l Bu kitap aslında Franz Kafka'yı daha önce hiç okumamış kişiler için mükemmel bir giriş kitabı. Onun dünyasını anlamak için, içsel ve ailesel yaşantısına daha yakından tanıklık etmek için, yazarın karakterini, güçlü ve zayıf yönlerini gözlemleyebilmek ve bundan sonra okuyacağınız diğer Kafka eserlerine bir hazırlık niteliğinde olabilmesi
Çocuklar için "baba" figürü çok önemlidir. Hatta baba demek, kahraman demektir. Çocuk bilir ki, başı ne zaman sıkışsa anında ona yardım edecek ve tüm sıkıntılarını giderecek biri vardır. O kişi babadır. Baba demek, her şeyden önce, güven demektir. Güvenle büyümek ve onun himayesi altında ne olacağını düşünmeden yaşayabilmek demektir.
Nutuk ilk defa mecliste okunmuştur ve Atatürk'ün 1919-1927 yılları arasında yaptıklarını anlattığı eseridir. O dönemin şartlarında neler niçin yapılmış birinci ağızdan okumak için tavsiye ederim hatta okullarda ders kitabı olarak okutulmali. 1927'de siyasi nedenlerden dolayı yazımı son bulmuştur.
Nutuk okyanusu geçenlerin bir çift mavi gözde nasıl boğulduğunu , bir milletin kullerinden nasıl yeniden doğduğunu anlatıyor bize.
Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar.
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
NutukMustafa Kemal Atatürk · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202027,3bin okunma
Babaya Mektup, Franz Kafka'nın babası Hermann'a Kasım 1919'da yazdığı bir mektuptur. Kafka'nın korkusu öylesine bir korkudur ki bu mektubu yazarken bile bazı şeyleri yazmasının önüne geçer. Babası Kafka'nın aile içi soğukluğunu gördüğü için onu nankörlükle suçlamıştır. Kafka'ya fiziksel şiddetin yanı sıra, Kafka'yı daha da derinden yaralayan psikolojik şiddet uygulamıştır. Ani öfke patlamaları, sürekli bağırmaları ve hakaretleri dövülmenin etkisi kadar derin yaralar açar. Hatta mektubundan bir alıntıyla psikolojik şiddetin ağırlığından bahsedip konuyu sonlandırmak istiyorum."Bazı çocuklar evlerinin yetimhanelerinde kalırlar. Bana bir kez bile vurmadığın doğru. Ama bağırman, yüzünün kızarması, pantolon kemerini telaşla çözmen, onların iskemle kenarında hazır beklemesi benim için dövülmekten daha kötüydü. Sanki birinin asılması için yapılan hazırlık gibi, Baba." Ah canım Kafka'm.
Babaya MektupFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202240bin okunma
Merhaba değerli okurlar
İncelememe Martin Eden’in şu sözü ile başlamak istiyorum. “Buralara nereden geldiğimi biliyorum, gidecek daha çok yolumun olduğunu da biliyorum ve gerekirse dizlerimin üstünde sürünerek de olsa oraya gideceğim” (sf.148) Hayatımız da her insanın, her kitabın, izlediğimiz her filmin ve çoğu zaman dinlediğimiz bir müziğin bile
Kendine Ait Bir Oda...
Uzun zamandır okumak istediğim, yazarıyla, ismiyle beni kendisine çeken, sık sık da karşıma çıkan bir eserdi. Esere başlamadan önce küçük bir gezinti yapmak istedim. Takipçilerim arasında 232 okurun eseri okuduğunu, ancak yine bir hayli okurun eseri yarım bıraktığını gördüm. Genel olarak "yarım bırakılanlar"
Leonid Andreyev den başlayım.1871 ve 1919 yılları arasında yaşamış ve Eksperyonizmin babası.Yani Dışavurumculuk.Dışavurumculuk da şu : Birşeyin fiziksel yapısından daha çok duygusal yapısı ile ilgilenilmesini düşünen yapı. Bu genelde resim ve şiirde kullanılır.Meşhur Edward Munch'un Çığlık tablosu gibi.Ünlü yazar
Gazi Mustafa Kemal Atatürk;
1919 yılı Mayıs'ın 19. günü Samsun'a çıktım. Genel durum ve görünüm:
(...)Saltanat ve hilafet makamında bulunan Vahdettin soysuzlaşmış, kendini ve yalnızca tahtını güvenceye alabileceği alçakça önlemler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet zavallı, beceriksiz, onursuz ve korkak; yalnızca