibi bazı Alman subaylarının da Halep Konya Adana tren hatları boyunca dolaşarak Ermenilere ait pek çok resim çektikleri ve bunları Osmanlı hükümetini tenkit için kullanacakları öğrenilmiştir. Hatta görevli yabancı memurların Ermeni memurlar vasıtasıyla yanlış haberler toplayarak dış ülkelerde aleyhte propaganda malzemesi olarak kullanılmaları üzerine hükümet 12 Eylül 1915'te ilgili bir vilayetlere şifre telgraf göndererek ecnebilerin aleyhte kullanılabilecekleri davranışlarına meydan verilmemesi için gerekli tedbirlerin alınmasını istemiştir.
10 Haziran 1915 tarihinde yayınlanan talimatname ile tehcire tabi tutulan Ermenilerin malları koruma altına alındı. Bir başkanla bir ömür ki diğeri de maliyeden olmak üzere iki üyeden oluşan terk edilmiş mallar komisyonu kuruldu. Bu komisyonlar boşa atılan köy ve kasabalardaki Ermenilere ait malları tespit edecek mufassal defterlerini tutacaktı. Defterlerden biri mahalleyi kiliselerde korunacak biri mahalle yönetime verilecek biri de komisyonda kalacaktı. Bozulabilen eşya ile hayvanlar açık artırma ile satılacak ve parası korunacaktı. Komisyon gönderilmeyen yerlerde beyanname hükümlerini mahalli görevliler yerine getirecekti. Bu malların Ermeniler dönünceye kadar korunmasından hem komisyon hem de mahalleye daireler sorumlu olacaktı.
Sadaretten 30 Mayıs 1915 tarihinde dahiliye, Harbiye ve maliye nezaretlerine yazılan yazıda tehcirin nasıl uygulanacağı belirtildi buna göre; a) Ermeniler kendilerine tahsis edilen bölgelere can ve mal emniyetleri sağlanarak rahat bir şekilde nakledileceklerdir. b) yeni evlerine yerleşinceye kadar yavaş şeyleri muhacirin ödeneğinden karşılanacaktır. c) eski mali durumlarda uygun olarak kendilerine emlak ve arazi verilecektir. d) muhtaç olanlar için hükümet tarafından mesken inşa olunacak, çiftçi ve ziraat erbabına tohumluk, alet ve edevat temin edilecektir. e) geride bıraktıkları taşınır malları kendilerine ulaştırılacak, taşınmaz malları tespit ve kıymetleri takdir edildikten sonra, buralara yerleştirilecek olan Müslüman göçmenlere tevzi edilecektir. Bu göçmenlerin ihtisasları dışında kalan Zeytinlik Dutluk bağ ve portakallıklarla dükkan han fabrika ve depo gibi gelir getiren yerler açık artırmayla satılacak veya kirayı verilecek ve bedelleri sahiplerini ödemek üzere mal sandıklarınca emanete kaydedilecektir. f) bütün bu konular özel komisyonlarca yürütülecek ve bu hususta bir talimatname hazırlanacaktır.
Reklam
1914-1918 yıllarında yaşanan dehşet olaylarının en kötüleri Osmanlı ve Rus imparatorluklarında meydana gelmişti. Gerçekte imparatorlukların yeniden düzenlenişinde toplulukların tehciri, zorunlu ve trajik bir homojenleştirme, toplumsal ya da etnik bir yeniden birleştirme biçimini almıştı. Ermenilerin yok edilmesi ve 1915 yılından başlayarak Rusya'da başta Yahudiler ve Alman kökenli Rus vatandaşları olmak üzere şüpheli ilan edilen toplulukları tehciri, bunların örneğiydi.
Sayfa 247Kitabı okudu
Vahidettin ve Damat Ferit'e yakın olan ''Hürriyet ve İtilâf Partisi'' evvela, 1915 ''Ermeni tehciri''ni tel'in ettiler. Vahidettin de, 24 Kasım 1918'de, bu tehciri yapanların cezalandırılacaklarını açıkladı. Damat Ferit, 8 Nisan 1919'da, Boğazlıyan kaymakamını, sözde bu cürmünden dolayı ölüme çarptırınca yurtseverlerin yaptıkları gösterilerden korkan Vahidettin, Şeyhülislâm Mustafa Sabri'den mahkeme kararının şeriata da uygunluğuna dair bir fetva almak zorunda kaldı.
Ermeni Tehciri: Katliamların Failleri Kimlerdi?
“Bilinen katliamların hemen hemen hepsi, Kürtlerin Doğu ve Orta Anadolu’da yaşadıkları bölgelerde veya Resulayn ve Deyrizor örneklerinde olduğu gibi, Çerkezlerin yaşadığı yeniden iskân bölgelerinde meydana geldi. Klikya’da veya Halep’in güneyinde Suriye’de ya da Filistin’de katliam yaşanmadı. Olaylara tanık olanların çoğu, katillerin Kürtler, Çerkezler, eşkıyalar, başıbozuklar ve kafilelere eşlik eden jandarmalar olduğunu anlatıyordu.”
Sayfa 346 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Tehcir Süreci: İstanbul ve İzmir
“İtilaf devletlerinin Çanakkale Boğazı’na çıkarma yaptıkları 24 Nisan 1915 gecesi, şehrin önde gelen Ermenileri arasından birkaç yüz kişi tutuklanarak tehcir edildi ve hemen ardından oturma izni olmadığı hâlde yakalanan binlerce Ermeni tehciri edilmeye başlandı. Bununla birlikte, başkentte yerleşik Ermeni nüfus hiçbir zaman bir toplu tehcir programına tabi tutulmadı ve bu Ermenilerin çok büyük bir kısmı hiç zarar görmeksizin hayatta kaldı.”
Sayfa 323 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ermeni Tehciri: Harput
“Davis’in bölgeye yaptığı ilk geziyle ilgili sonradan yazdığına göre, kasabanın çevresinde bile cesetler vardı. Bazılarının üstüne birkaç kürek toprak atılmıştı; çoğu köpekler tarafından kısmen yenilmişti. Diyarbakır yolundan çıktıklarında, vadiye dağılmış yüzlerce ölü beden gördüler. Bunların neredeyse tamamı kadın ve çocuklara aitti. Hepsi hastalıktan veya bitkinlikten ölmüş olamayacağına göre, öldürülmüş olmaları gerektiği kesindi.”
Sayfa 276 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Ermeni Tehciri: Talat Paşa’nın Söylemleri
“Taşnak Komitesi’nin savaşın patlak vermesinin ardından hiç vakit kaybetmeden Rusya’daki Ermenileri bize karşı kışkırtma ve Osmanlı Devleti’ndeki Ermenilerin, Osmanlı ordusunun bu en zayıf döneminde, tüm güçleriyle isyan etmelerini sağlama kararı alması ve bu ayaklanmalar, ülkenin hayatını ve geleceğini tehdit eden ihanet eylemleridir… Doğal olarak, Osmanlı hükümeti, kendisi için bir ölüm kalım meselesi teşkil eden bu tür faaliyetler ve girişimlerin devam etmesine asla göz yummayacaktır…”
Sayfa 244 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Ermeni Tehciri: Amerikan Arşivleri
“… İlk Ermeni kafilesinin Trabzon’dan ayrılmasının üstünden henüz kısa bir süre geçmesine rağmen, tehcir edilen Ermenilerin kasabadan çıkarılır çıkarılmaz katledildiğine ve Ermeni konvoyunun takip ettiği yola paralel akan Değirmendere’nin cesetleri dolduğuna dair söylentiler kasabada yayılmaya başlamıştı. Bergfeld’in vurguladığına göre, Türkler hakkında inanılmaz suçlamalar kasabada iyice popüler olmuştu. Deredeki cesetlerle ilgili hikâyeler öylesine yaygın bir hâle gelmişti ve bunların gerçekliğinden kimse şüphe etmez olmuştu ki, Bergfeld bu rivayetin doğru olup olmadığını kontrol etmeye karar verdi. 17 Temmuz günü, tarafsız şahit olarak yanında götürdü Amerika Konsolosu eşliğinde, dört saat boyunca akarsuda kürek çekmesine rağmen yalnızca bir ceset bulabildi. Dahası Değirmendere’nin, hem taşıdığı su miktarı çok düşük olan hem de çok sayıda küçük ve sığ kola ayrılan bir akarsu olması nedeniyle, dereye çok sayıda ceset atılmış olmasının ve bunların denize doğru taşınmış olmalarının kesinlikle ihtimal dışı olduğu kanısına vardı. Nitekim aynı günlerde, yola çıkan ilk grubun, bir kişi bile fire vermeden Erzincan’daki varış noktasına ulaştığı haberi geldi.”
Sayfa 236 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Ermeni Tehciri: Amerikan Arşivleri
“… Ermeni erkeklerin Bitlis’te tutuklanmaları hadisesi hakkında yazan Grace Knapp, bir evde ‘ülkenin ataerkil geleneklerine göre on silah bulunduğunu ve bunların zaptiyelere karşı kullanılmış olduğunu’ belirtmektedir. Knapp’in raporunu okuyan bir kişinin, Bitlis bölgesinin Ermeni devrimci hareketinin en güçlü kalelerinden biri olduğunu ve 1915 yılının ilkbahar aylarındaki Rus taarruzları esnasında Ermeni çetelerle Türk birlikleri arasında uzun süren bir çatışmaya sahne olduğunu bilmesi mümkün değildir. Misyonerlerin nazarında, Ermeniler silah kullandıklarında, bunun nedeni daima ve kesinlikle nefsi müdafaa olurdu. Oysa Türk birlikleri kuvvet kullandıklarında, misyonerler bunu genellikle kanlı faaliyetler düzenlemek olarak isimlendiriliyorlardı.”
Sayfa 234 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
142 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.